Tatil notları…

Serbest Kürsü / Levent Özadam

leventozadam@gmail.com

35 Yıllık meslek hayatımızın en uzun tatilini yaptık…

En son rekorumuz 3 gündü!

Hafta sonlarını da eklersek 10 kadar bir süre yazmadık, gazete ile de ilgilenmedik…

Ama şunu başaramadık;

Gündemi takip etmemeyi…

O da yılların alışkanlığı ya da hastalığı olsa gerek!

Bu hafta bir önceki Cuma günü son yazımızda tatilde olacağımızı belirtmiştik ama…

Ama belli ki birileri okumadığı için olsa gerek merak edip arayanlar, rahatsız olup olmadığımızı soranlar oldu!

Bundan 3 yıl önce ciddi bir rahatsızlık geçirip zorlu bir kemoterapi dönemimiz olmuştu ama o zaman bile damardan ilaç alırken laptopumuz hep kucağımızdaydı…

Bir de birkaç ay önce kalbimizdeki damardan birisine stend takılmıştı, o dönemde de yine yazılarımız devam etti!

Bunları niye yazma ihtiyacı hissettim;

Birkaç gün yazmadık ya…

Namık Kemal’in dedikodu şikayeti bir kez daha gerçekleştiği için!

Gazeteden filan ayrıldığım konuşuldu…

Bizim Ziya ile fena halde kapışmışız filan gibi absürt söylentiler!

Geçin bunları lütfen…

Ben Ziya’yı lise yıllarından beri tanırım, yıllardır o bana ‘abi’ ben ona ‘kardeşim’ diye hitap ederiz!

20 yıldan fazla da aile dostluğumuz var…

Zaman zaman çok konuşup kafamı şişirdiği doğrudur ama o zaman başına gelenleri de artık ona soruverin!

Tatil yaptık ama notlarımızı tutmayı da ihmal etmedik…

Hayli birikti şimdi onları kaleme alma vakti geldi!

En son da kırmızı halı olayı…

İş dünyasının hareketli ve biraz da şov yapmayı seven ama geldiği noktaya tırnaklarıyla gelen, çenesi de hayli kuvvetli iş adamı Erdinç Küçükuncular, kapıların açılmasıyla birlikte yine yapacağını yaptı, lokma döküp, Lokmacı’nın önüne kırmızı halı serdi…

Kıyamet de koptu!

Vay efendim Rumlara karşı bizi rezil etmiş filan…

Yapmayın Allah aşkına!

Küçükuncular aksine iyi de etti…

Bizim esnafın salgın döneminde ne hallede düştüğünü gözler önüne serdi, hiçbir kötü niyeti de yoktu!

Kıbrıs Türk esnafının çaresizliğini ortaya koydu…

Rezil olacak birisi varsa bu dönemde esnafı kaderine terk eden bu devleti yönetenler ya da yönettiğini zannedenlerdir!

Aylarca dükkanlarını açamayıp, kirasını ve banka borçlarını ödeyemeyen esnaf gerçek şudur ki, açıldıktan sonra yeni dönemde güneyden gelecek olan tek bir kişiye bile muhtaç durumdadır…

Eleştiri serbest de önce bir zahmet aynaya bakıverelim!

İğne ve çuvaldız meselesi yani…

Biz tatil modunda iken yine önemli bir iş insanı Tekin Arhun 4 gününü poliste gözaltında geçirdi…

Üzülmedik desek yalan olur!

Son yıllarda hızlı bir yükseliş yakalayan, devlete faizle para veren bir iş adamı elleri kelepçeli mahkeme koridorlarındaydı…

Burada şunu anladık ki para elbette önemlidir ama her şey değildir!

Bize göre de çok para huzursuzluğu da beraberinde getirir…

Geceleri uykusuzluk yaratır!

Parası olanın da dostu arkadaşı asıl parasız kaldığı zaman anlaşılır…

Evet Tekin de tırnaklarını kazıyarak bu günlere gelmiştir ama nedense topluma kendisini bir türlü sevdirememiştir!

Bu arada bir açıklama yaparak ‘nereden geldiğimi de nerede olduğumu da çok iyi biliyorum’ diye bir açıklama yapmıştır…

Ama eminiz de 35 yıl önce Çağlayan’da küçük bir dükkanda kot diken, Arasta’da satış yapan Tekin Arhun o yıllar çok daha mutlu idi!

Yanında yüzlerce kişiyi istihdam eden Arhun, umarız hatalarından pay çıkarıp bundan böyle bambaşka güzel haberlerle anılır…

Bu arada kimsesizlere, yetimlere bolca yardım yapıp, kazancının en azından bir kısmını paylaşırsa eminiz kendini çok daha iyi hissedecektir!

Sözde tatil yaptık da kafamızda bir sürü soru işareti…

Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, 20 Temmuz’da KKTC’ye gelip tüm dünyaya önemli mesajlar verecekmiş!

Doğalgaz, petrol hatta yeni bir Maraş açılımı filan mı diye kafa yorduk…

Dahası devletin tepesinde oturanların da nabzını yokladık biraz!

Nafile, kimsenin haberi de yok…

Vereceği mesajlarda kesin KKTC’de olacak belli ki ama bizimkiler bihaber!

Ya merak etmiyorlar, ya da cesaret edip soramıyorlar…

Ayıp ediyorlar doğrusu!

İki kardeş ülkenin ilişkileri böyle olamaz, olmamalı…

Bir de SİHA ve İHA’lar konusu var!

Geçitkale Havaalanı bu araçların üssü olacak diyorlar…

Tedirgin olduk doğrusu!

Burası turizm ve öğrenci merkezi…

Bu konuda eğer bir karar alınacaksa bir değil bin kez düşünün deriz!

Kırmızı halıya takanlar biraz da bu konularda saksıyı çalıştırsınlar…

Yarına da diğer notlar artık!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersan SANER, bu sıralarda telefon görüşmelerine aman dikkat. Konuşma bittikten sonra kapatmayı unutmayın zira meraklılar konuşmalarınızı dinleyip sağa sola gönderiyorlar. O makamda oturan birisi çok daha dikkatle olmak zorundadır…

Sayın Ahmet SOYALAN, kumarhanelere baskına giden bazı polis memurlarının orada nelerle karşılaştıklarını biliyor muydunuz? Birileri sizin teşkilatı etkisi altına almak istiyor olanda teşkilat mensuplarına oluyor!

Sayın Ünal ÜSTEL, bakanlığa sivrisinek ilacı dile kara sinek ilacı satmaya çalışanlara dikkat. Hem devleti zarara sokacaklar hem de ilaçlar hiçbir işe yaramayacak. Bu arada diz ameliyatı yeteri kadar istirahat etmeyince yine İstanbul yollarını tutmuşsunuz büyük geçmiş olsun…

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, yeniden aktif siyaset için karar almış ve yoğun bir çalışma temposuna girmişsiniz. Nedendir bizim ülkede kaliteli insanları meclis koltuklarında bir türlü istemiyorlar. Bu kez ekibi güçlü tutmaya bakın deriz…

Sayın Turgay KONTİ, Cumhurbaşkanı ile Başbakanı sizin mekanda buluşturunca birileri sevinirken birileri de fena bozulmuş diye duyduk. Teşkilatı yeniden ayağa kaldıracağınız konuşuluyor fırtınaya hazırlık yapalım mı?

Sayın Sunat ATUN, Kıb-Tek ile ilgili çok güçlü bir belgeyi ortaya koyacağınızı açıklamanıza rağmen bu konuda bir gelişme yaşanmadığı için vatandaş da haklı olarak soruyor. O belge kimin ya da kimlerin başını ağrıtacaktı, bu konuda niye geri adım attınız…

Sayın Resmiye CANALTAY, Lefkoşa’da Fuar kavşağına trafik ikaz ışıkları koyma kararı aldığınızı memnuniyetle öğrendik. Umarız su konuda gecikme yaşanmaz zira düğünler de başladı bölge daha tehlikeli bir duruma geldi…

Sayın Suat GÜNSEL, bu sıralar üçüz torunlarla daha fazla zaman geçirip havuz başı keyfi yaptığınız gözlerden kaçmıyor. Memleketi siz kurtaracak değilsiniz ya artık ağır işleri gençlere bırakmanın zamanı çoktan gelmişti zaten. Sağlık ve afiyetler dileriz…

Sayın Dağhan FELLAHOĞLU, emekli olduktan sonra Kıbrıs’a yerleşerek bundan böyle çikolata sektörüyle ilgileneceğinizi ve bu konuda deve bir market açacağınızı duyduk. Bunca yıl ağır işlerden sonra tatlı yiyip tatlı konuşmak gerek değil mi?

Sayın Hüsnü FALYALI, Mağusa ve İskele bölgesinde Karpaz’da halen çalışan bir oteli satın alıp yeni konseptiyle pek yakında turizmin hizmetine açacağınız konuşuluyor. Doğru zamanda doğru bir yatırım yaptınız hayırlısı olsun…

Sayın Yunus CAHAN, çok uzun zamandır mekana uğramışsınız yolunuzu dört gözle bekleyenlerin sayısı hızla artıyor. Bu arada umarız eliniz boş gelmezsiniz kahveyi fazlasıyla acı içebilirsiniz…

Sayın Umut ÖKSÜZ, birlik başkanlığını bıraktıktan sonra aktif siyaseti deneyeceğiniz hatta bir siyasi parti ile el sıkıştığınızı duyduk. Umarız sizi ed siyasetten kısa bir sürede soğutmazlar, ipleri baştan sıkı tutmakta yarar görüyoruz…

Sayın Polat ALPER, bazı iş insanlarına çok kaliteli kumaştan üretilmiş kefen siparişi verdiğiniz dikkatlerden kaçmamış. Bu da demektir ki çok yakında yeni dosyalar açılacak ve birileri de fena halde bozulacak!

Sayın Doğuş ÖZOKUTAN, Porto Riko’da iki önemli ödülü ülkeye kazandırarak sinemada bir ilki gerçekleştirdiniz. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz. Çok umudumuz olma da umarız devlet ülkenin sesini dışarıda duyuranları kucaklayarak sahip çıkar…

Sayın Ecevit AKTAŞ, tarihi eser niteliği de taşıyan fırın nihayet bitmiş ve ilk ziyaretçilerini beklemeye başlamış. Bizim Soner diyor ki ilk listede olmazsa küsermiş. Ekibi onun için iyi belirlemek gerek değil mi?