Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Aslında onların amacı bambaşka…

Sözde kahraman olmak istiyorlar!

Hiç hesap etmiyorlar ki Türkiye düşmanlığı hiçbir zaman bu ülkede maya tutmamış…

Hadsizce saldırıyorlar!

Adına da fikir ve düşünce özgürlüğü diyorlar…

Türkiye Büyükelçiliği önünde eylem yapılamaz mı tabi ki yapılır!

Ama hem işgalcilikle suçlayıp bir de ‘defol’ diye sözde kovma girişimi yapınca hem ülke hem de dünya gerçeklerini bile göz ardı ettiklerini ortaya koyuyorlar…

Bazı sendikalar da elçilik önünde geçmişte çok eylemler yaptı!

Ama sonra gidip hükümetlere Ankara’dan daha fazla para istemelerini istediler…

Kendi kendileriyle çeliştiler!

Samimiyetsizliklerini gösterdiler…

Türkiye burada bir takım hatalar yapmıyor mu, kesinlikle yapıyor!

Ama bunun asıl sebebi ne yazık ki her zaman olduğu gibi siyasiler…

Hem de gelmiş geçmiş hepsi!

Bizi dilenci durumuna düşürenler…

Kendi imzalarına sadık kalmayanlar!

Ama ne olursa olsun Kıbrıs Türkünün Türkiye de karşı bayrak açması, seviye altı söylemlerle hakaretler savrulması kimseye bir şey kazandırmayacaktır…

Hele geçmişten bugüne manevi bağlar düşünüldüğünde kendi ayağımıza kurşun sıkmaktan öteye gitmeyecektir!

CTP bazı kesimler tarafından slogan partisi olarak suçlanmaktadır…

Ne yalan söyleyelim gerçekten de slogan yaratmakta üstlerine yok!

Hem ruha hem kulağa hoş geliyor…

Tabi ki yaratılan sloganların devamı ne kadar geliyor o tartışılır ama yine bazı kesimlerin CTP’yi duruşundan vazgeçirmeye çalışması manidar!

Bir çok partili dostumuzdan da gördüğümüz kadarıyla eminiz ki Türkiye’ye seviyesizce saldırma gibi bir huyları da yok…

Neymiş efendim niçin Büyükelçilik önündeki eyleme katılım sağlamıyorlarmış!

Yani istedikleri şu;

Onlar da Türkiye’yi işgalci olarak tanımlasınlar, hatta kovsunlar…

Müdahaleci olduğunu söylüyorlar ama en azından gerçeklerden uzaklaşmıyorlar!

Türkiye ile karşılıklı saygı çerçevesinde iş birliği istiyorlar ki bu zaten olması gerekendir…

Tamam parti içinde marjinal kesimler yok mu kesinlikle var ama en azından bir kitle partisi olduğu gerçeğiyle yapılan tüm söylemlerin de gerçeklik payı fazlasıyla var!

İyi de CTP ve belli kesimler Türkiye düşmanlığını tırmandırsalar ve günün 24 saati elçilik önünde eylem yapsalar sonuç ne olacak ki…

Ankara buradaki elçiliğine kilit vuracak bu ülkeden gidecek mi?

Var mı böyle bir dünya!

Özellikle de Tufan hoca hem partisi hem de bu ülke için iyi bir fırsattır ve dengelerin korunması açısından da kaliteli bir siyasetçidir…

Zira partili partisiz birçok vatandaşın da gönlünde yerini çoktan almıştır!

TDP ve diğerleri…

En çok da TDP’nin içinde bulunduğu duruma üzülüyoruz!

Cemal hocayı zamanında çok kez uyardık, yeni yüz ve beyinleri öne çıkar dedik ama Allah iyiliğini versin bir dönem daha ısrar edince olanlar oldu…

Parti önce baraj aldı kaldı tam da yeni başkan ile umutlanırken o da partiyi uç kesimlere taşıma gayreti içine girince bundan sonrası karanlık!

O çirkin pankartlar önünde poz vermek de siyasette intihar ile eş anlamlıydı…

Şimdi gerçekten de TDP ruhu taşıyan özellikle bazı kesimler partiden ellerini ayaklarını çekmeye başladılar!

Aksine siyasette güçlü olmak için öncelikle mecliste temsil edilmek gerekmektedir…

Bu da marjinal söylemlerle değil ülke gerçeklerini göz önünde bulundurmakla olur!

Şimdi belli ki parti diğer küçük marjinal partilerle birlikte hareket edecek ve siyasi ömrünü da kısaltacaktır…

Bunu da artık önümüzdeki süreçte hep birlikte izleyeceğiz!

Umarız tuttukları yolun doğru yol olmadığını erken görürler…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ünal ÜSTEL, ilk icraatlarınız arasında bilişim yasasını fazlasıyla önemsediğiniz ve özellikle de sosyal medyaya bir çeki düzen getirme niyetinde olduğunuz konuşulmaya başlandı. Belirli kesimler kesinlikle büyük tepki gösterecek ama özellikle künyesiz sözde internet gazeteleri artık topluma fazlasıyla zarar vermeye başladılar…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, ilk raundu siz kazandınız ve Kıb-Tek genel müdürü çok büyük ihtimalle bugün itibarıyla görevinden alınıyor. Onun yapmadığı bir paylaşım faturası ağır oldu ama yine kendisinin tecrübelerinden yararlanmakta fayda görüyoruz…

Sayın Dursun OĞUZ, İskele bölgesinden bazı partilileriniz size karşı bir kampanya başlatarak bazı internet gazeteleri kurarak saldırmaya başladılar. Konunun tamamen siyasi nedenlerden dolayı tezgahlandığı belirtiliyor, yine de bir ziyaret gerçekleştirip gönüllerini almayı deneyebilirsiniz…

Sayın Hüseyin CAHİTOĞLU, birkaç güne kadar sizin adınız da gidecekler listesinin başındaki yerini koruyor. Sizi oraya getirenler ve bazı bölge insanları epey tepki gösterecek ama siyaset her şeye gebe olduğu için artık ok yaydan çıktığı için yapacak çok da bir şey yok…

Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, yeni kabinede listeye giremeyince bir hayli içerlediğiniz ve gittiğiniz hemen her yerde bunu eleştiri konusu yaptığınız söyleniyor. Siyasette daha çok yenisiniz biraz zaman ve zemine ihtiyacınız var…

Sayın Turan BÜYÜKYILMAZ, yeni bir siyasi oluşum için düğmeye bastığınız ve şu anda örgütlenme aşamasında olduğunuz konuşulmaya başlandı. Siyaset bir kere kana işledi mi bir daha da çıkmıyor değil mi? Hadi bakalım hayırlara vesile olsun…

Sayın Ahmet DARGIN, Kıb-Tek genel müdürlüğü için bir kez daha sizin adınız anılmaya başladı. UBP tabanı bu atamadan biraz rahatsız olacak ama işi bildiğiniz için kılıncı kuşanmakta size düşecek gibi görülüyor, hayırlı ve uğurlu olsun…

Sayın Filiz BESİM, partinizin 15 kilometrelik yürüyüşünde en fazla sizin olumsuz etkilendiğiniz söyleniyor. Belli ki artık kilolar sınırın çok üstüne çıktı iyi bir diyetisyen bulmakta yarar görüyoruz. Bir de ha keşke yürüyüş esnasında bir ambülans da size eşlik etse daha hoş gözükecekti…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, mecliste tişörtlü katılımınız belli kesimlerce eleştirildi ancak eğer millete sevgi giyimde kuşamdaysa biz de onları görürüz ancak. Bize göre gayet yakıştı hatta sıcak yaz aylarında meclise kıyafet özgürlüğü getirilmesini salık veririz. Her kravat takan adam olsaydı, hadi neyse ondan sonrası bizde kalsın artık…

Sayın Kudret ÖZERSAY, sine-i millete dönme kararı ile siyasi hayatınızın en büyük hatalı kararını almış oldunuz. Zira aksine mecliste yaptığınız konuşmalarla hayli etkili konuşmalar yapıp hükümeti zora sokuyordunuz…