Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Bankalar kredi borçlarını 3 ay öteledi...

Ama faizlere dokunmadı!

Günü gelince onlar çatır çatır ödenecek...

Ödeyebilene de aşk olsun!

Bankalar bu zor dönemde ellerini taşın altına koymaktan çekindi ama...

Hemen bütün telefonlara şu mesajlar da gitti:

-Sayın müşterimiz kredi kartı limitleriniz yükseltilmiştir...

-Asgari ödeme oranı da yüzde 1’e düşürülmüştür...

Bunu icraat yerine koyuyorlarsa bunu kimse yutmaz!

Olayın Türkçesi şudur;

Örneğin bir ay boyunca kartınızdan 5 bin TL’lik alışveriş yaptınız...

Ödeme günü geldiniz mi 50 TL yatırdınız mı o ayı kurtardınız!

Burada sanal bir mutluluk olabilir...

Ama siz de günü kurtarmak için kart hesabına 50 TL yatırırsanız bunun sonrası da var!

Çünkü günü kurtarabilirsiniz ama geleceği asla...

Zaten yüzde 1’lik ödemede ısrar ederseniz, eninde sonunda kartın limiti dolacak ve birkaç ay sonra telefonunuza şöyle mesajlar gelmeye başlayacaktır;

-Sayın müşterilerimiz, eğer hesabınızı şu tarihe kadar ödemezseniz kartınız kullanıma kapatılacaktır...

Hele de belli bir gelirlerinin çok üzerinde birkaç kredi kartı olanlar için işte size yeni bunalımlı günler!

Bu hatayı yapanların gece uykularının kaçacağını garanti edebiliriz...

Bu anda da hiç kimse gözünün yaşına bakmaz!

Önce kartınız iptal edilir sonra da eve mahkeme kağıtları...

Ardından da mazbata!

Hapishane aftan dolayı biraz boşaldı ya...

O boş kalan ranzalar yine dolmaya aday...

Bankalar bu konuda kimseye mal bağışlamamışlardır!

Aksine gözlerini ödenecek olan faizlere dikip, insanları önce hapse sonra da haciz kararlarına mahkum edecekler...

Hele de özelde çalışıp cebinde kuruş kalmayanları çok ciddi tehlikeler bekliyor!

Hükümet bu konuda bir önlem almazsa değil şimdiki eski cezaevi yenisinde de boş ranza ve oda kalmayacaktır...

İşte siz sosyal patlama nasıl olur o zaman görün!

Sonuçta;

Devlet çalışanları Anayasa gereği maaşlarından kesilen paraları eninde sonunda alacaktır ama...

Özel sektör çalışanının durumu görünenden daha vahim olacaktır!

Yıllardır söyleriz;

Bizde devlet çalışanları ile özelde çalışanlar arasında çok derin bir uçurum vardır...

Devletin öz ve üvey evlatları arasındaki bu uçurum ortadan kaldırılmadıkça da bu devletin sosyal bir devlet olduğunu hiç kimse söyleyemez!

Her şeyin başı elbette sağlık ama...

Para olmazsa da sağlığın yerine gelmeyeceği artık çok açık!

Teşekkürler...

Yardıma muhtaç aileler konusunda dünkü yazımızdan sonra daha bir çok aile telefon ya da mesajla durumlarının hiç de iyi olmadıklarını bildirdiler...

Bir kez daha yüreğimiz dağlandı!

Ama yüreğimize su serpen telefonlar da aldık...

Bunların hepsi katkı koymak istediklerini belirttiler, biz de onlara gerekli ihtiyaçları ve ihtiyaç sahibi kişilerin telefonlarını ve ev adreslerini verdik!

Umarız bu zincir önümüzdeki günlerde de devam eder...

Zira yanı başımızdaki bazı insanlar aç kalmaya başlamışlarsa ve lokmalar bizim kursağımızdan rahat bir şekilde geçiyorsa, bizim insanlığımızda mutlaka bir hata var demektir...

Hassasiyet gösteren okurlarımıza ve tabi ki yakın dostlarımızın ilgisine teşekkürü borç biliriz!

Yasak tamam da ya çare!

Bugünden itibaren dışarıda maskesiz gezmek yasak...

Gezmek diyoruz çünkü vatandaş artık gevşemeye başladı ve market bahanesiyle yollarda turlamaya da başladı!

Maske kararı doğrudur ama biraz geç kalınmış bir karardır...

Daha da önemlisi bu karar açıklandıktan sonra büyük bir kesim maskelerin temini konusunda sorular yöneltmeye başlamıştır!

Maskeyi nereden bulacağız...

Ya da fahiş fiyatla satılan maskeleri hangi parayla alacağız, diye!

Çünkü örneğin Türkiye’de maske satışı yasaklandı ve maskeleri devlet ve belediyeler ücretsiz dağıtıyor...

Hadi biz de para yok maske de yok!

Bakanlar Kurulu en azından maskelerin marketler ve kasaplar tarafından sağlanması kararı da üretmeliydi...

Nedense devletin büyük işletmeleri kolladığı gibi bir durum çıkıyor ortaya!

Ne hikmetse artık...

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, özellikle Mağusa ve İskele bölgelerinde bazı pozitif vakaların kamuoyuna duyurulmadığı yönünde ihbarlar almaya başladık. Acaba diyoruz yapılan testler sonucunda bilgiler size mi ulaşmıyor yoksa bu konuda yeni bir devlet politikası mı belirlendi de bizim haberimiz yok!

...

Sayın Hasan SUNGUR, emlakçılar olarak yardımlar konusunda hızlı bir başlangıç yaptınız ama sanırız hızlı gidip çabuk yoruldunuz ve sesiniz soluğunuz bir anda kesildi. Ülkenin en çok kazanana sektörü olarak pamuk eller cebe lütfen...

...

Sayın Sami ÖZUSLU, sabah programlarında yaptığınız bazı sanal telefon konuşmaları medyada yeni bir akım başlatmaya aday görülüyor. Rolünüzü öyle güzel yapıyorsunuz ki hatta bazıları bu konuşmaları gerçek bile sanmaya başladı.

...

Sayın Azil KAYA, Lefke’de bazı askeri birliklerin çöplerinin toplanmadığı yönünde sitem dolu mesajlarınız gelmeye başladı. Bunlara inanmak istemiyoruz ama olur mu olur diye de düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Minik bir açıklama lütfen!

...

Sayın Olgun AMCAOĞLU, paralar suyunu çekip şimdi önümüzde ciddi ekonomik sorunlar bizi beklerden, salgın nedeniyle hazır askerlik yasası değişeceğine göre bedelli askerliği gündeme getirmeyi düşünüyor musunuz?

Hazineye önemli bir kaynak akışı olacağı söyleniyor, düşünün deriz...

...

Sayın Uğur DERELİKÖYLÜ, Akçay Muhtarı olarak dün 23 Nisan’a özel köyde ses düzeni kurup çocuklara beklediklerinden çok büyük bir armağan vermiş oldunuz. Sayısız teşekkür mesajlarınız geliyor. Biz de tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz...

...

Sayın Mustafa BULUTOĞLULARI, korana salgını nedeniyle yaptığınız önemli miktardaki yardımlar için her kafadan bir ses çıkmaya başladığı için son noktayı bir basın bildirisiyle kamuoyuna aktarmakta yarar görüyoruz. Zira bazı bağışçılardan da bu konuda şikayet mesajları almaya başladık...

...

Sayın Ersin TATAR, Senih Çavuşoğlu’nu en azından hukuk dairesine şikayet etmemeniz olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Umarız biraz daha yatışır ve polisteki şikayetinizi de geri çekip, sosyal medyada biraz da seviyesiz şekilde yaşanan tartışmalara da son verirsiniz.

...

Sayın Didem DÜLGER, çok önemli olan mesajınız tarafıma iletilmiştir en kısa zamanda şikayetinizi dinlemek ve tabi ki kamuoyuna aktarmak için size ulaşacağım. Biraz süre lütfen!

...

Sayın Hasan BİRTAN, bir ortak dost aracılığıyla mesajınızı aldım ilginizden dolayı teşekkür ederim. Fırsat bulunda sizinle temasa geçip uzun soluklu bir sohbet gerçekleştireceğimizden hiç kuşkunuz olmasın.

...

Sayın Suat GÜNSEL, YDÜ’nün kendi imkanlarıyla üretip devlete hibe ettiği solunum cihazları konusunda önemli bir katkı yapmış oldunuz. Umarız tüm iş dünyasına da iyi bir örnek teşkil etmiş olursunuz...