Tüketici Örgütleri Konfederasyonu yazılı açıklamasında, enflasyonun ana nedeninin, TL’nin değer kaybı kadar, kamunun nüfus oranına göre AB normlarının çok üzerinde istihdamlar ve bedelinin vergilerle tüketicilere ödetilmesi olduğunu kaydetti.
Bunun en açık örneği olarak ülkedeki mobil telefon iletişimindeki vergiler yüzde 62 iken, Güney Kıbrıs’ta yüzde 19 olmasını gösteren konfederasyon, hükümetten, ekonomik kalkınma ve enflasyonun denetim altına alınabilmesi için kamudaki harcamaların, bütçe yükünün, tüketicilere vergiler ve fahiş fiyatlarla fatura edilmesine son vermesini istedi.
İstihdamların, özel sektöre teşvikler ve destek ile yatırım olarak yönlendirilmesi talep eden konfederasyon, şöyle devam etti:
“KKTC’de sosyal adalet adaletli gelir dağılımı ile sağlanabileceği dikkate alınmalı ve maliyet unsuru olan dolaysız vergiler yerine doğrudan vergilendirmeler öne çıkarılmalı ve kayıt dışı ekonomi denetim altına alınmalıdır.
Asgari ücretteki dengesiz artışlar kısa dönemde, maliyet artışı, üretim düşüşü, işsizlik artışı, ihracat düşüşü ve enflasyonun yükselişi olarak olumsuz etkileri ekonomiyi ve tüketicileri olumsuz etkileyecektir. Piyasada enflasyon ile birlikte fiyat ve işsizlik artışlarını körükleyecek ekonomiyi olumsuz etkileyecektir.
Asgari ücretler ne kadar yükselirse bu ücretleri karşılayamayacak küçük işletme sahipleri o kadar artacaktır. Bunun sonucunda küçük işletmeler daha az işçi çalıştıracak olmaları daha şimdiden başlayan işçi durdurmaları ile oluşan işsizlik artışında görülebilmektedir.
Kaçak işçi çalıştırılmasının bir sebebi de asgari ücrettir. Bu sistemle hem kaçak işçiler daha kötü şartlarda çalıştırılmaktadır hem de devlet bu işçilerden ufak hesaplı vergi kaybına uğramaktadır.”
