Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

“Kıbrıslı Türklerin iç işlerine karışmamak demek adayı Rumlara teslim etmek demektir” diyor Devlet Bahçeli!

Hayatından hiç yan çizmemiş milliyetçi hareketin lideri Alparslan Türkeş’in doğduğu topraklara seslenerek…

Gezegendeki son Türk devletini kuran tarihi lider Rauf Denktaş’ın ülkesine diyor bu sözleri.

Fazıl Küçük’ün memleketine, dağlarda gençliğini harcamış mücahitlere ve onların torunlarına diyor bu sözleri.

Rum mezalimine boyun eğmemiş, ambargolara direnmiş, kuyulardan hala kemikleri çıkan Kıbrıs Türk halkına akıl veriyor Bahçeli…

Sayın Bahçeli’nin zamanında hasmı olduğu şimdi ortağı olduğu iktidar, Annan Planı dönemi Kıbrıslı Türklere Rumlarla ortak olma baskısı yaparken buna direnen insanlara “Kıbrıslı Türklerin iç işlerine karışmamak demek adayı Rumlara teslim etmek demektir” diyor Devlet Bahçeli!

Rumların önünde Kıbrıs Türkünü küçük düşürerek yapıyor bunu…

Kalp kırarak, tepeden bakarak…

Aşağılıyor!

Yazık!

Ülkücü hareketin, milliyetçi kanadın yapacağı en son tavrı sergiliyor sayın Bahçeli…

Olmadı, hiç olmadı!

Bahçeli’ye en sert tepkiyi verecek makamların sessizliğini de hayret içinde seyrediyoruz.

Bu sözlerin Bahçeli tarafından değil de bir Yunan siyasi tarafından yapıldığını düşünür müsünüz bir an…

Bir Yunan siyasi parti lideri çıkıp Kıbrıs Türklerine dil uzatarak ‘Türkiye Kıbrıs Türklerinin iç işlerine karışmasa ne güzel olur, onlar bize adayı teslim ederdi’ demiş olsalar ne derdiniz?

Ne düşünürdünüz…

O zaman bizim makam sahiplerini görecektiniz!

Nutuk üstüne nutuk!

Şimdi tıss yok…

Ne çektin be Kıbrıs Türkü ne İsa’ya ne Musa’ya yaranamadın…

Bu toprakları Mehmetçiğin de desteğiyle vatan yaptın.

Rumlardan çektin canından oldun, dünya karşında durdu ambargoları yedin, hakareti de gördün vefasızlığı da.

Hepsine göğüs gerdin hala ayaktasın ama hiç biri siyasilerden çektiğin kadar ağır gelmedi…

Özür dile Bahçeli!!!

Ankara Kulisleri…

Reuters'tan 14 Mayıs Seçimleri İçin Tehlikeli Yorum

14 Mayıs seçimlerine bir gün kala Reuters'ta dikkat çekici bir analiz yayımlandı. Analizde, "Türkiye'yi sert bir şekilde yöneten siyasetçinin iyi niyetli bir şekilde seçimi kabul edeceği ve ofisten sessizce çıkacağına inanmak çok güç" ifadeleri kullanıldı.

Türkiye tarihinin en kritik seçimlerine iki gün kaldı. Uluslararası medya kuruluşlarının 14 Mayıs seçimlerine ilgisi devam ederken, Reuters'ta çarpıcı bir analiz yayımlandı.

SamiaNakhoul imzasıyla yayımlanan, "Usta seçim kampanyacısı Erdoğan şimdiye kadarki en zorlu yarışıyla karşı karşıya" başlığı kullanıldı.

"Ofisten sessizce çıkacağına inanmak çok güç"

Erdoğan'ın 20 yılı aşkın süredir girdiği seçimlerden galibiyetle çıktığına işaret edilen yazıda, "Pazar günü rakibi Kılıçdaroğlu karşısında yapılacak oylamada, Türkiye'yi sert bir şekilde yöneten siyasetçinin iyi niyetli bir şekilde seçimi kabul edeceği ve ofisten sessizce çıkacağına inanmak çok güç" yorumu yapıldı.

"Ekonomideki gidişat ve deprem felaketi Türk halkını hırpaladı"

Türkiye'deki "yeni nesil" seçmenlerin değişime özlem duyduğu vurgulanan yazıda, ekonomideki son gelişmelere işaret edilerek, "Türk Lirası'nın değer kaybı ve yaşam standardının keskin düşüşü ile şubat ayındaki deprem felaketi Türk halkını hırpaladı" ifadelerine yer verildi.

"14 Mayıs seçimleri bir dönüm noktası olabilir"

Erdoğan'ın kazandığı art arda zaferlerle iktidarına karşı herhangi bir tepkiye toleransının azaldığına işaret edilen yazıda, "Devletin kritik kurumlarının içi boşaltıldı. Bir dönem kendisine yakın olan isimler muhalefete geçti. 14 Mayıs günü yapılacak seçimler bir dönüm noktası olabilir" denildi.

"Çok daha sert müdahale edebilir"

Erdoğan'ın yenilmesinin Türkiye'yi daha laik ve demokratik bir ülke haline getirebileceğine vurgu yapılan yazıda, "Erdoğan zafer elde ederse, uzmanlar siyasi rakiplerine ve kalan diğer bağımsız kurumlara karşı çok daha sert bir müdahale edileceğini söylüyor" denildi.

ABD’nin en büyük bankalarından WellsFargo, Türkiye’de 14 Mayıs seçimleri ile ilgili senaryosunu güncelledi.

WellsFargo ekonomisti BrendanMcKenna tarafından hazırlanan raporda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilme ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirtirken Erdoğan’ın kazanması halinde sene sonu dolar/TL’nin 23 seviyesinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde ise kurun 15 seviyesinde fiyatlanacağı belirtildi.

Raporda, Erdoğan’ın görevi sürdüreceğine inandıklarını belirten analistler “Türk lirası için baz senaryomuz, Erdoğan’ın ikinci turda seçimi kazanması” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN’IN SEÇİLME İHTİMALİNİ DAHA YÜKSEK GÖRDÜLER

Türkiye ekonomisiyle ve depremlerle ilgili yeni zorluklara rağmen, Erdoğan’ın hâlâ yeterli miktarda oy alacak kadar popüler olduğunu belirten stratejistler, Erdoğan’ın seçmenleri etkileyebileceğine inandıklarını söyledi.

Analizde Erdoğan’ın görevi sürdürme ihtimali yüzde 50 – yüzde 55 olarak tahmin edilse de analistlere göre, ilk senaryo yayınlandığından beri bu olasılık düştü ve iktidar değişikliği olasılığı arttı. İktidar değişikliğinin gerçekleşme olasılığı ise analistlere göre yüzde 45 – yüzde 50 oldu.

Raporda, “İktidar değişikliği senaryosunun merkezinde sürdürülemez ekonomik koşullar var. Depremlere yapılan yetersiz müdahale de muhalefetteki Millet İttifakı’nın son birkaç ayda ivme kazanmasına anlamlı bir şekilde katkıda bulunuyor” ifadelerine yer verdi.

WellsFargo’nun Türkiye seçimlerine ilişkin olası senaryoları şöyle oldu:

SENARYO 1: ERDOĞAN’IN ZAFERİ

“Erdoğan’ın görevi sürdürmesi durumunda, Türk lirasının bir başka büyük değer kaybı yaşaması muhtemel. Uzun vadede, ekonomik eğilimler ve para politikası değişmedikçe lirada büyük değer kayıpları gerçekleşebilir. En azından 2024’ün ortasına kadar liranın değer kaybetmesini bekliyoruz.

Bu senaryoda, dolar/TL kurunun 2023 yılının ikinci çeyreği sonunda 22 TL’ye ulaşabileceğini ve liranın daha da keskin değer kaybedebileceğini düşünüyoruz. Dolar/TL kurunun 2023 yılının dördüncü çeyreğine kadar 23 TL’ye ulaşabileceğini ve 2024 ortalarında 24,50 TL’ye ulaşabileceğini düşünüyoruz.

Daha uzun vadede ise döviz rezervlerinin tükenmeye devam etmesi ve para politikasının yönünün değişmemesi nedeniyle liradaki değer kaybının devam etmesini bekliyoruz.

SENARYO 2: KILIÇDAROĞLU’NUN ZAFERİ

İktidar değişikliği senaryomuzda, bağımsız bir merkez bankası restore edildiğinde ve ortodoks bir para politikası uygulandığında, lira modern tarihin en büyük rallilerinden birini yaşayabilir.

Millet İttifakı’nın göreve gelmesi durumunda, politika çerçevesindeki değişiklik, yabancı yatırımcının TL’ye ve TL cinsi varlıklara dönmesiyle sonuçlanacağından, dolar/TL kuru tahminlerimizi liranın gücünü gösterecek şekilde ayarlayacağız.

Bu senaryoda dolar/TL kuru 2023’ü 15 TL’den kapatabilir ve 2024 ortalarında 14 TL’den işlem görebilir.”