Hukukun insan için varolduğu gerçeğinden hareketle, insana hizmet eden, toplumsal ihtiyaçları karşılayan, ekonomik ve statü açısından güçsüz olanı güçlüye karşı koruyan, insan hak ve özgürlüklerini hayatın her alanına ulaştırmak, çağdaş, demokratik ve tam üstün bir hukuk sistemini kurmak için hukuk reformu yapmak zorundayız.
Köhnemiş, çağ dışı kalmış yasaları düzeltmek, daha sağlıklı ve doğal yaşamı mutlak anlamda koruyacak, tüm canlıların yaşam haklarını güvence altına alacak, güvenilir ve işleyen bir kamu düzenini kuracak hukuk sistemini yaratmamız gerekir. Hukuku partizanlığın elinde oyuncak olmaktan kurtaracak, halka layık, sömürüyü, haksızlığı, hukuk boşluğunu ortadan kaldıracak ve denetleyecek gerçek bir adalet sistemi yaratılmalıdır.
Reform çalışmalarında ülkedeki tüm yasal düzenlemeler gözden geçirilirken özellikle Yurttaşlık, Seçim, Ceza, Kira, Faiz, Telif, Rekabet, Spor, Çevre, Çocuk, Uyuşturucu, Dernek, Muhaceret, Polis, Cezaevi, Sigorta, Hasta Hakları, Askeri, Askeri Suçlar, Mahkemeler, Aile, Kredi Kartı, Tüketici, İmar, Şahadet, Kumarhane, Şirketler ve Kamulaştırma ve daha bir çok konuda yeni yasalar veya varolan yasalarda çağdaş değerlere sahip değişiklikler yapılmalıdır.
Öncelikle evrensel hukuk kurallarna uygun, hukukun üstünlüğü ve sosyal devleti egemen kılan, insan hak ve özgürlüklerini koruyucu, çağdaş demokrasiyi özümsemiş, katılımcı ve daha sivil bir Anayasa için de çalışma yapılmalıdır.
Ülkemizde işlenen suçların büyük bir çoğunluğunu uyuşturucu, sahtekarlık, adam öldürme, hırsızlık, soygun ve cinsel suçlar gibi toplumsal ahlakın hiçbir koşulda kabul etmediği türden iğrenç suçlar oluşturmaktadır. Suç patlamasının ana kaynağı, adaya girişlerdeki denetimsizlik ile hükümetlerin umursuz ve basiretsiz tavırlarıdır. Bunu ortadan kaldıracak ve denetimi hakim kılacak yetkiler bahşeden mevzuatlar hazırlanmalıdır.
Yozlaşmış idari yapı ve bundan menfaat elde eden çıkar çevrelerinden adalet önünde hesap soracak, yolsuzlukları, ahlaksızlıkları önleyecek, caydırıcı ve etkin bir denetim ve ceza sistemi kurulmalıdır. Vatandaşın vergileriyle oluşan devlet kaynaklarının hoyratça ve usulsüzce kullanımını ciddi şekilde denetleyecek aktif yapıya sahip özerk kurumlar oluşturulmalıdır. Devletin ve demokrasinin baş düşmanı olan bu ahlaksız davranışlarla yapılacak mücadelede savcı, yargıç, sayıştay üyesi, emniyet mensubu gibi kişilerden oluşturulacak yetkili ve bağımsız bir “Yolsuzluklarla Mücadele Kurumu” oluşturulması şarttır.
Kamusal alanın zarar görmeyeceği bir şekilde, siyasetin kamu görevlilerine açılması, tüm toplumda siyasi katılımcılığın artırılması ve bilgi sahibi insanların birikimlerinden yararlanılmasına imkan sağlayacak Anayasal ve yasal değişiklikler yapılması artık çağın bir gereğidir. Şahıslar yerine fikirlerin ve parti ideolojilerinin tartışılabileceği, bölgeciliğin ortadan kaldırılarak ülke milletvekilliğinin hakim olacağı, kadın – erkek eşitliğinin mutlak anlamda siyasette yer alacağı gerçek demokrasiyi kuracak yeni bir “Seçim ve Siyasal Partiler Yasası”nı yürürlüğe koymak gerekir.
Barış Mamalı
(LEFKOŞA BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLİ ADAYI)