Güncel

Solyalı: “20-30 yıl sonra artık içten yanmalı motor üretilmeyecek”

Doğu Akdeniz Üniversitesi Araç Geliştirme Merkezi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Davut Solyalı,  Dünyada geleceğin  elektrikli araçlar olduğunu ve bunun  önüne geçilmeyeceğini  bu alanda teknolojide ilerlemeye devam edeceğini vurguladı.
KKTC’nin mesafeler çok küçük olduğu için  elektrikli araç kullanımında  en uygun şartlara sahip olduğunu kaydeden Solyalı, 300 kilometre menzilli bir araç ile  adanın bir ucundan   diğer ucuna rahatlıkla şarj etmeden gidilebileceğini kaydetti.
Solyalı,   DAÜ Elektrikli Araç Geliştirme Merkezi olarak son ürettikleri  1 TL ile  100 kilometre giden  tasarımı ve üretimi tamamen yerli olan “Da Vinci” isimli elektrikli aracın toplumda büyük ilgi gördüğünü kaydederek, bu aracı geliştirebileceklerini veya sıfırdan bir yarış arabası da yapabileceklerini anlattı.
 Doğu Akdeniz Üniversitesi,  Yrd. Doç. Dr. Davut Solaylı önderliğine öğrenci projesi kapsamında  2016 yılında “Alizvavra”, 2017 yılında  “Z-Zero”, 2018 yılında “Mediterranean Shark”, ve “No 1” ve 2019 yılında  Mediterranean Storm ve son olarak da 2020 yılında büyük ilgi gören “Da Vinci “isimli elektrikli aracı üretti.
Da  Vinci ile  tek bir şarjla 100 kilometre kat etmek mümkün. Bu da Lefkoşa-Gazimağusa  yolunu yaklaşık 1 TL’ye gitmek anlamına geliyor.
Şubat ayında DAÜ mezuniyet töreninde sergilenen ve büyük ilgi gören Da Vinci, elektrikli batarya sistemi ile çalışıyor. Lityum-iyon  pil teknolojisi kullanılan araçta  hızlı şarj özelliği ile yarım saat, yavaş şarj özelliği ile de 3 saatte şarj etmek mümkün    
Tek yolculu olarak tasarlanan araçta içerisine entegre edilen ünite ile  telefon ve küçük elektronik aletler de şarj edilebiliyor.
Araçta  rejeneratif frenleme ile  batarya yeniden şarj edilerek yüksek enerji verimliliği sağlanıyor.
Araç 6 ay gibi bir test sürüşü sonrasında  DAÜ kampüsünde posta işlerinde  kullanılmaya başlanacak.
Doğu Akdeniz Üniversitesi Elektrikli Araç Geliştirme Merkezi Başkanı  Yrd. Doç. Dr. Davut Solyalı, merkezin oluşumu, projeleri, gelecekteki hedefleri, elektrikli araçların geleceği ve KKTC’de  kullanımı gibi konularda TAK muhabirinin sorularını yanıtladı. 
DAÜ ELEKTRİKLİ ARAÇ GELİŞTİRME MERKEZİ (EVDC) OLUŞUMU
Yrd. Doç. Dr. Davut Solyalı, 2016,  yılında elektrikli arabalar henüz bu kadar gündemde değilken. DAÜ Makine Mühendisliği bölümünde mekatronik koordinatörüyken 3-4 kişilik öğrenci grubuyla  Kıbrıs ağzında  “alizavra” denilen  proje  ile bu hayvana benzeyen 3 tekerlekli bir araç yaptıklarını anlattı.
Bütçesiz olan bu projeyi bölümün içerisinde önceden yapılmış diğer projelerden toplama aksamlar ile gerçekleştirdiklerini belirten Solyalı, “Arabayı yaptıktan sonra üniversitede birkaç deneme sürüşü yaptık. Yeşil kampus, rektörün de önem verdiği vizyonunda olan bir konuydu ve bir adım daha ileri giderek ‘gerçek anlamda bir araba yapalım’ düşüncesi oluştu. Ve yine öğrenci projesi kapsamında TÜBİTAK’ın elektikili araç verimlilik yarışmasına katılma kararı alındı.2017’de  Z-Zero adlı aracı ürettik. İlk yarışmada mekatronik tasarım ödülü kazandık. 80 küsur üniversite arasında ilk 20’ye girdik.” dedi.
İlk adımda çok büyük başarı elde ettiklerini ve bunun  motivasyon kaynağı olduğunu vurgulayan Solyalı, işi  sürdürülebilir ve kalıcı, üniversitenin yapısına bağlı hale getirmek için de 2017 yılında merkezin  kurulduğunu anlattı.
“DA VİNCİ ARA SICAK PROJELERİMİZDEN”
Da Vinci projesinin ‘ara sıcak’ dedikleri projelerden olduğunu esas projelerinin  her yıl Tübitak yarışlarına katılmak olduğunu söyleyen Solyalı, “Şubat döneminde arada bu boşluğu değerlendirip çıkardığımız projeler var.  “No:1” diye bir sürücülü ürettiğimiz araba vardı. Bu yıl da aynı konsepti devam ettirerek tek kişilik bir araba ürettik.” dedi.
 Elektrikli araç ile ilk amaçlarından birinin öğrencilerin takım çalışması ve  mühendislik alanlarında tecrübe kazanması olduğunu vurgulayan Solyalı,  “Bir elektrikli araç tüm mühendislik alanlarında tecrübe elde edebileceğiniz bir yerdir”     dedi.
“AMACIMIZ TOPLUM A İLHAM KAYNAĞI OLMAK… HAM MADDE DIŞINDA HER ŞEYİ BİZ ÜRETİYORUZ””
Elektrikli arabayı yapmaktaki ikinci amaçlarının toplumu bilgilendirmek. ilham kaynağı olmak, dışarıda olan teknolojiyi biraz da anlatabilmek olduğunu vurgulayan Solyalı şöyle devam etti:

“Merkezin bir Ar-Ge kısmı var,  ama bu kısım topluma yönelik değil. Ar-Ge kısmı bizim yarışmalarda kullandığımız kısmı. Çünkü Tübitak yarışlarında yerli ürün diye bir takım kıstaslar vardır. Bizim bu  kıstasları yerine getirmemiz için  bu Ar-Ge çalışmalarını yapmamız lazım. Örneğin aracın motorunu  biz sıfırdan kendimiz üretiyoruz, Tasarımını da,  üretimini de biz kendimiz yapıyoruz. Son gittiğimiz yarışmadaki  aracın tekerleklerinin jantına kadar hepsini biz kendimiz ürettik.
Hammadde dışında aldığımı bir şey yok, gerisinin hepsini biz tasarlayıp üretiyoruz.
Da Vinci projesini daha çok toplumu bilinçlendirme adına gerçekleştirdiklerinin  altını çizen Solyalı, “Ar-Ge’de,  yarışmada kazandığımız tecrübeyi topluyoruz know--how kazanıyoruz. Bunu projeyle halka anlatıyoruz” 
 Merkezin aynı zamanda TeamAda olarak elektromobil yarış takımı ile  uluslararası alanda KKTC’yi temsil ettiğini söyleyen Solyalı, “Bizim yarışmaya gittiğimiz araçlar şu anda ileri teknoloji araçlar. Bugün süper arabalarda kullanılan karbon teknolojisi bizim aracımızda kullanılan aynı teknoloji. Bunu nasıl yansıtabilirsiniz? Günlük kullanımda halkın önüne koymanız lazım, Da Vinci de  bu şekilde önek proje.” dedi.
Da Vinci’nin 100 kilometrelik menzilinin kendileri için bir sınır olmadığını belirten Solaylı,  menzili artırmanın mümkün olduğunu söyledi.
NEDEN ‘DA VİNCİ’ İSMİ VERİLDİ?
Solyalı elektrikli araca Da Vinci isminin verilmesini de şöyle açıkladı.
“Da Vinci mühendislerin babası, bana bayağı bir ilham kaynağı olmuştur. Mühendislik anlamında onun da bir çok tasarımı olmuş. Verilen bilgiye göre ilk otomobil tasarımı yapanlardan birisi. Öncü yapısından dolayı biz “Da Vinci dedik. Çünkü  Bizim için de bir öncü, topluma yansıttığımız ilk adım . Bu açıdan Da Vinci dedik.
“DA VİNCİ’DEN SONRAKİ ADIM BELKİ DAHA SPOR DAHA LÜKS BİR ARABA”
Da Vinci’den sonraki stratejilerinin  daha tam oturmadığını anlatan Solyalı, “Henüz stratejimizin ikinci adımı tam oturmadı. Da Vinci’den beklentimiz yüksekti ama bu kadar yoğun ilgi göreceğini beklemiyorduk. Bu kadar ilgi olduğuna göre Da Vinci’de de iyileştirmeler yapabiliriz.  versiyon iki, versiyon üç çeklinde. Veya Da Vinci’yi bir  kenara bırakıp sıfırdan yeniden  başlayıp bir spor araba, bir lüks araba da yapabiliriz” dedi.
FİNANSMAN OKUL BÜTÇESİNDEN
Elektrikli araç üretiminin finansmanının  okul bütçesinden karşılandığını anlatan Solaylı, öğrenci projesi olduğu için öğrencilere ayrılan bazı fonlardan yaralandıklarını belirtti ve  “Ama çok da  büyük maliyetlere bize mal olmuyor bu iş.” diye de ekledi.
 MERKEZİN ALDIĞI ÖDÜLLER
Solyalı merkez olarak aldıkları uluslararası ödüllere de değinerek,   2017 yılında Z-Zero ile 80 üniversite arasında 20. olduklarını ve  mekatronik tasarım ödülü aldıklarını  2018 ‘de köpek balığı konsepti araç ile  ilk dokuza girdiklerini  2019 ‘da ise fırtına konseptli araç ile  ilk 5’e girdiklerini  ve  tanıtım ve  yaygınlaştırma ödülü  aldıklarını anlattı.
MERKEZİN GELECEK PROJELERİ
Merkez olarak gelecekle ilgili  bir kaç paralel proje yürütme amacında olduklarını söyleyen Solyalı, “Yapmakta olduğumuz güneş çiçeği projesi var.  Güneş panellerinden oluşan ve ağaca benzeyen bir  yapı oturma alanı üzerine monte edilecek. İsteyen diz üstü bilgisayarı  ve cep telefonlarını burada şarj edebilecek. Ağaca benzeyeceği için görüntü kirliliği  olmayacak.” Dedi
“DÜNYADAKİ GELECEK ELEKTRİKLİ ARAÇLARDIR”
“Su götürmez dünyadaki gelecek elektrikli araçlardır.” Diyen Solyalı,  bunun  önüne geçilemeyeceğini bu alanda teknolojide ilerlemeye devam edileceğini kaydetti.
Şu anda elektrikli araçların gelişimini  etkileyen, ileri atılmasını  bir nebze yavaşlatan  faktörün  pillerin  kapasiteleri, şarj dolum süreleri olduğunu söyleyen Solyalı,  “Dolayısıyla  pil teknolojisinde bir ivme yakaladığımızda elektrikli araçlar teknolojisi de  da aynı hızla hızlanacak. Ama şu  an içerisinde bulunduğumuz teknoloji yapısı ile   bile  bu ivme yeterlidir. Dünyadaki trend bu olacak bundan hiç kaçış yoktur. Araçlar giderek  daha  konforlu olacak, daha uzun menzilli olacak. Daha hafif ve daha sağlam  ve sürücü açısından daha güvenilir olacak.”diye konuştu.
Elektrikli araçlarda en çok yer kaplayan bölümün  piller olduğunu, oysa  İçten yanmalılarda  motor ve motor ve aksesuarlarının çok yer kapladığına dikkat çeken Solyalı,  Elektrikli araçlarda motor çok az bir yer kaplıyor. Hem malzemeden geri dönüşüm yapılabilir.    Aynı zamanda yağ tüketimi, yakıt tüketimi, karbon salınımı yok. Dolayısıyla gelecek  kesinlikle elektrikli araçlardır.” dedi.
“KKTC İÇİN İDEAL”
Solyalı elektrikli araçların KKTC’de kullanımı ile ilgili de şunları söyledi.
KKTC bağlamında  benim görüşüm mesafeler çok küçük olduğu için  elektrikli araçta en uygun şartlara sahibiz. Bugün 300 kilometre menzilli bir araç aldığınızda  adanın bir ucundan diğer ucuna rahatlıkla şarj etmeden gidebilirsiniz
Çoğu insan  elektrikli aracı gece evinde, garajında şarj ediyor. Şarj sabaha kadar devam ediyor. Bizim gittiğimiz uzun mesafeler yok. İş araçları için  bu  mesafe farklı olabilir.”    
 Uzun mesafeler içim hızlı şarj istasyonu opsiyonları olduğunu bunlardan yararlanılabileceğini söyleyen Solaylı, bir  uyarıda da bulundu.
KKTC’nin  elektrik şebekesinin büyük nüfuslu ülkelere göre  daha zayıf  olduğunu,  her yere çok hızlı şarj istasyonlarını şebekenin kaldırmayacağını söyledi.
Solyalı, “Bir iki tane, tek tük  yerde olması sorun olmaz ama bunun yüzlerce bir yere odaklı  olması  sorun yaratacaktır. Bizim böyle bir şeye de ihtiyacımız yok mesafeler çok kısa olduğu için gece evde şarj edebilirsiniz” dedi.
MELİSA MENTEŞOĞULLARI
Da Vinci Projesi’nde yer alan öğrencilerden Melisa Menteşoğulları , “Bizim için gerçekten çok değerli bir tecrübe oldu. Mühendislikte derslerde öğrenebileceklerimizin belli bir limiti var ama böyle bir projede çalıştığımızda öğrenebileceklerimiz çok daha farklıdır. Bana kattığı şeyler mühendis olarak çok farklı. Proje bize hayallerimizi gerçekleştirme fırsatı sundu 22 yaşındayım araba tasarımı ve üretiminde yer almayı hayal edemezdim.”dedi.
ZEHRA BIYIKLI
Zehra Bıyıklı, toplumun Da Vinci’ye verdiği olumlu tepkinin kendisini etkilediğini  belirterek, bu etkileşim sonucunda nasıl ilerleyebileceklerine dair de fikir edindiklerini söyledi.