Koronavirüs krizini kim yönetiyor?
Sayın Başbakan, hükümetin başı olduğu için kendisi olduğunu kabul ediyordur.
Sayın Başbakan Yardımcısı, hükümetin küçük ortağı olmanın dezavantajını, dış işleri, iç işleri ve özellikle testleri kontrol eden güce dönüşmüş olmakla, avantaja çevirmiş durumda!
Sayın Sağlık Bakanı ise, görevine siyaseten devam ediyor…
Aslında, böyle bir dönemde, tüm siyasilerin ve tüm sağlık çalışanlarının birlikte ve bir olması gerekirken, olayın yaşandığı yerin KKTC olması nedeniyle, ganimet zihniyetinin sona ermediği, bu dönemde de anlaşılıyor…
İşte siz somut bir örnek:
Avrupa Komisyonu Kıbrıs Temsilciliği’nin, 3 Nisan 2020 tarihinde, resmi internet sitesinden, Kıbrıs Türk Toplumu’na yönelik AB yardım programı çerçevesinde paylaştığı duyuruya bir bakalım.
Avrupa Birliği, 2.5 milyon Euro tutarındaki ilk parti acil tıbbi ekipman ve malzemenin satın alma sürecini Kıbrıs’taki UNDP ile yaptığı anlaşma üzerinden başarıyla tamamlamıştır. … Bu destek Avrupa Komisyonu’nun Kıbrıs Türk toplumundaki COVID-19 mücadelesi için ayırmış olduğu 5 milyon Euro’luk bütçenin gerçekleşen ilk bölümüdür. Bu faaliyet, Kıbrıs Türk toplumundan gelen talep üzerine, Avrupa Komisyonu ve UNDP'nin Kıbrıs’ta süregelen etkin işbirliği çerçevesinde COVID-19 salgınına hızlı müdahalesi ile gerçekleşmektedir. …
… İlk acil tıbbi ekipman ve malzeme grubunda, kişisel korunma ekipmanları (PPE), solunum cihazları, Yoğun Bakım Ünitesi (ICU), laboratuvar sarf malzemeleri, Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) test kitleri, antibiyotikler, antiviral ilaçlar, sedatifler ve paralitik ilaçlar yer alacaktır.
Değerli okurlar;
Bu bilgi detaylarını devletin hangi yetkili ağzı paylaştı?
Hükümetin sağ kanadı ve büyük ortağı, bu açıklamayı ve bu hibeyi görmezlikten geliyor!
Hükümetin ‘’ortadan sağ, yandan sol’’ küçük ortağı da, bilip de bilmemezlikten gelmeye devam ediyor.
Sayın Cumhurbaşkanı’mıza ise bilgi veren olmadığından mıdır bilinmez, bu konu ile ilgili yorumu bile yok…
Ama belli ki, Avrupa Komisyonu Kıbrıs Temsilciliği ile yakın ilişkileri olan siyasilerimiz var…
Neyse, sonuçta böyle bir veri var elimizde.
Avrupa Komisyonu, Kıbrıs Türk Toplumu’na, COVID-19 ile mücadelede, nasıl hesapladığı bilinmemekle birlikte, 5 milyon Euro’luk bir bütçe ayırdığı anlaşılıyor.
Bunun 2,5 milyon Euro’luk ilk partisinde, acil tıbbi ekipman ve malzemenin satın alınma sürecinin tamamlandığı belirtiliyor.
Bu sürecin, Kıbrıs Türk Toplumu’nun talebi üzerine yürütüldüğü gayet net bir şekilde dile de getiriliyor.
Bu bağlamda, ülkemize 500 civarı PCR testinin geldiğini ve gelmeye devam edeceğini ve yaklaşık 4 bine tamamlanacağını biliyoruz. Bunu Sayın Sağlık Bakanı’mız da, geçtiğimiz gün, Avrupa’dan PCR test kitleri geldiğini ifade ederek doğrulamış oldu.
Bu kitlerin kişi başı maliyeti yaklaşık 100 Dolar’dır. Bu maliyeti Sayın Sağlık Bakanı söyledi.
Bir de, maliyeti 20 Dolar olan, Kore ürünü PCR kitlerinden bahsetti Sayın Sağlık Bakanı. Üstelik aynı kalitede!
O zaman sorumuzu soralım:
Bu PCR kitlerinin hangi firmadan alınacağı, hangi marka olacağı konusunda görüş bildiren kimdi?
Cevabını da, her taşın altından çıkan ama üzerine gidildiğinde, ‘’küstüm oynamıyorum’’ tavırlarına bürünen Sayın Milletvekili’miz izah etsin…
İzah etsin de, 5 kişiye yapılabilecek PCR testinin maliyeti ile neden ‘’ısrarla’’ 1 kişilik PCR testinin alındığının izahını da kendisini seçenlerin karşısına geçip, dobra dobra izah etsin!
Etsin de, evde kalanlar, neden kaldıklarını daha iyi anlasın!
Dr. H. İlker İpekdal
İletişim: 0542-8529899