Cinsel istismar olayı 2017 yılında yaşanmış...

Birisi 12 diğeri 13 yaşında iki kıza karşı işlenen bir suç bu!

Suçlu ise mahkeme tarafından suçsuz görülerek beraat etmiş...

Şükürler olsun ki yargıda hala doğru dürüst olanlar var ki mahkemeye yeterli delillerin sunulmadığını fark etmiş ve işte bundan sonra da olay patlak vermiş!

Sanık beraat etmiş çünkü olayla ilgili delil karartması yapılmış...

Hem de olayı takip eden bir savcı tarağından!

Hukuk camiası son bir haftadır bu konuyu tartışıyordu, olay basında patlayınca Başsavcılık önceki gün toplanarak bir karar vermişler...

Delil karartan savcıya da alınan kararı bildirmişler;

Ya hakkında ağır cezada dava açılacak ya da istifa edeceksin diye!

Suçlu görülen savcı da mesleği elinden gitmesin diye istifa kararı almış...

...

Oldu da bitti maşallah türünden bir olay...

Hem de yargının ta göbeğinde!

Bu konuda Başsavcılık hiç gecikmeden bir açıklama yaparak kamuoyunu aydınlatma gibi bir sorumluluğa sahiptir ama kendilerine öncelikle şunu sormak da şart olmuştur...

Madem ki ortada hem de iki küçük kıza yapılan cinsel istismar olayı var ve bir savcının delilleri kararttığı da apaçık ortada, niye kendisine sadece iki seçenek sunulmuştur!

O savcının yerinde bizde olsak aynı kararı alır ve ele güne rezil olmamak ve en azından Avukatlık mesleğini sürdürmek için istifa kararı alırdık...

Kim olsa onun gibi davranır elbette!

Peki ya ondan sonrası?

...

Delil karartma, hem de bir savcı tarafından en büyük suçlardan birisidir...

Bir savcı niye baktığı davada delil karartsın ki!

O kadar mı yufka yürekli yani...

Bu işlerin ancak çeşitli maddi katkılar nedeniyle yapılabileceğini bilmeyecek kadar saf mı zannediyorlar bu ülkenin insanlarını!

Hesap sormak, neler karşılığında bu pis işlere karıştığını sorgulama gibi bir düşünce hiç mi aklınızın ucundan bile geçmedi yoksa...

Ya da mesleki bir takım dürtüler ön plana çıktı da hukuki kararlar üreten bir makam meslektaşını kanatları altına almak gibi yanlış bir karar mı üretti!

Bunların tek tek açıklamasını yapmak zorundasınız efendiler...

Yargı yıllardan beridir bu ülkenin en güvenilir kurumlarının başında gelmektedir!

Devlete ve siyasete olan güven her geçen daha bir azalırken yargıya güvenen insanların ezici bir çoğunlukta olduğun bilmeyen var mı?

Burada hiç kimseyi gereksiz yere suçlayarak zan altın bırakmayı hedeflemiyoruz, zaten bunu da kendimize hak görmeyiz...

Onun içindir;

Başsavcılık bu konuda daha fazla gecikmeden kamuoyunu aydınlatmak için detaylı bir açıklama yapmak zorundadır...

Bu ülke insanının aklıyla oynamak kimsenin haddine olmamalıdır!

Ortakların birbirine düşmesi an meselesi!

Gezici’nin açıkladığı anket sonuçlarının BRT haber sitesinde yayınlanıp aynı zamanda cep telefonlarına mesaj olarak gönderilmesi...

Bu konuda Kudret Özersay sıkıntısını Başbakan’a iletmiş, o da talimat vermediğini söylemiş!

Zaten Tatar’ın böyle bir hata yapacağını da tahmin etmiyoruz...

Şunu bir yerlere yazın ki daha seçim sürecinde böyle hatalar yapılıyorsa bunun devamı fazlasıyla gelecek demektir!

Özersay’ın daha önce defalarca söylediği gibi iki hükümet ortağının başkanının aynı anda Cumhurbaşkanı adayı olmasının sakıncalarını hep birlikte göreceğiz...

Bu nedenle hükümetin bozulması çok uzak bir ihtimal de olsa, imkansız değil!

MESAJ KUTUSU

Sayın Behiç ÖZTÜRK, bir savcının delil karartarak mahkeme kararını etkilemesi ve bir sanığın suçsuz bulunmasına katkı sağlaması yasalara göre nasıl bir suç teşkil etmektedir? Bu arada savcının istifa etmesi kendisini aklamış mıdır acaba?

...

Sayın Kemal Deniz DANA, Li-Koop’un polis soruşturmasında son gelişmeler nelerdir! Konuyu takip ediyor musunuz yoksa sümen altı edilme ihtimali var mı? Soruşturma ile ilgili detaylı bir açıklama yapmanız bekleniyor, haberiniz olsun istedik!

...

Sayın Turgay AVCI, DAÜ’de kıyamet günü yaklaşırken rektörlük konusunda adınız fazlasıyla anılmaya başlandı. Bu konuda hükümet desteği bir hayli fazla ama muhalifler de diş bilemeye başladı, her türlü sürprize hazırlıklı olun deriz!

...

Sayın Ali Murat BAŞÇERİ, terör yasanının bir türlü uygulamaya sokulmaması nedeniyle bazı makamlarla aranızın açıldığı konuşulmaya başlandı. Bu arada bir TV programının yayından kaldırılması konusunda da yapılan iddialara yanıt verip kamuoyunu aydınlatacak mısınız?

...

Sayın Akile BÜKE, YÖDAK binasının kira bedelinin sözleşme dışında artırıldığı yönünde duyumlar alıyoruz. Bunun gerekçelerini açıklarsanız bir takım şaibelerin de önüne geçmiş olacaksınız, bizden uyarması!

...

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, DAÜ’de kılıçlar çekilmiş ve karşılıklı atışmalar başlamışken ilgili bakan olarak çok fazla sessiz kalmadınız mı? Artık birilerinin devletin ağırlığını hissetmesi şart oldu gibi geliyor bize!

...

Sayın Enver KARAKAYA, Gündem Kıbrıs’ın devri konusunda yaptığınız açıklama biraz gizemli olsa gerek ki kafalarda çeşitli sorular oluşmaya başlamış. Bu siteyi bırakmanızın nedeni de bir türlü anlaşılamamış, minik bir açıklama lütfen!

...

Sayın Ali PİLLİ, yeni hastane için hibe denilirken, bazı çevrelerin halen ‘şehir hastanesi’ yönündeki iddiaları üzerine bu konuda resmi bir açıklama yapmanız gerekli oldu değil mi? Bu arada organ bağışı sözünüzü de unutmadık bilesiniz!

...

Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, sağlık ve hastaneler konusunda son günlerde bir takım gelişmeler yaşanırken birlik olarak sessiz kalmanız gözlerden kaçmamış ki bu konuda bir takım sorular gelmeye başladı. Kış uykusunda değilsiniz inşallah...

...

Sayın Serdar DENKTAŞ, siyasi çalışmalarınıza bundan böyle partide değil özel ofisinizde devam edeceğiniz ve yoğun olarak da Kıbrıs konusunu gündemde tutacağınızı duyduk. Bu konuda tecrübelerinizi paylaşmanız öneriliyor...

...

Sayın Aral MORAL, bu genç yaşta fazla unutkan olmaya başlamadınız mu acaba dersiniz! Soğuk kış aylarında bol vitamin ve sporu eksik etmeyin deriz, bizden size abi tavsiyesi!

...

Sayın Hüseyin MACİT, bir basın mensubunun yine başka bir mensubuna bu kadar ağır bir şekilde saldırması ve bir takım suçlamalar yapması çok da hoş kaçmadı! Bu ülkede basın da arasında bölünürse vatandaş sırtını kime dayayacak ki!

...

Sayın Ahmet KAŞİF, yeni bir üniversite izni çabalarınızın pek fayda etmeyeceği konusunda kötü haberi size bildirmek zorundayız. Zira bunun için bir çok nedenin olduğunu umarız biliyorsunuzdur...