Güney Kıbrıs’ın Göç ve Uluslararası Korumadan Sorumlu Müsteşarı Nikolas İoannidis, Yeşil Hat'tın sınır olmadığını ve sınır olmasını istemediklerini söyledi.
Fileleftheros ve diğer gazetelerde yer alan habere göre açıklamasında Rum Yönetiminin politikasının Yeşil Hat üzerinden sığınmacı akışını kabul etmemek olduğunu ifade eden İoannidis, hedeflerinin Yeşil Hat'tın sığınmacı geçidi haline gelmemesi olduğunu söyledi.
Dün Larnaka’ya bağlı “Köfünye’deki” (Geçitkale) “Uluslararası Koruma Başvuru Sahipleri Kabul ve Ağırlama Merkezi” (KİFADP) ile “Limnes” konaklama merkezini ziyaretinin ardından basına açıklamalarda bulunan ve ara bölgedeki sığınmacılarla ilgili durum konusundaki soruları yanıtlayan İoannidis, Barış Gücü ve Mültecilerle ilgili Yüksek Komiserlikle anlaşmazlık halinde olmak istemediklerini, bu yüzden sorununun çözümü için Barış Gücü ve Mültecilerle ilgili Yüksek Komiserlikle diyalog halinde olduklarını dile getirdi.
Rum Yönetiminin Yeşil Hat üzerinden sığınmacı akışını kabul etmeyeceği konusunda bir karar aldığını da ifade eden İoannidis, deniz yoluyla gelen sığınmacı akışını sıfıra indirmeyi başardıkları bir anda yeni geçiş yolları yaratmak istemediklerini söyledi.
Sığınmacıların geçebileceği birçok nokta olmasına bağlı olarak Yeşil Hat'taki durumun sonsuza kadar devam edip etmeyeceği veya en nihayetinde konuya bir çözüm bulunup bulunmayacağına dair soruya karşılık ise İoannidis, Yeşil Hat'tın bir geçiş noktası olmadığını çünkü yetkili makamların bu kişilerin geçişlerine izin vermediğini dile getirdi.
Ara bölgede mahsur kalan sığınmacılar konusunda ise, bu kişilerle ilgili durumun nasıl çözülebileceğini görmek için ilgili makamlarla diyalog halinde olduklarını yineleyen İoannidis, konunun insani boyutunu göz ardı etmediklerini ve bu yüzden bu kişilere yardım sağladıklarını dile getirdi.
İoannidis bir yandan sığınmacıların geçişlerine izin vermeyecekleri konusundaki pozisyonları, diğer yandan ise insan faktörünü göz önünde bulunduracakları konusundaki politikaları arasında denge kurmaları gerektiğini de söyledi.
Rum Yönetiminin bu konuyla ilgili olarak AB’nin desteğini isteyip istemediği veya isteyip istemeyeceği konusundaki bir soruya karşılık ise İoannidis, AB’nin şu an konuya herhangi bir müdahalesi olmadığını ve olmasının da gerekmediğini kaydetti.
Önemli olanın AB tarafından herhangi bir müdahale olmaması ve Rum Yönetimine herhangi bir baskı uygulanmaması olduğunu dile getiren İoannidis, AB’nin durumu anladığını savundu.
Açıklamasında Yeşil Hat'tın sınır olmadığını ve hiçbir zaman sınır olmasını istemediklerini dile getiren İoannidis, bunun özel bir durum olduğunu, “askeri işgale sahip olduklarını ve bu durumu göz ardı etmemeleri gerektiğini” öne sürdü.
Sığınmacıların başka ülkelerle var olan sınırlardan geçtiği diğer Avrupa ülkelerinde durumun böyle olmadığını ileri süren İoannidis “askeri işgale” sahip oldukları gibi başka kurallara da sahip olduklarını ve durumla başa çıkabilmek için bunları göz önünde bulundurmaları gerektiğini ekledi.
Politis gazetesi ise “Ara Bölgede Mahsur Kalan Sığınmacılarla İlgili Olarak Sağırların Diyaloğu” başlıklı manşet haberinde, Rum Hükümetinin ara bölgede mahsur kalan sığınmacılarla ilgili olarak BM’yle yaptığını söylediği istişarelerde haftalardır herhangi bir ilerleme sağlanmadığını yazdı.
Rum hükümetinin Yeşil Hat üzerinden sığınmacı kabul etmesinin söz konusu olmadığı tezinde ısrarcı olduğunu kaydeden gazete, BM’nin Kıbrıs’taki hizmetlerinin ise bu kişilerin Rum kesiminin sağladığı sığınma hizmetlerine erişmeleri ve haklarının güvenceye alınmasında gerektiğinde ısrar ettiğini belirtti.
Ara bölgede mahsur kalan sığınmacılarla ilgili konunun ele alınması için Rum Hükümeti, Barış Gücü ve Mülteciler Yüksek Komiserliği arasında devam eden diyalogla ilgili olarak “tünelde ışık” olmadığını yineleyen gazete, Kıbrıs’a KKTC üzerinden geldiği iddia edilen 70 sığınmacının ara bölgede mahsur kaldığını ve derme çatma yerlerde konakladıklarını belirtti.
Alithia gazetesinde yer alan haberde ise, ara bölgede mahsur kalan 70 sığınmacı haricinde 24 sığınmacının da kayıp olduğunu yazdı.
Bu kişilerin bazı noktalardan ara bölgeden kaçtığını ve söz konusu kişilerin şu ana kadar herhangi bir yaşam belirtisi göstermediği gibi yetkili makamlar tarafından tespit edilmediğini de kaydeden gazete, bu kişilerin nerede olduğu ve sağlıklarının yerinde olup olmadığının bilinmediğini ekledi.