Levent Özadam - Mesaj Kutusu
Ulaştırma Bakanı Erhan Araklı meclis konuşmasında ‘Ercan havalimanı KKTC’nin prestij meselesidir’ dedi.
O zaman KKTC’ye gelenlerin gözünde prestijimizin sıfır olduğunu söyleyebiliriz.
Traktör kasasında bavul skandalından sonra şimdi de ki havaalanı açıldığından beri yolcu bavulları hem geç geliyor hem de hangi banttan geleceği belli değil.
Hangi bavulun hangi uçuşa ait olduğunu göstermesi gereken ekranlar çalışmıyor.
Yıllık 10 milyon kapasitelik, Türkiye’nin 4. adanın en büyüğü unvanlı havaalanında bir ekranın fişini takamadılar.
Yolcular bir o yana bir bu yana koşuşturuyor.
Bavulları nereden gelecek?
Aileler ikiye bazen 3’e bölünüyor. Her biri bir bandın başında bekliyor.
Ortada tek bir görevli yok.
Gerçekten anlaşılır bir durum değil.
Havaalanı işletmecisi için bu durumu çözmek neden bukadar zor?
***
Konu ulaşımdan açılmışken FLYKIBRIS’a da değinmeden geçmeyelim.
Bilet fiyatlarını ucuzlatacak yerli ve milli havayolumuz olma iddiasıyla ortaya çıkan ancak bilet almak istediğinizde ‘Uçuş yok’ mesajıyla sık sık karşılaşılan bu şirket ne bilet fiyatlarını ucuzlattı ne de bir yaraya merhem oldu.
Aksine diğer firmalardan daha da pahalıya uçuyor.
Kime neye hizmet ediyor anlayamadık.
***
Yurt dışında okuyacak olan üniversite öğrencilerimiz adadan ayrıldı.
Kayıtlar başladı, yerleştirmeler yapılıyor.
KKTC’de evlatlarına gelecek kurma konusunda endişesi olan aileler yurt dışında eğitimi ve orada çalışma imkanlarını deniyor.
Yeni ülkelere yeni hayatlara yelken açıyorlar.
Ülkenin hali belli, hala elektrik gibi ulaşım gibi en önemli ihtiyaçlarımızı karşılamakta bile zorlanıyoruz.
Asıl konumuza gelelim…
KKTC’nin yurt dışında birçok temsilciliği var.
Okumak için yurt dışına giden öğrenciler gittikleri ülkelerde sorunlar yaşayabiliyor.
Konaklama sorunu yasal işlemler vs. yani başlarına ummadıkları bir iş gelebiliyor.
Peki varlıkları tartışmalı bu temsilcilikler ne yapıyor.
Vatandaşın ihtiyaçlarına sıkıntılarına yardımcı olabiliyor mu?
Bu sorunun cevabı bizim için çok önemli.
Gerçekten bir işe yarıyorlar mı yoksa oralar da bir arpalık mı?
Bu konunun takipçisi olmak zorundayız…
***
Kamu-sen göç yasasından işe giren çalışanlara yüzde 4 ve yüzde 3.30 aralığı oranlarında ek artış verileceğini duyurdu.
Kamu-sen Başkanı Atan, Başbakan Ünal Üstel’in yüzde 4 ve yüzde 3.30 ilişkin artış konusunda sendikalara yaklaşımlarını olumlu bulduğunu söyledi.
Gelir adaletsizliğinin ve eşit işe eşit ücret ihlalinden yüzde 3’lerde bir orana bakarak olumlu bir sonuç çıkarmak da gerçekten ilginç…
Kamu çalışanları arasındaki gelir dağılımı makası açılıyor.
Özel sektör çalışanları ile kamu çalışanları arasındaki makas gibi…
Bu makaslar bir gün çok can yakacak…
...
Cami-kilise ikilemi…
“Yeni yeni Çetinkaya spor kulübüne yönetici olmuştum. Şimdi de olur ya, eskiden daha çok olurdu. Neredeyse beş maçın ikisinde futbol maçından sonra itiş kakış kavga olurdu. İşte o zamanlar bir Büyüğümden şu nasihatı almıştım. “Arbede başladı mı her takımın yöneticisi kendi sporcusunu kontrol etmeye hatta gerekirse sıkı sıkı tutmaya çalışmalıdır. Sakın ha karşı tarafın oyuncusuna bunu yapma, yumruğu yersin, oysa senin oyuncun bunu sana yapmaz”.
Son günlerde bu nasihat kulaklarımda çınlıyor. Çınlıyor da bu kez sebep futbol kavgası değil. Cami-Kilise kavgası. Bu ada üzerinde iki büyük dine mensup iki ayrı toplum var. Hasbelkader biri adanın güneyine diğeri de kuzeyine hâkim. Bu ara dini değerler üzerinden bir de tatsızlık yaşanıyor. Suçlamalar diz boyu. Hele bizde mitoz bölünme yaratacak kadar şiddetli.
Oysa insan aklı çareyi üretmeli. Kuzeyde ki Hristiyan değerleri , buradaki Müslümanlar, Güneyde ki İslam değerlerini de burada ki Hristiyanlar korumalı . Buralara yapılacak saldırılara önce onlar tepki koymalı. Her toplumun bireyi önce kendi tarafında kendi toprağı üzerinde katşı tarafın değerlerine saygı duyduğunu belli etmeli göstermeli.
Taraflardan biri “Biz bunu yapıyoruz onlar yapmıyor” savunmasıyla karşıma çıkmasın. Böyle bile olsa iki yanlış bir doğru etmez. Cevabım “ sen doğruyu yap doğruyu iste , gerisi mutlaka olur” dur .
Bilginize…”
(Bülent DİZDARLI)
MESAJ KUTUSU
Sayın Erhan ARIKLI, siz hala Ercan’ın ülke için prestij olduğunu söyleyedurun, günde 3 kere kesilen elektriklerin prestiji nasıl ayaklar altına aldığını da bir yerlere yazmak gerek değil mi? Hele de elektrik konusunda Güney’e muhtaç olmak hangi prestij kapsamındadır o da bambaşka bir tartışma konusudur artık…Bu arada Karayollarını tamamen Lefkoşa’da toplama kararınız yerinde ve doğru bir karar…
…
Sayın Arzu Bayır ŞAHAN, Mali polis tarafından Çayönü Kalkınma Kooperatifi sekreterlik görevinden uzaklaştırıldığınızı duyduk bakalım bunun arkasından sıra kimle gelecek bölgede hayli merak konusu olmuş ki yoğun mesajlar geliyor. Bundan böyle de son sözü yargı söyleyecek değil mi?
…
Sayın Mehmet ÇAKICI, Sağlık Bakanlığı ile Pembe Köşk arasındaki sözleşme çok yakında imzalanıp yürürlüğe girecekmiş, uyuşturucu bağımlıları için iyi bir fırsat yakalanmış olacak. Bu arada umarız geçmiş yıllardan kalan kalan borcunuzu da tahsil etmişsinizdir…
…
Sayın İbrahim BENTER, Vakıflar İdaresi’nin binalarında kalan kiracılar her ne kadar kiralardan şikayetçi olsalar da listeyi yayınlasanız da ne kadar sudan ucuz olduğunu kamuoyu da öğrenmiş olsa. Hele de Kervansaray’daki apartmanlar hala 6 bin TL’ye kiralanıyorsa Allah’tan başka ne istiyorlar ki…
…
Sayın Emrullah TURANLI, Kıbrıs’ta federal bir yapı beklentinizi açıklamanız çok da doğru olmadı çünkü Ankara’da bazı üst düzey kişiler bunu bir kenara not etti diye duyduk. Hele de şu sıralar Ankara’nın politikalarına ters açıklamalar başınızı ağrıtabilir…
…
Sayın Vedat ERBAŞ, Lefkoşa Türk Belediyesi’nin yeni terminal binası ihalesine katılmak için büyük bir çalışma içinde olduğunuz söyleniyor. Çok büyük ihtimalle de başka katılımcı olmayacak ve ihale size kalacak diye duyduk, hayırlara vesile olsun artık…
…
Sayın Süleyman ULUÇAY, bölgenizdeki Deniz Yıldızı Apartmanları hala deprem riski içindeyken belediye olarak tavrınız merak konusu olmaya devam ediyor. Hatta bazı kiracılar dairelerini fahiş fiyatlara yabancılara kiralıyorlar bunu bir yerlere not etmenizde yarar görüyoruz…
…
Sayın Kemal BAŞAT, sadece Lefkoşa’nın değil tüm ülkenin doğa harikaları arasında bulunan Taşkent Piknik alanının Dikmen Belediyesi tarafından mühürlenmesine ülke genelinden tepkiler yağmaya devam ediyor. Doğaseverler gerekirse büyük bir eylem düzenlemek için girişimde bulunmanızı beklediklerini belirten mesajlar gönderiyorlar…
…
Sayın Ahmet SAVAŞAN, ülkede ilk defa sağlık turizminin başlatılması için marka olmuş işletmelerle işbirliği yapmak için düğmeye bastığınız tamamen profesyonel bir yöntem izleyeceğini duyduk. Özellikle kış turizmine büyük destek sağlayacak olduğu için hayati önem taşıyor bundan böyle yolunuz açık olsun…
…
Sayın Fikri ATAOĞLU, bazı ünlü balık restoranlarının yerli vatandaşa ayrı turiste çok ayrı ve pahalı fiyat politikası uyguladıklarını biliyor muydunuz? Restorancılar Birliği ile konuyu masaya yatırmak için girişimde bulunmanızı belirten mesajlarınız geliyor…
…