Patron Mutlu Son İstiyor


Geçtiğimiz pazar Türkiye için önemli bir gündü, Cumhurbaşkanlığı, ilk defa seçim yöntemiyle yapıldı.
Sonuç şaşırtıcı değildi elbet, ama nefesler gene de tutuldu.
Türkiye için yeni bir sayfa açıldı.
Hepimize hayırlı olsun inşallah.
Peki ya Kıbrıs?
Nasıl bir gelecek beklemekte Kıbrıs’ı ?
Acaba Senaryo değişir mi?
Ya değişirse ?
Değişirse yeni senaryo ya hazırlıklı mıyız ?
Ne çok soru var cevaplanması gereken..
Ama üzülmeyin,
İlerleyen zamanlarda cevaplar ı gene bizim yerimize başkaları verecek.
Rüzgar nerden eserse gene oraya savrulacağız
Anavatanımız Türkiye dedik ne derse yaptık
Yetmedi.
Şimdi Avrupa birliğinin himayesine girmek derdindeyiz.
Ne zaman kendi kendimize yeteriz bilmem ama
Bu zihniyetle biraz zor görünüyor.
Yakın gelecekte suyumuzda olacak, elimiz güçlenecek, aynı adayı paylaştığımız komşumuza
karşı ilk defa bir kozumuz olacak.
Masaya oturduğumuzda bizimde bir şeyimiz var diyebileceğiz.
Eğer pazarlıklar devam ediyor ise tabi.
Hala daha bana saçma gelse de, bir çoğu bir birliğe mensup olmanın
bizim için çok önemli olduğu görüşünde.
Bu şartlarda bir birliğe mensup olsak ne, olmasak ne ?
Sonuçta alışmışız misafir olmaya, nedense ev sahibi olmak aklımızın ucundan geçmiyor.
Biraz çaba ile olmayacak bişey yok
Elin Amerikası yüz yıllık geçmişine bir sürü tarihi film üretiyor ise
Bizim yazamayacağımız senaryo olmaması lazım.
Patron mutlu son istiyor
Yazmaya başlayalım.