Ciddi ciddi başkanlık sisteminin konuşulması ve düşünülmesi gerekliliği üzerinde durdu.
Bu açıklaması yanında genel seçimlerin tarihi ile ilgili olarak yaptığı açıklaması bile, sistem değişikliği ile ilgili olarak yaptığı açıklamanın gölgesinde kaldı deyim yerindeyse.
Biz de bu satırlardan, yıllardan beridir eleştirilen ve memlekette olup biten bütün kötü uygulamaların günah keçisi olarak gösterilen sistemin değişmesi gerekliliğini her fırsatta ortaya koyduk.
Koalisyon hükümetlerinin uyumsuzluğu, hükümet kurulur kurulmaz hemen ardından ya hükümetin değişeceği ya da bakanlar kurulundaki değişiklikler gündem olurken, bir sonraki seçim tarihi tartışmaları, parti içi kavgalar derken, seçim gelir kapıya dayanır, yapılması gerekenler de bir sonraki kurulacak hükümete biçilecek olan ömre dayalı olarak ertelenir.
Madalyonun diğer bir tarafında da, Kıbrıs meselesinin geldiği nokta itibarı ile sistem değişikliği bundan sonraki gelişebilecek siyasal oluşumlara da bir hazırlık mahietini taşıyacaktır.
Şöyle ki; Akla karanın daha net ortaya çıktığı, aslında yıllarca söylenenin aksine, Rum tarafının ayak sürüyen, Rum tarafının çözüm karşıtı bir politik gerçekliğe sahip olduğu ve yarım asırlık meselenin Rum tarafının şımarıklığı yüzünden çözülmediği gerçeği, KKTC sınırlarını da aşar bir noktaya gelmesi, KKTC’nin tanınması gerçeğinin, uluslararası arenada da dillendirmiştir.
Dünkü Başyazı’da işlediğimiz, İngiltere eski Dış İşleri Bakanı Jack Straw’ın, gelinen noktada, Kıbrıs Türk Devleti’nin tanınması gerçeğinin herkes tarafından görülmesi gereken bir gerçeklik olduğunu yazması, KKTC’nin mahfuz talihinin değişeceğine dalalettir.
Bundan sonra yapılması gereken en mantıklı şey, kendimizi dünyaya en güzel şekilde hazırlamak olmalıdır.
Dünya hukuku içerisinde yerini alacak olan KKTC’nin, kurumlarıyla, yasalarıyla, icraat ve yatırımlarıyla hazır olmalıdır.
İşte bütün bunların önünü açacak olan, yıllardır tıkaç görevi gören sistemin değişmesidir.
Bir yerden başlanacaksa eğer, sistem en doğru başlama noktasıdır.