Sosyal medya mı, sessiz çoğunluk mu?

Serbest Kürsü / Levent Özadam

leventozadam@gmail.com

Ülkede ilk kez böyle bir seçim süreci yaşanıyor...

Adaylar ve partiler miting yapamayacak!

Köy ziyaretleri de ertelendi...

Hoş burada bir çelişki var, ada genelinde ziyaretlerini salgın nedeniyle iptal eden adaylar, görüyoruz ki bol bol kapalı alanlarda seçim propagandalarını sürdürüyorlar!

Mekanlara girilirken maskeler takılıyor, fotoğraflar çekildikten sonra sıkıldıklarından maskeler tekrar cebe giriyor...

Çünkü daha birçoğumuz hele de bu sıcaklarda maskelere alışamadı!

Daralıyoruz, bunalıyoruz, sıkılıyoruz çünkü...

Belli ki bu kez geçmişte hiç olmadığı kadar sosyal medyaya ağırlık verilecek!

Sempatizanlar destekledikleri adayların resimleriyle profillerini değiştiriyorlar...

Ha keşke görsel bir savaş değil de fikirlerin yarıştığı, medeni tartışmalar yapıldığı bir sosyal medya mecramız olsaydı!

Yapılan paylaşım ve yorumların birçoğu desteklenen adayın fikirlerinden daha ziyade, rakip adayları eleştirmekten öte gidemiyor...

Artık sonuç ne kadar sağlıklı olacaksa, işte bunu bilemiyoruz!

...

Adaylar da sosyal medyaya ağırlık verdiler...

Önce kendileri paylaşıyor, sonra partileri!

Ardından hiç de fayda getirmeyecek sokak dilinde bir takım suçlamalar...

Sağlıklı bir seçim süreci yaşamıyoruz anlayacağınız!

Ayrıca sosyal medyada ne kadar çok ses getirirlerse o kadar çok kazanma şansı olduğu yanlışına düşmüşler...

Ne kadar çok ses getirirsen o kadar çok oy kaparsın öyle mi?

Yok öyle bir şey...

Siz sosyal medyada fazla yaygara yapanlara bakmayın!

Onlar asla çoğunluk değiller...

Sessiz çoğunluk sokakta!

Onların asıl gündemleri seçim olmayıp, ciddi bir ayakta kalma mücadelesi verirken elbette seçim günü gidip oylarını kullanacaklar...

Kullanmak zorundalar!

Sandığa gitmeyeceklerini söyleyenler bile bunu bir değil çok kez düşünmek zorundalar...

Tamam bu bir genel seçim değildir ama Kıbrıs Türkünün geleceğinin belirlenmesi açısından önemi büyüktür...

Yüzde 40’lara veren sessiz çoğunluk bu seçimin kaderini belirleyen kesim olacaktır!

...

Adayları yakından takip ediyoruz...

Vaat ettiklerin de bir kenara not ediyoruz ki seçimler sonuçlandığında ne kadarını gerçekleştireceklerini tespit etmek için!

Sürecin federasyoncular ve karşıtları olarak geliştiğini görmek üzücüdür...

Hele de bazı adayların sanki de seçimleri genel seçim havasına sokmaya çalışması, iç konularda ne yapacaklarını anlatmaya çalışmaları belli ki Kıbrıs konusunda pek de fazla alternatiflerinin olmadığının önlerinde yol haritası bulunmadığının da net göstergesidir!

Aslında ağırlık çözüm ya da alternatifleri üzerinde olmalıdır...

16 yıl önce referandum yapılan Annan Planının neresindedirler!

Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, Kapalı Maraş konusu ve tabi ki her geçen gün zedelenen Ankara ile ilişkilerde ne yapacaklar da Kıbrıs Türk insanının geleceğinin sağlıklı bir şekilde belirlenmesinde katkı koyacaklardır!

İşte bu nedenlerle, seçim sonucunu kesinlikle sosyal medya ile adayların fanatikleri değil, sessiz çoğunluk belirleyecek ve onların gösterdiği bir aday ipi göğüsleyecektir...

Sessiz çoğunluğun gönlünü alan, onlara kendini inandıran mutlu sona ulaşacaktır!

Çığırtkan takımı çok da kale almayın deriz...

MESAJ KUTUSU

Sayın Tolga ATAKAN, sizin müsteşar görevinden istifa edip yurt dışına yerleşince bakanlıkta imza sıkıntısı yaşandığı yönünde şikayet mesajları gemleşe başladı. Esnaf ve iş insanları alacaklarını tahsil etmek için şu anda tek yetkili olan şahsınızın hiç gecikmeden hizmet alımlarını imzalamanızı bekliyorlar...

...

Sayın Ersin TATAR, aylardır yılan hikayesine dönen pandemi hastanesinin hızla yükselmesinden sonra keyfinizin epey yerine geldiği gözlemleniyormuş. Bir de görev olacak olan hemşire ve hekimleri şimdiden ayarlarsanız kesinlikle vatandaşın da keyfi yerine getirecektir, hadi bakalım kolları sıvama zamanıdır...

...

Sayın Ersan SANER, internet gazetesi olarak yayınlanan bir gazetenin UBP içinde büyük infial ve karışıklık yaratmaya başladığı konuşuluyor. Hadi bakalım bu UBP’yi karıştırmak için yayınlandığı iddia edilen bu gazeteyi kim ya da kimler servis ediyor, bu sorumluluk sizin...

...

Sayın Selim GÖKBÖRÜ, yönetim kurulu başkanı olduğunuz kurumun son bir haftadır polislerin uğrak yerinde olduğu, bunun da büyük bir huzursuzluk yarattığı söyleniyor. Bu konuda bilginiz var mı yoksa, seçim ziyaretleri nedeniyle vaktiniz olmuyor mu?

...

Sayın Akile BÜKE, üniversite yönetimlerinin hemen hepsi yeni eğitim yılında önlerini görememekten şikayet etmeye başladı. Sizin derin sessizliğiniz ise dikkatlerden kaçmıyor. Böyle zamanda konuşmayıp da ne zaman konuşacaksınız Allah aşkına!

...

Sayın Serdar DENKTAŞ, Ersin beye de gönderme yaptığınız Mavi Vatan temalı seçim reklamının bazı çevrelerce çok iyi anlaşılmadığı yönünde mesajlar geliyor. Yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için detaylı bir açıklama yapmakta yarar görüyoruz...

...

Sayın Suat GÜNSEL, işletmecisi olduğunuz Mimoza otelin hemen yanındaki denize sıfır şahsınıza özel malikaneniz sahilde gezenlerin hayranlığıyla karşılanıyor. Yani böylelikle keyif insanı olduğunuz da buradan belli değil mi? Sağlıklı ve huzurlu günlerde inşallah...

...

Sayın Serhat İNCİRLİ, yeni pandemi hastanesinde büyük ihtimal çalışan eksikilği yaşanacağı için basın mensuplarından destek isteneceği ve sizin de katkı koymanız isteniyor. Gönüllü olarak şimdiden adınızı yazdırmakta yarar var, görev çorapsız gitmesiniz bile olur, bunu dert etmeyin olur mu?

...

Sayın Bertan ZAROĞLU, uzun süre sevenlerinizin yüreğini hoplattıktan sonra hızla iyileşme sürecine girdiğinizi memnuniyetle öğrendik. Hele de Hatay Spor 9 kişi ile İstanbul’dan puan çıkarınca keyfiniz daha da yerine gelmiş. Allah sizi sevdiklerinize bağışlasın...

...

Sayın İzlem GÜRÇAĞ, parti içi kırgınlıklar bittikten sonra seçimlere daha fazla asılmaya başlamışsınız. Bu arada bölgede iki kurt politikacıyı da bir araya getirip kucaklaştırmayı başarabilirseniz daha ne olsun artık...