UEFA Tahkim Kurulu, F.Bahçe ve Beşiktaş'ın itirazını karara bağladı. Kurul, Beşiktaş'a verilen 1 yıl Avrupa kupalarından men cezasını onarken, F.Bahçe'nin 2+1 yıl men cezasını 2 yıla indirdi. Karara göre Fenerbahçe 2 sezon, Beşiktaş ise 1 sezon Avrupa kupalarına katılamayacak. F.Bahçe'nin yerine Devler Ligi'ne Bursa gidecek Kayseri ve Kasımpaşa ise Avrupa Ligi'ne katılacak (Haber)
Habere göre sadece bu iki kulüp suçlu.
Fenerbahçe!de,Beşiktaş'ta şikeyi kendi kendilerine mi yaptılar?
Veya
FENERBAHÇE ve BEŞİKTAŞ şikeyi kiminle yaptı ?
Nasıl yapıldı?
LÜTFEN AÇIKLAYIN
Bu davada karşı taraf var mı?
Varsa onlar NERDE?
Beşiktaş İstanbul Büyükşehirspor maçı ile Fenerbahçe ise Sivasspor maçı ile suçlu bulunda. Şike tek taraflı bir olay değil. İki takımı hatta daha fazla takımı da ilgilendirebilir.Şike futbolcu ile,yönetici ile ve hakemlerle anlaşılarak yapılır.
Kitaplar ve otoriterler şikeyi böyle tarif ediliyor.
FENERBAHÇE ve BEŞİKTAŞ şike yaptı diye cezalandırıldı.
Tamam peki karşı takımlar var mı,varsa onlar suçsuz mu?
Eğer yapıldı ise ,
Parayı kimler aldı?
Kimler verdi,meblağ ne kadar?
Hangi yönetici,hangi futbolcu ile anlaşıldı?
Onlar kim ?
LÜTFEN AÇIKLAYIN...
Şike nedir?
Şimdi kitaplar,şikeyi nasıl tarif ediyorlar ona bakalım..
Futbolda Şike Nedir Sporda Şike Nedir
Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma. Türkiye futbol federasyonu futbol disiplin talimatının 'hileli ve danışıklı futbol müsabakası' başlıklı 37'nci maddesinde yer alan: 'hileli ve danışıklı futbol müsabakası yapan, yaptıran kişiler ve aracıları en az bir yıl müsabakadan men cezası veya o kadar süreyle hak mahrumiyeti ve teşekküller futbol federasyonu'nca küme düşürme cezasıyla cezalandırılır" hükmüyle, kamuoyunda 'şike' olarak bilinen eylemin tanımı yapılmaktadır.
Sporda Şike ve Teşvik Primi
Son yıllarda sporda şike ve teşvik primi iddiaları, en çok tartışılan konulardan biri olmuştur. Bu tartışmaların alevlenmesinde, sporda yaşanan büyük ekonomik değişim ve gelişim önemli rol oynamıştır.
Büyük bir ekonomik sektör hâline gelen sporda, gelir pastasından farklı şekillerde pay almak isteyen sporcular veya yöneticiler, değişik yöntemler keşfetmişlerdir. Önceleri sadece amatör düşüncelerle spor yapılmasına ve başarılı olarak manevî açıdan tatmin elde edilmesine karşın, günümüzde spor karşılaşmalarının “sonucuna bağlı” maddî kazançlar elde etme isteği de önem kazanmıştır; sonuç, sporcuların rakipleri karşısında başarısız olmaları şeklinde gerçekleşebileceği gibi, rakiplerine üstünlük sağlamaları da olabilir. Sporu böyle organizasyonlar içerisine girmeden (normal yollarla) icra edip maddî kazanç elde edenler yanında, şike veya teşvik primi sayesinde gelir elde etme yolunu seçen sporcular ve yöneticiler de bulunmaktadır...
Teşvik Primi
Teşvik primi, başka bir takımın oyuncularına oynayacakları müsabaka ilgili , üçüncü takımlar yararına bir performans ortaya koymaları ile oynayacakları maçı kazanmaya yönelik motive etme çalışmasına karşı verilen kayıt dışı paradır.
Teşvik primi, teklif edilen takımın oyuncularına maçı kazanması veya berabere bitirmesi için sunulan çeşitli vaatler veya para gizlilik içerisinde organize edilmektedir.
Teşvik primi verilen sporcuların büyük çoğunlukla yöneticileri olaydan haberdar edilmemektedir.
yöntemler:
MADDİ MENFAAT KARŞILIĞI YAPILAN ŞİKE:
İlgili kulübün/kulüplerin temsilcilerinin, şike yapması istenen yönetici, teknik sorumlu, futbolcu, menajer, hakem, resmi görevli, yasadışı teşekkül veya üçüncü şahısları maddi menfaat ile ikna ederek yaptıkları şike. yöneticiler, karşı tarafla irtibatı, pazarlığı ve anlaşmayı genelde ikinci ya üçüncü şahıslar üzerinden yürüterek gerçekleştirir. genelde kulüp kasasından çıkış yapılmaz. ya futbolcuların ya da diğer alacaklıların alacağından mahsuben kesintiler yapılarak bir çıkış yapılabilir. daha çok yöneticinin kendi cebinden ya da kulübün kayda geçirilmemiş alacaklarından (mesela federasyonda birikmiş alacakları gidip elden alarak) şikenin masrafları karşılanır. yeter ki iste, bir yolu bulunur yani.
BASKI TEHDİT ve ŞİDDET KULLANILARAK YAPILAN ŞİKE:
Futbol camiası içindeki mafyavari oluşumların ya da camiaya sızmış mafya öncülüğünde oluşturulan teşekküllerin, şike yapması istenen yönetici, teknik sorumlu, futbolcu, menajer, hakem, resmi görevli veya üçüncü şahısları baskı, tehdit ve şiddet yoluyla ikna ederek yaptıkları şike. mafyanın veya mafyavari teşkilatların doğası gereği, polisinden gazetecisine, avukatından şoförüne, siyasetçisinden işadamına kadar farklı meslek ve görevlerden kişiler teşkilatın içinde yer alabilmektedir. böyle bir yapıya mensup olan kişiler, birbirlerinden güç alarak malum yöntemleriyle şike ya da şikeye aracılık yapmaktadır. maddi bir külfeti olmadığı gibi yapılan aracılıklardan elde edilen haksız kazançlar, bu tür oluşumları cazip hale getirmiş ve kamuoyuna mal olmuş bir çok isim ve daha belki ismini bilmediğimiz bir çok kişi bu tür oluşumlar içinde yer almışlardır. 3 temmuz'da başlayan adli süreç, daha çok bu tür bir şike şüphesini içermektedir.
TAKIM HALİNDE YAPILAN ŞİKE:
Lig mücadelesinde iddiası olmayan kulüplerde (bazen maddi bir menfaat olmadan yapılan hatır şikesi dahil) ile özellikle alt düzey liglerde mali durumu iyi olmayan kulüplerin yöneticileri ve antrenörleri, karşı takımdan aldıkları ücretten futbolculara ödenecek payı ayırarak karşı takıma lazım olan sonuç elde edilinceye kadar uygulanacak ince taktikleri vererek bu eylemi gerçekleştirir. o taktiklerden bazılarını aşağıda bulabilirsiniz. ülkemizde buna sıkça şahit olunması bir yana bizde öyle bir hal almıştır ki bu tür şike, iddiasız takımın dürüstçe oynaması akıllara hemen teşvik ihtimalini getirir ki bu maalesef yüksek bir ihtimaldir. teşvik priminin şike ile bir tutulması da bu yüzdendir. çünkü sonuçta iddiasız takım direnemezse şike yapıyor, direnirse teşvik almış izlenimi verebilir. aynı zamanda iddiasız bir durumda eğer bir teşvik primi yoksa ki zaten genelde olmaz, karşılıklı husumet veya rekabet bulunan takıma karşı yerinde bir motivasyonla mücadele de elbette şike veya teşvik kapsamına girmez.
ülkemizde 2011 yılında iki şehrin takımları arasında oynanan ve 0-0 biten bir maç,
Mayıs 6 futbol disiplin 2012 profesyonel kurul kararlarına göre bu teşvik kapsamında değerlendirilmiştir.
BİREYSEL DÜZEYDE YAPILAN ŞİKE
Rakip takıma avantaj sağlayarak skoru etkilemenin örneğine en çok rastlanılanıdır. bütün bir takıma şike teklif edilmesi ciddi meblağlar gerektirdiğinden ve takım halinde şikenin tespit edilmesi daha kolay olabileceğinden ötürü tercih edilmektedir. şike yapmak isteyen kişi ve kulüplerin, objektif ya da subjektif yoruma göre rakibin kilit tabir edilen oyuncu ya da oyuncularına, direk ya da aracılarla menfaat teklif etmesi ya da tehdit etmeleri karşılığında lehte skor elde etmeleri biçiminde gerçekleşir. 6 mayıs 2012 pfdk kararlarında bir kaç futbolcuya bu tür şikeden ötürü yaptırım uygulandı.
bunun teşvik primi versiyonuna nadiren rastlanır. bu tür şikede futbolcunun oynaması şikenin gerçekleşmesi için elzem olmayabilir. çünkü bazı takımlarda bazı oyuncular o takımın kaderinde yüksek derecede etkili olabiliyor. öyle ki oynamadığı zamanlarda takımı ciddi bir zaafa uğruyorsa ya da oynamadığı halde takım arkadaşlarını açıkça şikeye teşvik ediyor ya da takım ruhunu ve motivasyonunu bozucu eylemlere girişiyorsa bunu da şike kapsamında değerlendirmek mümkündür.
HAKEM SATIN ALINARAK YAPILAN ŞİKE:
Öncelikle orta hakemin bazen de hakem triosunun menfaat, hatır ya da tehdit yoluyla ikna edilmesiyle yapılan ya da hakemin gönüllü olarak yaptığı şikedir.
hakemlerin, meşhur "takdir haklarını"nı kötüye kullanması, maç skoruna etki edecek bariz kararlar vermesi, sonraki maçları etkileyecek ya da puan cetvelini etkileyecek manipülasyonlarda bulunması, hatta bizzat gol atması gibi futbolun cazibesine ve iş ahlakına gölge düşürerek ciddi şüpheler uyandırdıkları olur. işin ilginç tarafı, taraflı bir yönetim sergilediğinden şüphe edilen hakemler sayesinde mağdur duruma düşen kulüpler de basın, kulis ve kamuoyunu kullanarak benzer manipülasyonların kendi lehlerine de yapılması için talepte bulunabilmektedir.
olmayan penaltıyı vermek, penaltıyı es geçmek, nizami gol iptali, ofsaytı ters yönde yorumlamak, kart manipülasyonu gibi hatalar şaibe sanılsa da seyircilerin fark edemeyeceği çok daha incelikli işler yapılmaktadır. mesela, kayırılacak takım iyi serbest vuruş kullanıyorsa temiz müdahalelere dahi faul çalınarak sık sık gol imkanı vermek, yenilmesi gereken takım eğer mağlup ise temponun düşmesi için oyuna daha sık müdahale etmek, oyunu geciktirmeye müsamaha göstermek, tersi için bol avantaj ve az aksi faul kararı vermek, sakatlık, oyuncu değişikliği gibi süreyi ilgilendiren hususlarda maç süresini gidişata göre ayarlamak, otorite kuruyorum görüntüsü altında haklı-haksız sık kart göstererek rakip takımın direncini ve psikolojisini bozmak, maçı çığırından çıkararak seyirciyi, teknik kadroyu ve futbolcuyu tahrik ederek ceza almalarını sağlamak, vb. gibi manipülasyonlara ülkemizde de sıkça rastlanmaktadır. ancak bazı hakemler bu tür işleri yaparken o kadar profesyonel davranırlar ki maçın gidişatına göre kayırılan takım aleyhine de tartışılabilecek kararlar vererek taraf tuttukları kanısını terse çevirebilirler. bu yaptıklarına eyyam denilse de gizli vazifelerini yerine getirmiş olmalarının yanında eyyamcı olmak onlar için bir şeref nişanesi gibidir.
hakemlerin futbol camiasındaki ahbap-çavuş ilişkisinin biraz daha dışında kalıyor oluşlarından ötürü pek tanınmamaları nedeniyle ve hatta "ihbar eder" endişesiyle hakemlerle direk bir anlaşma yoluna gidilmez. bu yüzden endirekt yollara başvurularak bu tür şike yapılır olmuştur. anlaşılacağı üzere ancak kulüp-federasyon-basın-mafya-yayıncı kuruluş ve diğer güçlerin bir araya gelerek oluşturdukları organizasyonlarla yapılabilecek profesyonel bir şike türüdür. mesela bizzat hakem atamaya yetkili kurumun yaptığı atamalarda yaşanan şaibeler, ısmarlamalar, manipülasyonlar, güdülemeler, vs. neticesinde kayırılacak kulübün maçları için uygun ve hazırlanmış hakemler ayarlanırken, kayırılan kulübün rakibi olan kulübün maçına benzer yöntemle güdülenmiş hakemlerin ayarlanması hiç de yabancı olmadığımız olaylardır. başka bir metot ise seyirci baskısını arkasına alabilecek kulübün maçına seyirci baskısından kolayca etkilenebilen hakemlerin atanması biçimidir. belki şike kelimesinin karşılığı gibi görünmese de bu türlü durumun meydana gelmesi için kurulan kumpas, maç sonucuna etki etmeye teşebbüs ve ötesinden başka bir şey değildir. bazen, bir hakemin, bir takıma karşı ya da bir kulübün yöneticisiyle, futbolcusuyla husumeti ya da ahbaplığı olduğu bilindiği halde bilinçli olarak atanması da benzer bir kumpastır.
İzzet GÜNDER