Rum İçişleri Bakanı’nın inisiyatifi ve Yunanistan, Çekya, Avusturya, Polonya, İtalya, Danimarka ve Malta’dan bakanların katılımıyla 16-17 Mayıs’ta Lefkoşa’nın Rum kesiminde gerçekleştirilen Bakanlar Toplantısı’nda, Suriye’nin statüsünün yeniden gözden geçirilmesi gerekliliği ve Lübnan üzerinden Suriye’den gelen sığınmacıların yönetimi üzerinde duruldu.
Politis ve diğer gazetelere göre, toplantı sonrasında yayımlanan ortak bildiride, düzensiz göç kaynaklı zorlukları göğüsleme ortak çabasına destek verme taahhüdü yinelendi. “AB’nin göç politikasının dış boyutuyla ilgili gerçekçi ve sürdürülebilir bir yaklaşımın parçası olarak, Suriye ve kapsamlı dinamiğin öne çıkarıldığı bir dizi noktada anlaşmaya varıldı.
Ortak açıklamada toplantının, Suriye’deki durumun gözden geçirilmesinde, Suriye’den gelen düzensiz göçmenlere uluslararası koruma sağlanması ve bu kişilerle ilgili icraatın daha geniş ölçekte görüşülmesini gündeme getirebilecek yeni ve önemli bir adım olduğu belirtildi.
Açıklamada, savaşın patlak verdiği 2011 ve takip eden yıllarda katı askeri faaliyetler nedeniyle bu ülkeden yurtdışına kaçan Suriyelilere uluslararası koruma verildiği ancak o günden bugüne birçok şartın değiştiği ve 13 yıl sonra bugün, siyasi istikrar tam olarak başarılamamış olmasına karşın Suriye’deki durumun önemli ölçüde iyileştiği görüşüne yer verildi.
Katılımcı ülkeler, Suriyeli göçmenler konusunun; güvenlik, gönüllülük esasıyla onurlu geri dönme şartlarının yaratılması gereğine dayalı olarak, daha etkin yönetilmesi de dahil, özel yaklaşımı genişletme hedefiyle Suriye’deki durumun, ülke içinde ve çevresinde gelişen dinamikler dikkate alınarak yeniden gözden geçirilmesi gereğinde uzlaştı. Katılımcılar, ileriki dönemde bu yönde çalışmayı taahhüt etti.
Ortak açıklamada, AB’nin göç ve sığınma konusundaki politikasının reforme edilmesine, meselenin dış boyutu öne çıkarılarak devam edilmesi gerektiği vurgulandı. Bu çerçevede mevcut iş birliğine ve Lübnan ile olanaklar yaratılmasına devam edilmesinin, Lübnan’dan AB’ye daha fazla göç akışı riskinin kısıtlanması için AB desteğinin daha da genişletilmesi gerektiğine inanç belirtildi.
