Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kendisinin bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak New York’da uluslararası görüşmeler yaparken arka planda, “Bunlar Kıbrıs Türk halkını temsil etmiyor” diyerek Federasyon görüşenlerin yanlış yaptığını bunun ihanet olduğunu belirtti.

Tatar, “Ne demektir iki devletli siyasetin altı boştur. Bunu ifade edenler hukuku da bilmez, vicdanları da yok mücadeleye de hiç saygıları yoktur” dedi.

Kıbrıs Türk halkının var oluş mücadelesinde önemli katkıları bulunan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Komutanı, Bayraktar, Bozkurt ve emekli General Kenan Çoygun, 19’uncu ölüm yıl dönümünde Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği’nde düzenlenen törenle anıldı.

Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Sivil Savunma Teşkilat Başkanı Atilla Karaca, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetleri temsilcileri, TMT mensupları ve Mücahitler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende sırasıyla TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar birer konuşma yaptı. Araştırmacı Oktay Öksüzoğlu da Çoygun’la olan anılarını paylaştı.

Törende, ayrıca, Kenan Çoygun’un biyografisi ve ailesinin mesajı okundu; törenin ardından katkıda bulunanlara milli mücadele madalyası takdim edildi.

Tatar

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşmasında, vatan, bayrak sevgisiyle efsanevi komutan Çoygun’un zor şartlarda birliği sağladığını ve 1974’e kadar Kıbrıs Türküne yakışır bir savunma sağladığını belirtti.

İlkokulda Çoygun’un oğlu Gültekin sıra arkadaşı olduğunu anlatan Tatar, Kenan Coygun’un 4 gün önce hayatını kaybeden eşi Behice Hanım ve ailesinin her zaman Kıbrıs Türküyle yan yana olduğunu söyledi.

Simon Aykut davası sürüyor Simon Aykut davası sürüyor

Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yılının ne kadar coşkuyla kutlandığını anımsatarak, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da törende yaptığı konuşmada KKTC’yi Türkiye’nin gözbebeği olarak nitelemesinin önemine işaret etti.

Kendisinin sürdürdüğü Milli Siyasetin ne kadar doğru bir zeminde sürdürdüğünün görüldüğünü kaydeden Tatar, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü haklarının müktesep hak olduğunu söyledi.

Tatar, “Ne demektir iki devletli siyasetin altı boştur. Bunu ifade edenler hukuğu da bilmez, vicdanları da yok mücadeleye de hiç saygıları yoktur” dedi.

Tatar, Türkiye’nin tam desteğiyle yine New York’ta TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki eşit devletin varlığının kabul edilmesi gerektiğini Türklerin tüm iyi niyetine rağmen karşı tarafın sürekli çözümsüz bir tavır içinde olduğunu anlattığını ve Kıbrıslı Türklerin “Kıbrıs’ın asli unsuru” olduğunu vurguladığını hatırlattı.

Rumların tüm Kıbrıs adına yaptığı anlaşmaları ve Türklerin haklarının yok sayılmasını eleştiren Tatar, anlaşmaya varılması gerektiğini ancak Federasyon denildiği zaman çoğunluğun azınlığı yönetmesi demek olduğunu söyledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 3800 km toprağı olduğunu, egemen bağımsız bir Türk Devleti olarak deniz yetki alanları, kara suları, kıta sahanlığı, hava sahası olduğunu kaydeden Tatar, bütün bunlar değerlendirildiği zaman askerin ve garantilerin olmadığı bir anlaşmanın delilik olacağını belitti.

Tatar, tüm bunlar değerlendirildiği zaman Doğu Akdeniz’deki bağımsız Türk Devleti’nin ne kadar önemli olduğunun altını çizerek, Aliyev’in de içinde bulunduğu farklı devlet adamlarının da konumlarının ne kadar önemli olduğunu fark ettiğini söyleyerek örnekler verdi.

“Türk Devletler Teşkilatı’nın gözlemci üyesi olma sıfatının bizlere son yıllarda zeminimizin daha da güçlendiğini göstermektedir” diyen Tatar, İslam İşbirliği Teşkilatında Türkiye’nin dostları ile müttefikleri ile her yerde zemin kazandırdığını söyledi.

Tatar, “Kıbrıs’ta iki Devlet vardır iki halk vardır iki demokrasi vardır ve bu saaten sonra geriye dönük bütün bu bağımsızlık mücadelemizi özgürlüğümüzü insafa bırakmak çok büyük ihanet olur” dedi.

Kendisinin bu ülkenin seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olduğunu söyleyen Tatar, kendisinin New York’da yaptığı görüşmeler sırasında arka planda, “Bunlar Kıbrıs Türk halkını temsil etmiyor” deyip Federasyon görüşmelerini sürdürülenlerin çok yanlış yaptığını bunun ihanet olduğunu belirtti.

Tatar, seçimle cumhurbaşkanı seçilen ve anavatanın desteğini alan biri olarak bu tür davranışlara herkesin tepki göstermesi gerektiğine inandığını söyledi.

Bayar

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar da, Bozkurt Kenan Çoygun hakkında bilgiler paylaşarak, Çoygun’u sevgi, saygı ve şükranla andığını belirtti.

Bayar, 60 yıl öncesi, Akritas Planı uyarınca Rumların Kıbrıs Türk halkını teslim alarak ve yok ederek 2. Girit faciasını gerçekleştirmeyi planladıklarını, insanların barbarca öldürüldüğü bu günlerde temel ihtiyaçlar ve güvenliğin olmadığını anlatarak, bu şartlar içinde “Çılgın Türk” Kenan Çoygun’un TMT komutanı olarak efsaneler yarattığını, askeri ve siyasi liderlik yetenekleri ile Kıbrıs Türk halkını görülmemiş bir iş birliği ve eşgüdüm içinde, inançlı ve kararlı bir duruma getirdiğini kaydetti.

Bayar, “O’na minnettarız… Kıbrıs Türk Halkı, tarih ve gelecek kuşaklar onu yüreklerinde yaşatacaklar ve asla unutmayacaklardır.” dedi

Bugün Kenan Paşanın temellerini attığı ve 41 yaşına ulaşan, özgür ve egemen bir Devletimiz olduğunu bu devletin Mücahit ve Mehmetçiğin alın teri ve Şehit kanları ile kurulduğunu belirten Bayar, şöyle devam etti;

“Ya Türk Kıbrıs var olur, Ya Mücahit yaşamaz.” Her zaman parolamızdır. Rum ve Yunan tarafı 60 yıldır bizi azınlık olarak göstermeye çalışıyor. Kıbrıs Türklerini, Ermeni ve Maronit’le aynı kefeye koymak istiyor. Kıbrıs Türk’ü hiçbir tarihte azınlık olmadı ve olmayacaktır.

Kıbrıs’ta kalıcı çözüm iki ayrı Egemen Devlet Temelinde mümkündür. Rum ve Yunanın ön gördüğü, BM ve AB’nin desteklediği Federal çözüm yeniden çatışma demektir. İşte en canlı örnek Filistin. Esasen daha önce denen 1960 ortaklık Kıbrıs Cumhuriyeti, daha sağlıklı ve garantili olmasına rağmen, Rumların Enosis hayalleri uğruna öldürüldü bunun suçlusu Rum ve Yunan tarafıdır. Tarihi olaylar açık ve nettir. 70 yıldır şahidiz: Taksim olamaz diyorlardı oldu. Türkiye gelemez diyorlardı geldi. Şimdi ayrı devlet olamaz diyorlar. Biz de olacak diyoruz. Devletimiz vardır ve 41 yaşına bastı. 21 Aralık 1963’den bugüne 61 yıl, Mutlu Barış Harekatın’dan bugüne 50 yıl geçti artık taşlar yerine oturdu. İki ayrı idare ve Devlet kökleşti. Çözüm budur. Rum’un tanımasını beklemiyoruz ama mutlaka tanıyacaklar olacaktır. Yeter ki biz bir ve beraber olalım, önce biz inanalım.

Kaynak: rss