“Tek yol federasyon” diyen Akıncı hayal görüyor

“Tek yol federasyon” diyen Akıncı hayal görüyor

Einstein’in, “Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek aptallıktır “sözünün yanlışlığını kanıtlayamazsınız...


Bayram mesajında, federasyon saplantısını yeniden kanıtlayan Cumhurbaşkanı Akıncı hayal dünyasında gezmektedir.

Sırf federasyonu savunmakla çözüm olmayacağını hala anlamadı.

Gerçekten çok yazık!!!

Oysa federasyon kurulması için, ENOSİS amacıyla, AKRİTAS SOYKIRIM Planı çerçevesinde Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkan, Türk Halkına saldıran, katleden, göçe zorlayan, adanın yüzde 3’ünde 11 yıl sürecek insanlık dışı bir kuşatmaya alan, 103 köyümüzü işgal eden, ortaklık devletini bir Rum devletine dönüştüren, bize ambargo ve izolasyon uygulayan, hala tüm Kıbrıs’ın tek meşru egemen devleti olduğunu iddia eden Rum yönetiminin, değiştiğini ve gerçekten egemen-eşitlik temelinde bir anlaşma istediğini kanıtlaması gerekmektedir.

Kıbrıs Türk halkında, değiştiğine dair GÜVEN YARATMASI gerekmektedir.

Sadece “değiştim, bana güvenin” demekle olmaz. Değiştiğini somut adımlarla göstermelidir.

Akıncı’nın da, Rum yönetiminin değiştiğini halkımıza kanıtlaması şarttır.

Oysa kendisi dahi bunun aksini söylüyor, buna karşın hala “en gerçekçi çözüm federasyon “diyor.

Böyle bir gaflet olabilir mi?

GÜVENSİZLİĞİ BESLEYEN HUSUSLAR
Güvensizliği besleyen ve bize karşı düşmanlık içeren bazı hususları şöyle sıralamak mümkündür:

– Rum Meclisinin 1967’de aldığı ENOSİS kararını iptal etmemesi, tam aksi, yakın geçmişte 1950 ENOSİS Plebisitinin okullarda kutlanması için Meclis’ten karar çıkarması; AKEL’in Kasım 2016’da 1931 isyanının okullarda KUTLANMASI için önerge vermesi,

– Rum Meclisi’nde alınan sözde “Ermeni soykırımı, Pontus soykırımı, Küçük Asya Felaketi” kararları ile EOKA’nın kuruluşunu milli gün ilan eden ” Türklük düşmanı kararları iptal etmemesi,

– ELAM vb. Türk düşmanı ırkçı parti ve örgütlerin güçlenmeleri, Meclis’te temsil edilmeleri,

– Türklere saldıranların ve toplu katliam suçlusu katillerin cezalandırılmaması; 1963’den gelen tazminat hakkımızı reddetmesi,

– Türk düşmanlığı aşılayan ırkçı eğitim sisteminin Sürdürülmesi, Türk düşmanı bireyler yetiştirilmesi; kitapların Türk düşmanlığından temizlenmemesi

– Türk halkına karşı yaşamın tüm alanlarında uygulanan insanlık dışı ambargoların, tecrit politikalarının, aşağılama, dışlama, yok sayma, karalama faaliyetlerinin yoğunlaşarak devam etmesi, KKTC’ye gelen gemi kaptanlarının tutuklanıp cezalandırılması, KKTC’ ye geçmek üzere Larnaka’ya gelen turistlerin geri çevrilmesi

– Anastasiadis’in Türk halkını azınlık olarak nitelemesi, çoğunluğun azınlığı idare etmesi gerektiğini söylemesi, egemen eşitliğimizi, devlet yönetimine eşit-etkin katılımımızı, dönüşümlü başkanlığı, Yunan vatandaşları ve Rumlara tanınacak 4 özgürlüğün Türk vatandaşlarına da tanınmasını, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü reddetmesi ve adı federal içeriği ÜNİTER birleşik Kıbrıs isteğini ortaya koyması

-Doğu Akdeniz’deki doğal kaynakların paylaşımı yerine haklarımızı gasp etmekte ısrar etmesi ve bu amaçla Fransa, Yunanistan ve İsrail’e üsler vermesi, askeri anlaşmalar, üçlü ittifaklar ve tatbikatlar yapması, silahlanmaya milyarlarca dolar harcaması…

Akıncı’ya soruyorum:

Rum yönetiminin, güvensizliği daha da artıran, hegemonyacı ve hakimiyetçi zihniyetini değiştirmediği ve değiştirme niyetinde olmadığı bu denli açıkken, siz hangi federasyondan söz ediyorsunuz?

Einstein’in, “Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek aptallıktır “sözünün yanlışlığını kanıtlayamazsınız…