Ortada göründüğünden çok daha ciddi bir tehdit var...
Rum sözcü Kusios diyor ki;
Bu hastalık bütün ülkeye yayılacak ve hasta sayısında büyük artış yaşanacak...
Adam boşuna konuşmuyor her halde!
Muhakkak vardır bir bildiği...
Bunları sevsek de sevmesek de dikkate alınması gereken bir açıklamadır bu!
Ama dikkate almak yetmez...
İtalya örneğini göz önünde bulundurup gecikmemek gerekir!
Ama korkmadan panik yapmadan...
Daha önce de yazmıştık;
Şu anda kapılar kapanmış olabilir geçişler durma noktasına gelmiş olabilir ama bu demek değildir ki işbirliği için vakit daha geç değildir!
Bu işbirliği hiç gecikilmeden gündeme getirilmeli ve iki ülkenin kurmayları gururu filan bir yana bırakıp iki toplumun hayati bir meselesi için bir masa etrafında buluşmak zorundadır...
...
Bize göre şu anda yapılması gereken önceliklerin başında siyaseti bir süreliğine unutmak gerek...
Bu gibi vahim durumlar bize göstermektedir ki siyaset aciz kalmaktadır!
Onun içindir;
Bu ülkeyi yönetenler ülke insanlarının yararına kendileri siyasetçi olarak görmek yerine, halkın seçtiği insanlar olarak tamamen yaşanan felakete odaklanmak zorundadırlar...
OHAL’ın ilan edilmesi için birbirlerine düştüklerini görünce içimiz parçalanıyor!
İşte siyasetin en kötü tarafı budur...
Belki de bugün ilk işleri Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ertelenme kararı almak olmalıdır!
Hem bir salgın hastalıkla mücadele kafalarda seçilme ve seçilememe kaygısı olduğu müddetçe sağlıklı bir şekilde yürütülemez, bunun imkan ve ihtimali de yoktur...
Bu sabah böyle bir karar üretirlerse ki üretmek gibi bir zorunlulukları vardır işte hastalıkla asıl mücadele bugünden itibaren başlayacaktır!
Karar versinler;
Saray kavgası mı!
Yoksa bu ülkenin sağlığı mı?
...
Vatandaş bir takım kararlar nedeniyle evine kapanırken, gözlemimiz odur ki halkın ruh sağlığı açısından da bir takım kararlar üretmek artık zorunlu hale gelmiştir...
İyice gerilen vatandaş bunu sosyal medyada tepkisini göstererek ruh halini de ortaya koymaktadır!
Kötü haberler vermek ve yazmaktan bıkıp usanan bizim bile artık ruh sağlığımızda çeşitli olumsuzluklar yaşanmaktadır...
Hele de gündemin tek maddesi bu hastalık olması gerekirken bazılarının hala hangi adayın seçileceğine dair sorular yöneltmesi, yorumlarda bulunmasına, sadece hayret etmiyoruz, büyük bir bezginlik yaşıyoruz!
Bu hükümetin sağlıklı kararlar üretmesi için de siyasi rozetleri bir süreliğine çıkarması gibi bir zorunluluğu vardır...
Atlatalım bu sıkıntıları!
Sonra yine birbirlerini yesinler umurumuz bile olmayacaktır...
Tehlike geliyorum diyor!
LTB Başkanı Mehmet Harmancı dün sabah önemli bir çağrıda bulundu...
Vatandaşların süpermarketlerle ilişkisinin kesilmesi bunun için de telefonla sipariş sistemine geçilmesini önerdi!
Becerebilir miyiz?
Başka şansımız yok...
Biz bu konuda iki açıdan bakıyoruz!
Birincisi tabi ki sağlık...
Dün bizzat Lefkoşa’da 3 markete gittik bazı gözlemlerde bulunduk;
Hepsi de kasiyerlerinin ağızlarına birer maske taktırmış başka bir önlem filan yok...
Hijyen neredeyse sıfırın da altında!
Marketlere akın eden insanlar doğal olarak ne bulurlarsa alıp gidiyorlar...
Ama bu sırada hele de manav reyonlarında ellemedik bir şey bırakmıyorlar!
Alın size işte hastalığın bulaşması için en iyi neden...
Marketleri de kimsenin denetlediği filan yok!
Kaş yapacağız derken göz çıkaracağız gibi geliyor bize...
Haksız rekabet!
Gözümüz filan yok ama...
Alınan bir takım yasak kararları nedeniyle ülke ekonomisinde büyük sıkıntılar yaşanırken bazı sektörlerin de bundan nemalanacağı kesin!
Resmen büyük balık küçük balığı yutuyor şu sıralar...
Örneğin pastaneler ülke genelinde kapalı!
Ama marketlerin özel pastane bölümleri var...
Simitçiler de kepenk indirdi!
Marketlerde simit çeşitleri arttırıldı...
Restoranlar kapandı!
Ama marketler yemek servislerini geliştirerek çeşitlerini de artırdı...
Ülke genelinde konfeksiyon sektörü tamamen bitti, mağazalar kapatıldı!
Ama bazı marketlerde öyle mi?
Giyim bölümlerini yığma giysilerle doldurdular...
Sandviç satan büfeler de artık açamıyor!
Marketlerde kasaların önünde satılmayı bekleyen yüzlerce sandviç çeşidi...
Tama marketler bu işten epey nemalanacak ama mağaza dükkan ve işletmelerini kapatan esnaf bu krizden nasıl çıkacak, çalışanların maaşları nasıl ödenecek tam bir muamma!
Bu fotoğraf çok tartışıldı...
Yaşanan coronavirüsü nedeniyle tüm örgütler de üzerlerine düşen görevi yerine getirmeye çalışıyorlar...
Bunlardan bir tanesi de K.K. Tabipleri Birliği!
Yoğun bir şekilde toplantı gerçekleştiriyorlar...
İyi de yapıyorlar!
Ama kendilerinin istedikleri kurallara uymuyorlar...
Uymayınca da çelişki kareler ortaya çıkıyor!
Bu hastalığın önüne geçmek öncelikle sosyal uzaklıktan geçiyor...
Mümkün olduğu kadar insanlara yaşlaşmayın diyorlar!
Ama çare üretmek için çabalayan bir örgütün toplantısında dip dibe görüntüler hepimizi şaşkına çeviriyor!
170 TL’lik dezenfekte ilacı 770 TL oldu!
Otel yöneticisi bir arkadaş aradı şikayet etti...
Corona krizi yaşanmadan önce aldıkları dezenfekte ilacı hakkında!
Kriz öncesi 10 litrelik ilacı 170 TL’ye alıyorlarmış...
Kriz sonrası fiyatlar uçmuş 750 TL’ye dayanmış!
İlgilenenlere duyuralım istedi...