KKTC insan kaynakları açısından oldukça yüksek bir potansiyele sahiptir. Eğitim düzeyinin yüksek oluşu bu potansiyeli beslemektedir.
Bu bizim övünülecek bir yanımızdır. Her anne baba çocuğunu üniversiteden mezun olarak görmek ister ve her konuda çocuğuna destek olur. Bazı ailelerde çocuğunun hangi alanda eğitim alacağına anne baba karar verir ve çocuğu o dala yönlendirir. Geriye kalan ailelerde çocuk kendi eğitim alanını seçer. Üniversitede çocuk okutan herkes bilir ki bu süreç masraflı ve zorludur. Eğitim masrafları yanında yurtdışında veya yurtiçinde uzak bir bölgedeyse ayrı bir ev tutma, ikinci bir ev masrafı kolay birşey değildir hele de çocuklar özel okulda iseler. Üniversiteden sonra yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamlayan genç sayımızda oldukça fazladır.
Hepimiz idealistiz ama özellikle genç ve yeni mezun olduğunuzda bir başka idealist olunur. Eğitim aldığınız konuda çalışmak, verimli olmak istenir. Fakat bu belli meslekler dışında pek mümkün olmuyor. Binbir zahmetle geçen eğitim yıllarının ardından kendinizi çok farklı bir alanda çalışırken buluverirsiniz ve buna adapte olarak yaşarsınız. Bu ne kadar memnuniyet vericidir? Bence değildir. Eğitim alırken ülke koşullarını da düşünmelisiniz ve ona uygun sevdiğiniz bir dala yönelmelisiniz. Böylece hayatınız boyu eğitimini aldığınız konuda çalışır, verimli ve mutlu olursunuz.
Benim gençlere önerim seçecekleri eğitim dalı sonucunda serbest de çalışabilecekleri bir meslek sahibi olmalarıdır.Sadece devlete girme hedefli bir eğitim düşünülmemelidir.Hayatın neler getireceği belli değil o yüzden elde edeceğiniz altın bileziğiniz yani mesleğiniz hem sevdiğiniz hem de serbest çalışabileceğiniz bir konuda olsun. Kimseye bağımlı kalmayın, geleceğinizi kimsenin iki dudağının arasına bırakmayın.
Ve benim anne babalara önerim çocuklarınızın seçeceği mesleğe karışmayın onları kendi istedikleri dalda okumalarına olanak verin. Bu hayat onların. Ömür boyu onlar bu işte çalışacak siz değil.
Emekli olana kadar yani en az 25 yıl, haftada en az beş gün bu işte çalışacaksınız o yüzden sevmeniz gerek.
Unutmayın hayatta keşke dememek için yapacağınız en önemli üç şey Yunus Emre’nin dediği gibi işininizi eşinizi ve arkadaşınızı doğru seçmenizdir. İnanıyorum ki en doğru kararları vermeniz için geç kalmayacaksınız...