Serbest Kürsü / Levent Özadam
Alınan karar hatalıydı...
Uçak ile gelenler ile gemi ile gelenler arasında ayırımcılık yapmak!
Birçoğunun yorumu şöyle oldu;
Kumarhaneler bastırdı onların müşterilerine kıyak çekildi...
Kumarhane müşterileri ellerini kollarını sallaya sallaya otele giderken gemiyle gelenler limanlarda cehennem gibi sıcakta test sonuçlarını bekleyeceklerdi çünkü!
Bir kere bu öncelikle insan haklarına aykırı bir durumdur...
İster uçakla ister gemiyle gelsinler her iki kesim de eşit muameleye tutulmamalıydı!
Buraya ister kumar için gelsinler isterse başka maksatlarla...
Eğer burada ciddi bir devlet anlayışı varsa devlet gereğini yerine getirir, her kesime eşit şekilde muamele yapar!
Ne demekmiş efendim, Ercan’da yolcuları bekletecek bir mekan yokmuş...
Bulacaksın kardeşim!
Orada uçakların barındığı hangar var, inşaatı devam eden ve salonları biten yeni bina var...
Hiçbir yer bulamazsan kuracaksın çadırları, içini serinleteceksin, bekleyen yolculara izaz ikram yapıp test sonuçlarını eline vereceksin!
...
Bir de komedi halini alan rakamlar konusu var...
Hükümet sözcüsü Özersay Bakanlar Kurulu kararlarını açıklarken dedi ya;
Şu kadar uçakla şu kadar da gemiyle gelen yolcularda pozitif vakaya rastlandı diye...
Bu açıklamaya güvenmeyip hesap kitap yapanlar haklı çıktı!
Pozitif vakalar konusunda açıklamanın doğru olmadığı da ortaya çıktı...
Kesinlikle büyük skandaldır bu, önce kabul etmek gerek!
KKTC devletinin bakanlar kurulu bir karar üretiyorsa ve yapılan açıklamada verilen rakamlar yanlışsa ayıp ötesi bir durumdur bu...
Bakanlar Kurulu yanıltılmış ve yanlış kararlar üretilmesine neden olunmuştur!
Peki kim yaptı bu yanlış hesaplamayı...
Sağlık Bakanlığından birileri!
Sıradan birisi asla olamaz...
Muhakkak ki etkili ve yetkili birileridir!
Peki onların hazırladığı rakamları kim kontrol etti...
Var mı böyle bir sistem!
Olsa zaten böyle kepazelikler yaşanmaz Bakanlar Kurulu kamuoyunun önünde küçük düşürülmezdi...
Onun içindir sorumlu kimse ortaya çıkarılmalıdır!
Yaptığı yanlışın hesabını vermelidir...
Biz bunu bilir bunu söyleriz!
Hiç umudumuz olmasa da...
...
Bu konuları görüşmek için dün Sağlık Bakanı Pilli ile görüşmeye resmen yemin etmiştik...
Zira telefonları yoğun çalıştığı için kendisine ulaşmak bu sıralar çok kolay olmuyor!
Uzun denemelerden sonra nihayet telefonun diğer ucundaki ses Bakan Pilli’ydi...
15 dakikaya yaklaşan bir sohbet gerçekleştirdik!
Ama önceliğimiz tabi ki herkesin merak ettiği yanlış verilen rakamlar konusuydu...
Aklın mantığın almadığı bir konuydu bu çünkü!
Hiç kıvırmadan cevap verdi;
Teknik bir arıza oldu, diyerek...
Yani en azından hesaplamanın yanlış yapıldığı kabul etti!
Bu arada üzüntüsünü de dile getirdi...
Bu sorumlunun da en kısa zamanda ortaya çıkarılacağına dair söz verdi!
Umarız da öyle olur!
Bu memleketin Bakanlar Kurulunu yanıltmaya kimsenin haddi yoktur...
Devlet ciddiyeti ayaklar altına alanın da bu devletin içinde yeri yoktur!
Ama sohbetin sonunda Bakan Pilli’nin son sözleri gerçekten yüreğimize su serpti...
Teknik bir sıkıntı yaşandığını söyleyen Pilli bu durumdan dolayı gerçek duygularını da saklamadı bizden ve aynen şöyle bitirdi sözlerini;
Ben de utandım!
Böyle bir itirafta bulunmak bile yürek ister, cesaret ister...
Zira hala utanma duygularımızı yok etmemişsek ve bunu kabul edebiliyorsak, umut hala var demektir!
...
Şu anda vatandaşın en çok merak ettiği konuların başında okulların akıbeti geliyor...
Onu da sorduk Bakan Pilli’ye!
Çok net cevap alamadık...
21 Ağustos’ta bu konuda iki bakanlık birlikte açıklama yapacak ve bu tarihe sadece 48 saat varken biz beklerdik ki konu mümkün olduğu kadar netleşsin, netleştiği gibi tüm hazırlıklar yapılsın ve eğitim yılı endişesiz olarak açılsın...
Belli ki bu konuda iki bakanlık yetkilileri yeteri kadar birlikte toplantı yapmamışlar, bir karar üretmemişler!
Haliyle insan endişe duyuyor...
Acaba hiçbir hazırlık yapılmadan günübirlik kararlar ile mi eğitim yılı açılacak diye!
Şimdi her iki bakanlık da buna odaklanmak zorundadır...
Gerekirse 48 saat hiç ara vermeden sağlıklı kararlar üretmek için gecelerini gündüzlerine katarlar!
Aksi tam bir felaket olur...
...
MESAJ KUTUSU
Sayın Hasan İŞLEK, kardeşinizi seçim istihdamları arasında Mağusa Devlet Hastanesine aldırınca partide bir takım huzursuzluklar oldu diye duyduk. Yani ha keşke böyle bir dönemde sizin gibi özel kalemler ve diğer bürokratlar daha hassas davranıp tepki almasaydı daha iyi olmaz mıydı?
...
Sayın Zafer HIDIROĞLU, başhekimi olduğunuz Cengiz Topel Hastanesi’nde emekli bir memurun çalıştığı yönünde bölgeden şikayet mesajları geliyor. Yani bu ülkede gençler işsizlikten kırılırken yaşını başını almış olanlar mı yine pastadan payını kapıyor acaba?
...
Sayın Meriç ERÜLKÜ, Merkez Bankası yöneticilerinin tümünü önümüzdeki günlerde mahkemeye vermek için harekete geçtiğiniz konuşuluyor. Bakalım büyük mücadeleniz nasıl sonuçlanacak biz de merak etmeye başladık, gazanız mübarek olsun!
...
Sayın Sezai ÖZTÜRK, Kolordu komutanı olarak memlekette baş gösteren kan sıkıntı konusunda her ihtiyaç duyulduğunda ön sıralarda olan askerimizin bir kez daha yardımına ihtiyaç duyulup bu konuda talimatlarınız bekleniyor...
...
Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, yaz dönemi nedeniyle yoğunlaşan düğün törenlerinin salgından dolayı riski artırdığı için belli kısıtlamalar getirilmesi konusunda yoğun mesajlar gelmeye başladı. İç vakaların da görülmeye başlandığı bir dönemde sorumluluğunuz hayli büyük...
...
Sayın Emine DİZDARLI, Ombudsman raporlarının hükümet edenler tarafından dikkate alınıp gereğinin yerine getirilmesi konusunda düşünceleriniz nelerdir? Bu kadar yoğun tempo ile soruşturmaları tamamlayıp sonuçta gereğinin yapılmaması devlet ciddiyetiyle ne kadar bağdaşır acaba?
...
Sayın Kemal Deniz DANA, kooperatifler konusunda hazırladığınız raporların ne zaman kamuoyuyla paylaşılacağı merak konusu olmuş ki bu konuda çeşitli sorular gelmeye başladı. Hani bir işe başladınız ya sonunu da getirmek gerek değil mi?
...
Sayın Ahmet BENLİ, yurt dışından geldikten sonra kendinizi evde karantinaya aldığınız ve belediyenin işlerini buradan yönetmeye başladığınızı duyduk, duyarlı davranışınızdan dolayı tebrik ederiz. Her test sonucuna ad güvenmemek gerek değil mi?
...
Sayın Rifat GÜNAY, bir işletmenin ardı ardına gelen skandal işlemleri konusunda hala girişimde bulunmayı düşünmüyor musunuz? Merkez Bankası gibi çok önemli bir kurumun bu konularda çok daha duyarlı ve hassas olması gerekiyor, ama nedendir bilinmez çok ağır davranıyorsunuz...
...
Sayın Serdar DENKTAŞ, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde medya ve mensuplarına çok daha zaman ayırıp dirsek temasını artırmak istemeniz hiç de fena fikir değil zira kim bilir belki de seçim sonucunu belirleyecek olan yine onlar olacaktır...