Nereye Gidiyoruz?


Dünya'da yaşanan olayları,gelişmeleri algılamakta, fark etmekte ne yazık ki özürlü bir milletiz.Güç savaşları,mezhep çatışmaları,sömürgeler yanı başımızda devam ederken biz sadece koltuklarımıza uzanıp ah vah diyerek geçiyoruz belki biraz daha duyarlı olanlarımız sosyal paylaşım sitelerinde tepki göstererek "uyumuyorum,farkındayım "demeye çalışıyor.

Savaşlar bir yana,öyle bir noktaya geldik ki adam öldürmeye bahane arar olduk.Gün geçmiyor ki bir cinayet haberiyle karşılaşmayalım.Sadece öldürmekle de yetinemez oldu bazıları.Vahşetin boyutunu gittikçe arttıranlar var.Küçücük çocuklarda bile merhamet duygusu kalmadı.Arkadaşıyla kavga eden bıçağa sarılır oldu.

Peki ne olacak sonumuz? Nereye kadar böyle dönecek bu devran? Önümüzde Adam kesseler üç maymunu oynuyoruz.Nereye kadar bu bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı?
Bir de nasıl aşarız bunları sorusu var tabi.Hükümetler bile vatandaşlarının katledilmesine seyirci kalıyorken.

Ne zaman yaşam hakkımızın her hangi bir sebeple elimizden alınmasından korkmadan huzur içinde yaşayabileceğiz?
Artık uykumuzdan uyanıp bir şeylere dur demenin zamanı gelmedi mi?En azından hükümetlerin caydırıcı önlemler almasını sağlayamaz mıyız?

Sadece sosyal paylaşım sitelerinden tepki göstermekle olmuyor.Bir şeyler yapılmalı çocuklarınızın,torunlarınızın güvenli bir hayat yaşayabilmesi için.Kızlar sokağa çıktığında taciz ya da tecavüze uğramaktan korkmadan,arkadaşıyla tartıştınca öldürülme korkusu yaşamadan,daha güvenilir bir yaşam sürmek için uyanma vakti geldi.Kafamızı gömdüğümüz sanal dünyadan çıkmalıyız artık.Belki o zaman bir şeyleri değiştirebiliriz.

Uyuyan bir millet ya ölür,ya da köle olarak uyanır!
Mustafa Kemal Atatürk