PARTİ BAŞKANLARININ İSTATİSTİKİ BAŞARI GRAFİĞİ NASILDIR?




UBP

İrsen Küçük, seçim kaybetmiş ve yaklaşık %50 oy yitirmiş bir iktidar partisi başkanı olarak tereddütsüz şekilde başarısız olduğunu söylemek gerekir. Ancak gözden kaçan önemli bir noktaya temas etmek gerekir. Sn. Küçük sandıktan çıkamamış olmasına rağmen partilerden %49’luk bir destek almıştır (3391/6980). Bu %49’luk destek, Başkan seçildiği son Kurultay’da aldığı oy oranı ile çok yakın bir rakamdır. İrsen Küçük karma oylardan gelen desteğin çok az olması nedeniyle (428) yarışta gerilerde kalarak milletvekili potasına girememiştir. Bu da bizi şu neticeye iter “İrsen Küçük’ü UBP’liler değil karma oy kullananlar safdışı bırakmıştır”. UBP’de en yüksek oya ulaşan Tahsin Ertuğruloğlu’nun parti içi desteği % 60 oranında olmuştur (4216/6980). Bu oran, aynı zamanda UBP’lilerin en fazla desteği Tahsin Ertuğruloğlu’na verdiklerini de göstermektedir. Yine adı bugünlerde başkanlık ile anılan Hüseyin Özgürgün ise UBP’li tabandan ancak %52’lik bir destek alabilmiştir (3599/6980). Hüseyin Özgürgün eğer 309 oy daha az almış olsaydı sandıktan çıkamayacak ve yerine Ali Çetin Amcaoğlu milletvekili seçilmiş olacaktı. Bir başka değişle, şu anda kendisine yeni parti başkanı gözüyle bakılan Hüseyin Özgürgün’ün İrsen Küçük’ten ancak %3 gibi çok az bir fazlalıkla parti içi desteğe sahip olduğu görülmektedir.

CTP-BG

Seçimlerden ipi göğüsleyen bir partinin başkanı olarak çıkan Özkan Yorgancıoğlu ise bu zafere rağmen tabanından mutlak bir destek alabilmiş değildir. Kuşkusuz lideri olduğu parti seçimlerin galibidir ve kendilerine halk tarafından iktidar olma görevi verilmiştir. Bu anlamda Özkan Yorgancıoğlu’nu başarısız görmek büyük bir haksızlık ve vicdansızlık olur. Ancak Lefkoşa’daki CTP’ye mühür vuran 11450 partilinin ancak 6487’si yani %57’si parti başkanını tercihleri içerisine koyarak kendisine siyasi destek vermiştir. Bu oran her ne kadar çoğunluğu işaret etse de %43 gibi azımsanmayacak bir kitlenin Lefkoşa’da parti başkanına destek çıkmadığını da ortaya koymaktadır. Parti kökeninden gelmeyip “BG” konseptinden aday olan iki kişinin parti başkanından daha çok parti içi destek bulması ise ilginç bir durum yaratmaktadır. 

DP-UG

Transferlerin katkısıyla olsa da oy oranını en çok arttıran bir partinin başkanı olarak Serdar Denktaş’ın seçimlerden ötürü başarılı olduğu açıktır. Partinin yakaladığı büyük oy artışına rağmen Serdar Denktaş’ın o oranda bir parti içi oy başarısını yakaladığını ise söyleyemeyiz. Tüm parti başkanları içerisinde parti tabanından en büyük desteği alan kişinin Serdar Denktaş olduğunu öncelikle teslim etmek gerekir. Ancak bu desteğin kamuoyuna deklare edildiği gibi %90 seviyesinde değil %68.8 oranında olduğunu söylemek gerekir (Bu oran 2009 genel seçiminde de %80’ler seviyesinde idi). DP-UG’ye kurumsal olarak mühür vurup destek beyan eden Lefkoşalı seçmen sayısı 5820 iken, bunların 4005’i parti başkanlarını tercih ederek desteklemiş, %31’i ise tercihleri içerisinde kendisine yer vermemiştir. Bir başka nokta ise Parti Başkanları içerisinde karma oydan en fazla tercih alan kişinin de Serdar Denktaş olmasıdır. Parti içi destek durumlarına bakıldığında Serdar Denktaş’tan sonra en fazla desteğin %58.9 ile Dr.Mustafa Arabacıoğlu’na verildiği görülmektedir.

TDP

Bir önceki genel seçim ile kıyaslandığında bu seçimde başarısız olmuş iki parti olarak UBP ve TDP’yi görmekteyiz. Bir siyasal partinin başarısı seçmen iradesinden almış olduğu destek ile değerlendirilir. 2009-2013 yılları arasında yaşanan ciddi sosyal ve ekonomik çalkantılara rağmen bu 4 yılllık süreçten ötürü oy artışı sağlayamayıp aynı oran içerisinde seyretmesi ve yine diğer muhalefet partileri (CTP,DP-UG ve BKP) bu ortamda ciddi oy artışları sağlamış olmasına rağmen seçmen tarafından yetersiz görülerek siyaseten artı bir destek alamamış olması, TDP’nin açık bir başarısızlık içerisinde seçimi tamamladığını göstermektedir. İdeolojisi sosyal adalet üzerine kurulu olan bir partinin sosyal adaletsizliğin hat safhaya çıktığı bir dönemde oy artışı sağlayamamış olması ciddi bir başarısızlık emaresi olarak algılanmak durumundadır.
Seçim listesinde Parti Başkanı ve Parti Genel Sekreteri yanında Kadın Kolları Başkanı, Lefkoşa İlçe Başkanı ve 3 MYK üyesinin yer aldığı Lefkoşa, partinin seçimlerden en ağır yenilgi ile çıkan bölgesi olmuştur. Neredeyse partinin beyin takımının tamamı ile seçmenlerin karşısına çıkan bu kadro, 2009 seçimlerine göre yaklaşık %31’lik bir oy kaybıyla Lefkoşa Bölgesi’nde ciddi bir erime yaşamıştır. En fazla seçmen sayısına sahip olan Lefkoşa Bölgesi’nde yaşanan bu destek kaybı partinin ada genelinde düşük bir oy almasının başlıca nedeni olmuştur. TDP’nin her zaman seçimlerde “kale” olarak gördüğü Lefkoşa’da aldığı mühür sayısı 1280 olup bu sayı geçerli oyların ancak %3.77’sine tekabül etmektedir. Ülke genelinde alınan mühür oranının %4.5 olmasına rağmen Lefkoşa’da bu oranın %3.77’de kalması partinin başarısızlığında önemli bir etki yaratmıştır. Bu sonuç aynı zamanda, Başkan, Genel Sekreter ve Lefkoşa İlçe Başkanı’nın yaşanan bu siyasi başarısızlıktan ötürü 1. derecede ciddi kusur ve sorumlulukları olduğunu gözler önüne sermektedir. 

Bu genel başarısızlık özelde de kendini göstermiş ve TDP Genel Başkanı parti içi destek konusunda %45 gibi çok düşük bir oranda kalmıştır. İrsen Küçük dahi tüm başarısızlıklarına ve toplumsal tepkilere rağmen parti içi destekte %49’u yakalarken, Çakıcı’nın genel başkanlar içerisinde en düşük orana sahip olmasını TDP’liler çok iyi okumalı ve Partinin siyasi geleceğini düşünerek kurultaya geniş bir yenilenme fikriyle gitmelidirler. Değinilmesi gereken bir başka önemli nokta ise, Çakıcı’nın 2009 seçimlerinde 1537 kişiden parti içi destek almasına rağmen bu sayının 2013’de büyük bir düşüşle 580’de kalmış olmasıdır. Yani Çakıcı başkan sıfatıyla girdiği seçimlerde 4 yıl içerisinde partililerin desteğini 2/3 nisbetinde kaybetmiştir. Çakıcı, desteğini sadece parti nezdinde değil halk karşısında da kaybetmiştir. Keza 2009 seçimlerinde mühür+karma yoluyla 5819 oy almış olmasına rağmen dört yıl sonraki seçimlerde bu sayı 3866’ya düşmüştür. 

Bunun yanında partisinin geneldeki başarısızlığını, listesinde bulunduğu Lefkoşa’da yaşanan çöküntüyü ve tüm bu süreçte partinin hiyerarşik olarak ikinci en yetkili makamını işgal etmesini göz ardı edercesine kendisini partililer tarafından en çok tercih edilen kişi olarak lanse eden parti genel sekreterinin ise ancak %57’lik bir parti içi destek sağlayabildiğini ve 2. sırada başladığı seçimleri basamak düşerek 3. sırada tamamladığını anımsatmak gerekir.

Karma Oy ve Başkanlar

Parti başkanlarının tümü de Lefkoşa Bölgesi’nden seçimlerde aday olmuştur. Siyaset kurumuna olan güvensizlik nedeniyle bu seçimlerde kullanılan karma oylarda büyük bir patlama olmuştur. Lefkoşa’da toplam 7489 geçerli karma oy kullanılmıştır. Bu sayı %22.1’lik bir orandır ki, CTP’nin aldığı oylardan sonraki 2. en büyük oy kitlesini yansıtmaktadır. Merkezdeki bir çok sandıkta karma oylar 1. veya 2. sırada çıkmıştır. Lefkoşalı seçmenlerin 7489’u geçerli karma oy kullanırken, iktidar partisi olarak seçime giren UBP’ye mühür vuranların sayısı ise 6980’de kalmıştır. Seçime katılan genel başkanların aldıkları karma oy sayısı ve oranları ise şöyledir:

1.Serdar Denktaş 2885 (%38.5)
2.Özkan Yorgancıoğlu 2191 (%29.3)
3.İzzet İzcan 2131 (%28.5)
4.Dr.Mehmet Çakıcı 2006 (%26.
5.İrsen Küçük 428 (%5.7)