ULUTAŞ'DAN TAŞLAMALAR VE SAHİBİNE MESAJLAR



Sahibine mesajlar
Sayın Ertuğrul Hasipoğlu, yaptığınız açıklamada, son genel seçimlerde eski Başbakan İrsen Küçük’e öyle Messi vari bir çalım attım ki inaın beli kırıldı garibimin demişsin. Kurultay döneminde destekledim ve hayatımın hatasını yaptım. Ama ‘Nankör’ çıktığı için büyük pişmanlık duydum diyorsun. Eeee Hasipoğlu’nu kızdırmanın ‘Ceremesini’ hem koltuktan tumba gitmeyle hemde Siyasetin tarihi çöplüğüne atılmakla ödedi. Değilmi?
Sayın Cenk Gürçağ ve Sayın Derman Atik yazdığınız ve yönettiğiniz ‘Mucizeler Mevsimi ‘ oyunu ile turneye çıkımışsınız.. Yenierenköy Belediyesi Esprin Karpaz Tiyatrosu, “Mucizeler Mevsimi” oyununun beğenildiğinden kesinlikle eminiz. 7 Aralık tarihinde düştüğünüz yollara 15 Şubat 2014 tarihinde nokta koyacaksınız. Gözlerdeki pası silmeye, gönüllerdeki tiyatro sevgisini örten külleri kaldırmaya devam ediniz. Bazı Milingidi ve Guspo’ların kılını kımıldatmadan oturduklarını gördükçe sizi ayakta alkışlamak gerek.
 
Sayın Mehmet Bulut, Adil Soybir, Nurşen Mahmutoğlu, Evşen Mahmutoğlu, Nezaket Teyarecioğlu, İbrahim Akcebel, Musa Sağer, Münür Teyaresioğlu, Selim Türet, Kaşif Yıkıcı ve Nevgül Teyarecioğlu KKTC’nin doğusu olarak nitelendirilen Karpaz bölgesinin sanat elçileri oldunuz. Buz gibi havada bölge bölge dolaşıp ‘Mucizeler Mevsimi’ isimli tiyatro oyunundan pasalar sunarken halkın gözündeki pası da siliyorsunuz. Bazı ditsirolara örnek oluyorsunuz. Vallahi içimden bunları piskot gibi ezmek kakma kakmaya gebertmek gelir ama hade sizin bu güzelliklerinize bu kendi kendini sevmekten öte birşey yapmayan ‘Narksist’lere birşey söylememeyim.
Sayın Özer Özerginli yönetiminizdeki HE 308 plakalı salon araç ile Beyarmudu istikametine doğru seyrettiğiniz sırada yolun sağına geçerek karşı istikametten gelen Halil İbrahim Dede’nin yönetimindeki FH 782 plakalı aracın önünü tıkadın. Tabi tıkayınca da Ohtocuğun arkasında bekleyen trafik canavarını uyandırdın.. Monobadicikten hızla gelen trafik canavarı da seni de 70 yaşındaki Halil İbrahim Dede’yi de 12 yaşındaki Gülsefa Dede’yi de yaraladı. Allah sizleri acıdı ve ailenize bağışladı. Aman özer gardaş biraz daha dikkat desek. Şu sıralar trafik canavarı pusu kurmuş bekliyor haberin olsun.
 
Sayın Ahmet Doğaner, Mağusa Maraş İnsiyatifi olarak Maraş açılsın diye beste ve güfte yaparken yan taraftan Si bemolden ‘Detone’ olmuş bir ses beste ve güftenizin içine ekşi sıkıyor. Siz bölge nefes alsın hayat hareketlensin derken detone ses oturun oturduğunuz yerde. Hava buzlug oldu. Donacaksınız. Geçin sobacıkların başına keyif yapın diyor. Mavro Beytambal galsın ama ille birileri çıkıp pişmiş aşa sı katmayı bırakın akıdelenen yemeğe tuz ve ekşiyi birlikte basacak.
Sayın Cem Çırakoğlu, Aksa’ya akaryakıt boşaltırken depo yerine atıkları denize fora eden geminin akaryakıt gölüne dönüştürdüğü bölgeden çıkartılan atıkların AKSA yanındaki çukura döküldiğünü söylüyor ve memurlar da bu duruma Andilla koyarak bakarken kahveciklerini içiyor diyorsun. Ah Cem Ah, .bu bakar körlerin gözlerine öyle bir tokat vurmak lağzımki o ana kadar görmeyen gözlerinin şavkı (ışık) açılsın. Bunlar ancakta Gannebba’da (koltuk) yatıp uyumayı bilirler. Memurmuş, hade canım sende ne memuru? Bunlar olsa olsa abilerinin emir eri olur.
 
Sayın Hüseyin Cumaoğlu, Face Book’ta palaştığın o gönderi çok anlam ifade ediyordu. O gönderide ne yazıyordu? ‘Benim için ne dilersen sana Allah bin katını versin’ yazısı için ben senin için Başöğretmenlikten sonra ‘Belediye Başkanlığını’ diliyorum. Ama dilediğim şeyin bin katı bana gelirse yandı gülüm keten helva. Cirilene cirilene giden belediyeleri Allah bana verirse inan cilindiri gibi üstümden geçerler. Onun için benim sana dilediğim gerçek olsun ama Allah bana 40 katını vermesin.
Sayın Erkut Yılmabaşar, Yeni yıldan sonra yerel yönetim seçimleri  için çizmeleri sandukadan çıkartıp giyeceğiniz konuşuluyor. Özellikle İskele Belediye seçimi için flaş bir adaya teklif götürdüğünüz  ve cevap beklediğiniz konuşuluyor. Hayrola, bir ara elinizi ayağınızı çektiğiniz siyaset sizi yine mıknatıs gibi çekiyormu? Bu işlerden hala daha Farımadığını (Vazgeçmek) görüyoruz. Bir çıngı (Az) destek vereyim dediklerin senin o çıngı dediğin destek ile ‘Pandora’nın kutusundan saatte 100 mil hızla çıkar inan.
 
Sayın Mehmet  Demirci , hayrola başkan son günlerde rotayı başka limana çevirdiğini söylüyorlar. Bir süre önce UBP ile yollarınızı ayırdığınız ve hızla çarpıp kapattığınız kapının yerine bir başka kapının açıldığı söyleniyor.  Bu kez seçimlere DP-UG’den aday çıkacağınızı olmazsa da bağımsız olarak seçime gireceğiniz söyleniyor. Bakın bu şarkının beste ve güftesi Dipkarpaz’a ait. Seslendirmesini de siz yapacakmışsınız. Vallahi başkan bu eser zor bir eser. Seslendirmesi de hayli çalışma isteyen bir beste. Tiz sesler oldukça yüksek valum ister. Dikkat et de ‘Detone’ olmayasın.
 
 Sayın  Suphi Coşkun, önce size hayırlısı olsun dileklerimizi iletelim.  CTP-BG Dipkarpaz belediye başkan adaylığınız hayırlı olsun derken, arkanıza da hükümetin takacağı güçlü motora dikkat edin demekten kendimizi alamıyoruz. Biliyorsunuz kontrolsuz güç güç olmaktan çıkar başa bela olur. Hızla gideceyim derken araba ‘Tumba’ olur ve ne kaporta kalır nede kaportacık. Makine de mangos eder. Sayın Coşkun yarışı kazanabilirsiniz ama Kaleburnuluları da ikna etmeniz şart. Aksi olursa Hoca’nın sorusuna sıra gelir ve hoca rahmetliyi nasıl bilirdiniz sorusuna ‘Allah rahmet’ eylesin çok iyi insandı derler. Bilmem anlatabildimmi?
 
 
 

Günün Sözü
İnsan Kalıbıyla değil,
Kişiliğiyle, onuruyla
Düşüncesiyle
Ve
Yüreğiyle ağırlığını koyar
..


YAMYAMLAR
 KKTC Meslisinde  5 tane yamyam, programcı olarak görevlendirilirler. Müdürleri onlara hitaben:
 - "Şimdi burada çalışabilirsiniz. Burada iyi para kazanabilirsiniz. Ama yemek yemek icin Meclisin kafeteryasına gideceksiniz ve diğer çalışanları rahat bırakacaksınız" der. Yamyamlar hiç bir çalışanı rahatsız etmeyeceklerine söz verirler. İki hafta sonra müdürleri gelir:

 - "Çok iyi çalışıyorsunuz. Yalnız üst kattaki temizlikçi kız kayıp. Ona ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorar. Yamyamlarin hepsi hayır derler ve bu işle hiç bir ilgilerinin olmadığını söylerler. Müdür gidince yamyamların şefi yamyamlara döner:

 - "Aranızdan hangi maymun temizlikçi kızı yedi?" diye sorar. En arkadaki yamyam alçak bir sesle cevap verir:
 - "Ben yedim" Bunun üzerine şef söyle cevap verir.

 - "Ulan aptal! Biz 4 haftadır önce bakanlardan birkaçını. Sonra 3-5 tane Milletvekilini. Daha sonra bazı müdürleri, üst düzey bürokratları, ve bazı meclis amirlerini  yiyip duruyoruz. Kimse de boş gezenin boş kalfalarının ortada olmadığının farkına varmadı.

Nasıl olsa onların bir işe yaradıkları yoktu. Bakanları, Milletvekilleri yememiz anlaşılmadı ama senin durup dururken temizlikçi kızı yemen şart mıydı?!" Ortalık allem gallem oldu. Karıştı be akılsız. Diğerlerinin farkında değillerdi. onları boş ver.

Fakat temizlikçi kızın kaybolduğunu millete nasıl izah edeceğiz.