ULUTAŞ'DAN TAŞLAMALAR VE SAHİBİNE MESAJLAR



Sahibine Mesajlar



Sayın Devrim Barçın, Kıbrıs Manşet’in Ahmet Çaluda’nın Telefon Dairesinde işe başlaması ile ilgili olarak yaptığı haberin ‘Milletvekilliğinden Formenliğe’ başlığına itirazınız olmuş. İşçilerin aşağılandığını dile getirirken eleştiride bulunmuşsun. Sevgili Devrim, damda gezer takyanoz vur beline kazmayı tekerlemesini tekrar etmeyeceyim. Sayın Çaluda, Güzelyurt’ta Padişah veya General rütbesindeyken, seçimi kaybedince Generallikten başçavuşluğa indi dersek Başçavuşlara hakaret mi etmiş oluruz? Yapma gözünü seveyim. Ah be bu ülkede kaz dersin birileri lafı  düttürü bölgesinden anlayarak koz der.

Sayın Gölgeli kalemler, basında bir süredir moda olan isim gizleme ve gölgeleme zincirine zayıf  bir halka olmanıza karşın sizde katılmışsınız. Ağzınızdan çıkanı değil, menfaat gördüğünüz siyasiler ve müesseseler doğrultusunda yazmayı kendinize şiar edinmenize kimse birşey söyleyemez. Ama dikkat edin, gölgelerin altında çok şey gizlidir. O gölgelere ışık tuttunmu altından çokşeyler gün ışığına çıkar. Kalemleri Gölgeleyen Perdeyi de araladınmı döndürülen dolapların boyutu da gözler önüne serilir. Nişanlıyken erkek konuşur kız dinler.Evlenince ikisi konuşur mahalle dinler derler. Ama gölgenin üstüne ışık tutunca ışığı tutan konuşur ve bukez Millet dinler. Bilmem anlatabildimi?


Sayın Ahmet Bağzıbağlı, Lefkoşa Belediyesinin çöp toplama kamyonun lastiği bayramda patlayınca kepçesi kırık belediyenin bozuk bir başka kamyonundan tekerlek sökülerek patlak lastik ile değiştirilmesi talimatını vermişsin. Maddi durumu bozuk Belediyeye külfet olmaması için 50 TL’yi de cebinden ödemişsin. Ölenle ölünmez; mirasına konulur diye düşünenlerin aksine reddi miras yaparak yaşam ünitelerine destek vermeniz sempati topladı. Bravo demekten başka ne diyebiliriz ki.

Sayın Akan Akansoy çok yerinde çıkışların ve açıklamaların inan halk nezdinde takdir topluyor. İktidarda iktidarsızlık yaşayan ve bu yüzden suç arayışı içerisine girip eskiden kol kırılır yen içerisinde kalır prensibini bile unutan CTP’de bir Tufan, bir Derya, bir Sibel Siber açık sözlülükleri ile sizin gibi takdir topluyor. Geçen gün Akova’da kahvesini içtiğim vatandaşımız sizleri ayrı kefeye koyarken hayal kırıklığı yarattığı için bir başka kefeye koyduğu CTP ile Gemi Kaptanınız için ne söyledi bilirmisin? Aman boşver ne söylediğini yazarsam siteyi olduğu gibi kapatırlar. Boş ver.


Sayın Hasan Ecer, soluğu Basımevi Müdürlüğü koltuğunda alıyormuşsun. Sevgili Songuç Kürşat ben artık Müdürlükten farıdım. Artık emekliliğin keyfini çıkartmak isterim deyince, Koltuktan kalkan talih kuşu, senin başına okkalı bir şey bırakmış diyorlar. Eee ama hakkındır be Hasan. Spor Bakanlığında bakanlık müdürü olduğun zaman yaptıkların yapacaklarının teminatıdır diye düşünüyorum. Haaa baklavaları ne zaman yiyoruz. Sakın Songuç’un huyları sana da geçmesin. O cebinde akrep gezdirmeyi hep sevdi. Sakın onun akrebi sen bulup cebine girmesin.

Sayın Orcun Kamalı kolları sıvamış ben Girne Belediye Başkan adayı olacayım diyormuşsun. Vallahi ne diyeyim? Futbolda yıldız gibi parladın. Engellilerin sevgilisi oldun. Dışişler temsilciliği dendi rahatlıkla üstesinden geldin. Girne Belediye Başkanlığına aday olursan o işi de hakkını vererek yaparsın. Bugüne kadar yapanları da gördük be Orçun. Ve zaman geçtikce kimsenin kimseden farkı olmadığını anladık. Kimileri yalanı daha iyi söyledi. Kimileri ise oyunu daha iyi oynadı. Ama sen bugüne kadar ne oyun oynadın nede yalan söyledin. İşini de doğru yaptın. Devam Orçun’um

Sayın Mustafa Arabacıoğlu, eğitim camide olmaz demişsin. Ah doktorum biz bunu 30 senedir söylüyoruz ama birilerine Allah iki kulak vermiş. Birisinden girerken diğerinden Ferari’nin hızına eşit bir hız ile çıkmış. Birileri camide okuyunca ermiş olacağını sandı. Doktorum burada biz dinsizleri din eğitimi ile hizaya getirmek. Ilımlı İslamı buralarda rayına sokmak isteyenler var. Buda çok bilinmeyenli bir denklem değil. Eğitimin patronu durumundasınız. Hemen elinize kalemi kağıdı alın. Ben eğitimi şu şartlarda yapacayım deyin çekin çizgiyi olsun bitsin.Yoksa ne kadar silerseniz silin ya izi kalacak defterde silginin, yada yırtılacak silinen defterin sayfası.


Sayın Tufan Erhürman vay anam vay, Mavro Beytambal galsın böyle Milletvekilliği diyormuşsun. Annemin içirdiği süt yalnız burnumdan gelmiyor. Nerde bir delik bulursa oradan dışarı fışkırıyor diyormuşsun. Yasalar hazırmış. Sırf bunları yetiştirmek için Diyanellos Sigara Fabrikasından bozma Meclisten dışarı çıkamıyormuşsun. Birde Bankalar Ana para değil borcun donuk duruma düştüğü andaki miktar üzerinde ısrar ediyormuş. Yani bugüne kadar ekmek kadayıfını dondurması ile yediler. Üstüne bir dondurma daha istiyorlarmış. Ama dondurmanın boğazda kalmayacağını düşünmesinler. Gurguralarında öyle bir kalırki, gözleri pirili olur.


Sibel Siber, bak başkan haberin varmı yokmu bilmiyorum ama sen bizim Haluk Doğandoru işinden ettin. Değerli dostum Haluk’a şu Sibel hanımı Başbakanlık döneminde biraz tokatla. Hanya’nın Girit’te, Konya’nın Türkiye’de olduğunu anlasın dediler ama bizim Haluk’un kelleyi-mefruşatı sert ya Nuh dedi Peygamber demedi. Monobadinin fazla çamurlu olduğunu söyleyerek geçmeyince ona ‘Si...tir Pilavını yedirdiler. Ah Sibel hanım ah, halbuki Haluk yalancıktan da olsa sana küfürlü hicaz faslından nağmeler sunsaydı şimdi işinden olmayacaktı. Yaaaa!.

Sayın Cemal Atamert, İskele Bölgesinde bulunan halka ait arazilerin birilerine peşkeş çekilmesine büyük tepki göstertmiştiniz. Hatta bir ara bu konuda Halil Orun’u istifaya davet etmiştiniz. Siyaset uğruna birilerine peşkeş çekilen araziler için büyük savaş vermeniz inanın büyük takdir toplamıştı. Şimdi oralarda durumlar nasıl?  Cemal gardaş karanlık aydınlıktan, yalan gerçekten kaçar. Halkın malına üşüşmek için fırsat kollayan kargalar sürüyle uçarken, bunları kormak isteyen sizin gibi kartalların da yalnız uçtuğunu biliyoruz. Ama bu uğurdaki mücadelenizden vazgeçmeyin. Yola devam.
Sayın Halil Orun, İskele Belediye Başkanlığı için kolları sıvayanlar sıraya girmiş durumda. Şu anda sırada bekleyenlerin isimleri bende mevcut. Yahu başkan bu İskele Belediye Başkanlığı koltuğu ne verimli bir nesneymiş. Ayni yapışkanlı kağıda benziyor. Sivrisineği, Karasineği, küp düşen ve böceği dönüp dönüp gidip kağıda yapışıyor. Yapışkanlı kağıdı güzel bir şey sanıyorlar. Ama Yapıştıktan sonra mortoyu da çekiyorlar. Başkan sahi şu bilgisayar hırsızlarının izini buldunmu? Para istemişlerdi istediklerini verdinmi?


Sayın Erkut Yılmabaşar, Bir zaman Festival komitesi toplantısına davet almadığınız cihetiyle Belediye Başkanından toplantıya katılmadın diye eleştiriyi almışsın. Bu haksızlıkların daniskası olmuştu. Bölgenin tek gazetesine davet yapılmayarak sonrasında eleştiri bombardımanı ile yağlı bidda gibi üstüne çıkmaya çalışmaları ciddi eleştirilere neden olmuştu. Şimdi tekerlek döndü. Belediye ‘Seçim Festivali’ başlıyor. Herhalde seni festivalin baş köşesine oturtacaklar. Baş misafir olarak bizim festivali bir güzel izle ve izlenimlerini yaz diyecekler. Yaaa bizim KKTC For Ever’de işler böyle yürür Erkut’cuğum. İşleri olduğu zamanda seni hatırlarlar olmadığı zamanda Arif Hoca’nın dediğini söyleyip Haaa. S....r derler.

Sayın Önder Sennaroğlu, Hayvan üreticilerinin süt paralarını Yılbaşından önce mutlaka ödeyeceyim diye açıklama yaptın. Aslında galiba CTP içerisinde sözüne güvenilecek bakanlar arasında olanlardansın. Ama musluğun başında bulunan Zeren Mungan’ın Acem Aşiyan makamından şarkı söylediğini duyunca ve sık sık ‘Detone’ olduğunu da görünce istemeden bu harita bu Kıbrıs’ı almaz be annem demek durumunda kalıyorum.


Sayın Oğuz Köse, Girne Akçiçek Hastahanesindeki eylemden sonra hemşirelere verilen bazı sözler vardı. Bu sözler yerine getirildi mi? Bak Lefkoşa’da Acil Servis dökülüyormuş. Keza Sağlık Ocakları da öyle. Tabi burada görevli hemşireler canla başla çalışıyor ama doktor olmadığı için onların yapacakları birşey de kalmıyor. Neyse Milletvekilliği seçimlerinde seni görmezden gelen gözler Belediye Başkanlığı seçimleri öncesinde açılıp seni görmeye başladı mı? Bizim Minik Kuşlar belediye başkan adayı olacağın şeklinde bilgi yolluyorlar. Renk vermesen de sanırım senin gönlünde yatan şeyde bu değilmi?  Ne dersin?
 
Sayın Hasan Sadıkoğlu, daha önce iyi iş yapıyor dedikleri senin Sonax şu sıralar nasıl gidiyor?. Bizim Minik Kuşlar memleket geriye doğru giderken senin işlerin iyi gittiğini söylüyor. Hasan gardaş memleketin hali ortada. Bölgede vatandaş tarafından beğenilen ve tutulan Sonax aman dikkat et geri geri gitmesin işi sağlam tut. Bölgenin sana ihtiyacı var. Dibe doğru giden ekonominin oluşturduğu girdap dikkat et seni de çekmesin. Yazık olur değilmi?
 
Sayın Özay Öykün, seçimler için ağır ağır geri sayım başladı. Eskiden 5 km'yi kat kıravat koşmak seni bayağı yormuştu. Bak Belediye Başkanlık seçimleri geldi ve kapıya dayandı. Kapıyı da çalıyor. Kim bilir bir süre önce kapıyı çalan erken seçime hazırlıksız olarak kapını açanlar beklemedikleri felaket ile karşı karşıya kaldı ve Pandoranın kutusundan dışarı çıkmadı. Tabi Milletvekili erken seçimlerinden sende nasbini aldın ve  Diyanellos Sigara Fabrikasından bozma Meclisin kapısından içeri giremedin. Bu defa dikkat et geçen defa Dimyat’ta pirinç alma hesapları yapardın. Pirinçten oldun ama bu defa evdeki bulgurdan da olma. Bizden söylemesi.

Sayın Osman Şendil, ilk adaylığını açıklayan birisi olarak biraz öne fırlamıştın. Ancak adaylar ağır ağır ortaya çıkmaya başladı. Nasıl? Seni yakından takip eden varmı? Yoksa ayağına krampmı girdi? Aman dikkat et ortaya çıkmaya başlayan adaylar arasında sporcular var. Kaplumbağa hızı ile gidenlerin yanından tavşan hızı ile geçerken sana bay bay derler. Sende arkalarından andilla koyarak bakarsın.

 Sayın Habibe Elbasan, Allah bağışlasın senin ikizlerin durumu ne? Haberi aldığımız günden itibaren inan senin adına çok sevindik. Sahi ikizlerin cinsiyetleri belli oldumu? İnşallah biri kız diğeri erkek olur. Bizler olayın o boyutuna inip taraf olmayalım ama erkek olursa birilerinin ismini koymak istersiniz diye düşündük. Ancak sevgili Habibe, ister kız ister ekek hepsi de bir anne için bir değilmi? Tüm çocuklarına canından can katmıyormu? İkizler ile ilgili haberini bekler sağlıklı doğum dileriz.

 
Sayın Ziya Emir, Gözünüz aydın. Emir Gruba bir üye daha katılıyormuş. Galiba sofraya bir tabak daha ilave etmek gerekecek. Sizin anne karnındaki misafir galiba topçu olacakmış. Şimdiden sevgili eşiniz Feriha’nın tekmelemedik yerini bırakmıyormuş. Tekme atmanın yanısıra gezinip duruyormuş. Allah bağışlasın ama baba çok sakin. Annenin ağzı var dili yok. Eee bu gelmek için yola çıkan bebek kimden çekti dersin? Allah sağlıklı bir doğum nasip etsin.
 

Günün Sözü
İnsan Kalıbıyla değil,
Kişiliğiyle, onuruyla
Düşüncesiyle
Ve
Yüreğiyle ağırlığını koyar
 
 FIKRA

Baban rahat vermiyor
Adamın biri önünde eğilen herkesin arkasına geçip işini bitiriyormuş.
Birgün yine aynı şeyi tekrarlamış melekler gök yüzünden yer yüzüne inip birdaha eğilen birisinin arkasına geçip işini halledersen seni cehenneme atarız demişler.
Adam bir hafta boyunca kimseye dokunmamış ama artık dayanamamış bir hafta sonra önünde eğilen bir hanımın hemen arkasına geçerek işini görmüş. Bunu melekler cehenneme atmışlar. İşini gördüğü bir kadından da çocugu olmuş .ocuk aynı babası gibi o da yolda gördüğü herkesin arkasına geçip iş görüyormuş. Bunada aynı şekilde melekler birdaha kimseye bunu yaparsan seni cehenneme atarız demişler ve buda babası gibi bir hafta dayanmış ve yolda gördüğü kişinin arkasına geçerek işini bitirmiş. ve tabiki melekler gelip onuda cehenneme götürmüşler. Çocuk cehennemin sıcak oldugunu bildiğinden meleklere neden burası bu kadar soğuk diye sormuş.
Melekler hemen cevap vererek aaa ibne baban rahat vermiyorki eğilip iki odun atalım demiş.
 
 
 
 

TANER ULUTAŞ