İstanbul Türklerin muhsarası altında, ha düştü ha düşecekken, Kilisede papazların tartıştığı konu ne idi biliyormusunuz “Melekler erkek midir, dişi mi?.
Şimdi, ülke ekonomik krizle boğuşuyor...
Çiftçiler ödenmedikleri için yolları kesiyor?
Narenciyeci kan ağlıyor...
Elektirik borçları ödenmediği için mabedlerimizde Ezanlar susmuş...
Belediyeler borç batağında kıvranıyor...
Hükumet daha atamalarını bile bitirememiş, ülke sorunlarının altında eziliyor.
ABD, BM yi de yanına alarak Kıbrıs sorununu kendi kafasına göre çözmek için son düzenlemelerini yapıyor...
Böyle bir durumda bizim tartıştığımız konuya bakın. “Sağda Birlik olur mu? “
“Olursa da nasıl olur?
Zamanı gelince bu konuları elbet tartışırız. Ama madem gündemi işgal ediyor bu konuda da bir iki kelam etmek farz oldu.
Bu konuyu yani, “Sağda Birlik” konusunu ilk ortaya atan ve savunanlardan birisi benim.
Biz aylar önce bu konuyu ortaya atarken önce “Sağ” dan ne anladığımızı açıklamış ve “Milli Davaya inanan ve KKTC’yi savunan herkes “Sağ” cenahtadır demiştik”
Sonra “Sağda Birlik” dediğimiz şeyde, Sağdaki iki partinin birleşmesi şeklinde olmasının gerekmediğini, mesela İtalyada ve başka Avrupa ülkelerinde olduğu gibi belirli konularda ittifaklar yapılması şeklinde olabileceğini, mesela önümüzdeki yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde işbirliği yapmakla işe başlanabileceğini söylemiştik.
Ardından da eklemiştik. “Birileri çatlatsada, patlasada bu konularda Sağda İşbirliği kaçınılmazdır. Siz isteseniz de, istemeseniz de taban sizi buna zorlayacaktır”
Yazılarımız ortada. Yazdığımız tarihlerde ortada.
DP-UG de bu konuda aslında farklı bir ses yok.
İstanbul Türklerin muhsarası altında, ha düştü ha düşecekken, Kilisede papazların tartıştığı konu ne idi biliyormusunuz “Melekler erkek midir, dişi mi?.
Şimdi, ülke ekonomik krizle boğuşuyor...
Çiftçiler ödenmedikleri için yolları kesiyor?
Narenciyeci kan ağlıyor...
Eleketirik borçları ödenmediği için mabedlerimizde eazlar susmuş...
Belediyeler borç batağında kıvranıyor...
Hükumet daha atamalarını bile bitirememiş, ülke sorunlarının altında eziliyor.
ABD, BM yi de yanına alarak Kıbrıs sorununu kendi kafasına göre çözmek için son düzenlemelerini yapıyor...
Böyle bir durumda bizim tartıştığımız konuya bakın. “Sağda Birlik olur mu? “
“Olursa da nasıl olur?
Zamanı gelince bu konuları elbet tartışırız. Ama madem gündemi işgal ediyor bu konuda da bir iki kelam etmek farz oldu.
Bu konuyu yani, “Sağda Birlik” konusunu ilk ortaya atan ve savunanlardan birisi benim.
Biz aylar önce bu konuyu ortaya atarken önce “Sağ” dan ne anladığımızı açıklamış ve “Milli Davaya inanan ve KKTC’yi savunan herkes “Sağ” cenahtadır demiştik”
Sonra “Sağda Birlik” dediğimiz şeyde, Sağdaki iki partinin birleşmesi şeklinde olmasının gerekmediğini, mesela İtalyada ve başka Avrupa ülkelerinde olduğu gibi belirli konularda ittifaklar yapılması şeklinde olabileceğini, mesela önümüzdeki yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde işbirliği yapmakla işe başlanabileceğini söylemiştik.
Ardından da eklemiştik. “Birileri çatlatsada, patlasada bu konularda Sağda İşbirliği kaçınılmazdır. Siz isteseniz de, istemeseniz de taban sizi buna zorlayacaktır”
Yazılarımız ortada. Yazdığımız tarihlerde ortada.
DP-UG de bu konuda aslında farklı bir ses yok.
Bir tek Genel Sekreterimiz Bengü Şonya, haklı olarak bu konuda Partinin yetkili kurullarında alınmış bir karar olmadığını, Parti Yetkili Kurullarının bu konuda bir karar alması halinde kendisinin de buna karşı olmadığını söyledi.
UBP Genel Başkanı nı dinledim dün Radyo Havadiste.
Sanki bu konuda kapılarını çalan birileri varmış gibi “Birleşme olacaksa UBP çatısı altında olur. Parti tabanı ile hergün birlikteyim. Böyle bir talep yok” dedi özetle..
“Kendi kendine gelin güveği olmak” diye buna derim ben.
Hüseyin Özgürgün, Lefkoşanın dışına çıksa ve bu konuda Parti tabanını dinlese, mesela Faiz Sucuoğlu’na kulak verse ve “Sağda Birlik” ne demekmiş anlasa eminimki daha farklı konuşacak.
UBP Genel Başkanı dün bir şey daha söyledi Radyo Havadiste:
“DP Parti değil aslında. Yıllardır Genel Başkanını değiştirmiyor. Bakın UBP’ye. Son 4 yılda 3 Genel Başkan değiştirdi....”
Aynen böyle söyledi.
UBP’de son 4 yılda yaşananları örnek bir partide yaşanması gereken şeyler olarak gösteriyor Hüseyin Özgürgün. DP de liderik kavgası yaşanmadığı içinde “O Parti falan değil” diyor.
Hep söylerim. Hüseyin Özgürgün’de ciddi bir Denktaş kompleksi var.
Bu komplkes onu yiyip bitiriyor.
Bırakın Sağın en büyük partisinin lideri olmayı, ülkenin Cumhurbaşkanı olsa da “Denktaş” soyismi altında eziliyor.
Neyseki “Korkunun ecele faydası yok” diye bir atasözmüz var da ara sıra birilerine hatırlatıyoruz.
ERHAN ARIKLI