RUM YÖNETİMİNİN ''2 HALK'' KAVRAMI ÜZERİNE KOPARDIĞI YAYGARA

Rum yönetiminin “2 Halk” kavramı üzerinde kopardığı yaygara, “Halk” kavramının önemi ve yetkililerin anlaşılmaz suskunluğu

BM temsilcisi Feltman geçtiğimiz günlerde adaya kısa bir ziyaret yaparak her iki lider ve müzakerecilerle görüştü…Adadan ayrılmadan önce yaptığı açıklamada “iki taraf” veya “iki toplum” kavramları yerine “İki Halk- 2 Peoples” kavramını kullandı…
Vay sen miydin bunu yapan!!
Rum yönetimi ve tüm Rum siyasi partileri hemen ayağa kalkarak kıyameti kopardılar…Bu ifadenin “Rum tarafına baskı olduğunu, Türk Toplumunun statüsünü yükselttiğini vb” iddialarda bulunarak, Feltman veya BM’nin özür dileyerek düzeltme yapmasını istediler…
Bu yaygara karşısında, KKTC’den hiçbir destek açıklaması gelmeyince, geri adım atan BM bir açıklama yaparak Feltman’ın kullandığı ifadenin “iki taraf” anlamında olduğunu söyledi…
Ne ki Rum tarafı yine tatmin olmadı ve “iki Halk” ifadesinin geri çekildiğinin açıklanmasını istemeye devam ediyor…
“İKİ HALK” KAVRAMI NİYE ÖNEMLİ?
Kıbrıs sorunu işte kendine göre çok özel bir terminolojisi olan bu denli hassas bir konudur…Başta diplomatlar ve siyasiler olmak üzere, yerli – yabancı her kim olursa olsun, Kıbrıs sorunu ile ilgilenecek olan herkesin bu özel terminolojiyi, kavramları ve her iki tarafın kavramlara yüklediği anlamları çok iyi öğrenmesi gerekir…
Rum tarafı niye “İKİ HALK” kavramına tepki gösteriyor, Türk tarafı niye bu kavramda ısrar ediyor, bu kavramın egemenlik, self-determinasyon, ayrılma, ayrı devlet kurma hakkı ile bağlantısı nedir? Bunları bilmeden Kıbrıs sorunu konusunda doğru analiz yapılamaz…
Çünkü bu konu aslında Kıbrıs sorununun özünü oluşturmaktadır
Egemenlik, en basit tarifiyle, bir HALKIN ( bir cemaatin, toplumun ve azınlığın değil ) başka bir devletin boyunduruğu altına girmeden özgürce yaşaması, kendi kendini bağımsız olarak yönetmesi, kendi toprakları üzerinde son söz hakkına sahip olması ve kendi geleceği hakkında özgürce karar verme hakkıdır…
Bu anlamda egemenlik hakkı, bir başka HALK içindeki etnik guruplara ve cemaatlara değil, HALKLARA tanınan bir haktır ve self-determinasyon ( kendi geleceğini belirleme ) hakkıyla doğrudan bağlantılıdır.
Bu nedenledir ki Rum yönetimi Kıbrıs Türklerinin ayrı bir HALK değil, %80’i Rumlardan oluşan KIBRIS HALKI içindeki azınlık Türk cemaati-toplumu olduğunu, dolayısı ile ayrı egemenlik, self-determinasyon, ayrılma ve devlet kurma hakkımızın olmadığını, bu hakkın Kıbrıs Halkına ( TEK HALKA) ait olduğunu ileri sürmektedir…
Rum tarafına göre; Kıbrıs Türkleri ayrı bir HALK değilse o zaman egemenlik talebinde bulunamaz…Self-determinasyon, ayrılma ve ayrı devlet kurma hakkı olduğunu iddia edemez, dolayısı ile ayrı bir HALK olmayan Kıbrıs Türklerinin kurduğu KKTC de gayrı meşrudur…Adada TEK HALK varsa ve KKTC gayrı meşru ise, o zaman iki EŞİT HALKA ve İKİ EŞİT-EGEMEN DEVLETE dayanan bir anlaşma talebi de ileri sürülemez…
Böyle bir durumda da TEK HALKA ( Rum çoğunluğa), TEK ÜNİTER DEVLET’e dayalı ( Rum çoğunluğun hakim olacağı, Türklerin azınlık olarak yönetileceği) bir anlaşma yapılması kaçınılmaz olur…
Gördünüz mü “İKİ HALK” kavramının önemini ve “ İki HALK” kavramından çıkılarak nerelere gelindiğini!
Dolayısı ile Kıbrıs’ta İKİ EŞİT-EGEMEN HALKIN varlığını savunmak Türk tezinin ne denli özü ise, buna karşı çıkarak inkar etmek de Rum tezinin özü ve esasıdır…
Rum tarafında kopan yaygaranın nedeni de budur…
Bu yaygaraya KKTC’de Cumhurbaşkanının, Başbakanın, hükümetin, Meclisin, siyasi partilerin anında yanıt vermemesi büyük bir eksiklik ve ağır bir ihmal olmuştur…Feltman’a sahip çıkılmaması ve Rum yaygarasının tek yanlı kalması sorumluların görevlerini yapmadığı anlamına gelmektedir…
Geç de olsa bu ihmalin süratle giderilmesi ve Cumhurbaşkanından başlayarak tüm sorumluların bu konudaki hassasiyetimizi yüksek sesle ortaya koyması şarttır…Bunu bekliyoruz.