ULUTAŞ'DAN TAŞLAMALAR VE SAHİBİNE MESAJLAR
TANER ULUTAS
Sahibine Mesajlar
Sayın Özkan Yorgancıoğlu, 366 kişinin işten atılmasının yarattığı bunalım sanırım sizi büyük sıkıntıya soktu. Hükümetin bağlı bulunduğu urgan incelerek önce ‘İspaho’ya, son yaşanan sıkıntı sonrasında da pamuk ipliğine dönüştü. Ha koptu ha kopacak diyorlar. CTP MYK’sı kararımız uygulanacak derken, hükümeti sürdürmek ve en azından iyi şeyler yaptıktan sonra nokta koymak istiyorsunuz. Kısacası aşağısı sakal, yukarısı bıyık değilmi? DP ile beraber yürüdük bu yollarda şarkısını söylerken galiba beraber ıslandık nakaratında ‘Subba sucuk’ olmanız sizi sinirlendirdi. Vallahi ne diyelim? Bu ıslanmaya galiba sizin tüm iyi niyetinize karşın CTP MYK’sı dayanamayacak ve pamuk ipliğini koparacak.
Sayın Serdar Denktaş, KTHY eski çalışanlarına verdiğiniz sözü tutmak için Turizm Fonundan 4 Milyon Türk Lirasını, Başbakanlığın hesabına yatırmışsınız diyorlar. Bu parak KTHY eski çalışanlarının üçte bir tutarında olan kıdem tazminatları için ödenecekken, birdem allem gallem Mansura yapılarak İhtiyat Sandığına verdik denmiş. Eski çalışanlarda İhtiyat Sandığı kapısına dayanınca oradaki yetkililer size Ali cengiz oyunu oynadılar. Bizde öyle para yok demiş. Sonrasında ödenecek paraya Messi vari vole atarak şutu 15 Ocak köşesinden filelere takmışlar. Eeee sizin verdiğiniz para da iç edildikten sonra bukez Başbakan söz verirken ayaklarına ve ellerine bakacağız. Söz ve yemin derken bir ayağını kaldırırsa öyle yağma yok söz kaldırılan ayağın altından geçer indir ayağı diyeceğiz. Yahudi oğluna bak babana bile güvenmeyeceksin derken ne kadar haklıymış gördünmü?
Sayın Zorlu Töre, vatan, Millet, Sakarya, Nurlu Ufuklar kitabını okuyup bitirdikten sonra ‘Hade be Barra’ kitabını okumaya mı başladınız? Kılıcı çekerek göğüs bağır açık bir şekilde kavgaya başladığınızı görüyoruz. Eee gazanız mübarek olsun mu diyelim? Yoksa bir umut biter başka bir umut başlar mı diyelim? Sanırım bu açıklamalarınız birileri tarafından yeni ufuklara yelken açılıyor imasını uyandırdı şeklinde yorumlanıyor. Hayrola UBP ile TDP’nin birlikte çalıştıracağı yeni limana demir mi atılıyor? Yoksa UBP ile kurulacak yeni ortaklıkta müşterek olarak çalıştırılacak olan yeni havaalanına mı uçağı indireceksiniz? Hayırlısı diyelim ve First Class koltuklarında yerinizi alacak olmanıza da hayırlısı diyelim.
Sayın Hamit Bakırcı, ağır ağır koltuktan kalkarak etrafı koloçan etmeye başlamışsınız. Bakanlık koltuğu bile size artık yeter kalk biraz da dolaşmaya başla, oturmaktan beni bile koltuk imal ettiklerine pişman ettin demiş. Eeee Aksa Ziyareti nasıl gitti dersiniz? Sayın Bakırcı AKSA Enerji Üretim A.Ş. KKTC Sorumlusu Murat Çaptuğ ile temizlik faaliyetlerini yürüten Martı Deniz Temizliği Ltd. Şirketi Genel Müdürü Erdem Nevşehir ile biraraya da gelmişsiniz. Aksa ile temizlik şirketi sorumlularına bey efendiler filtresiz yaşam sağladığınız halkı kanserden temizliyorsunuz. Nüfusa ihtiyaç var siz temizlik operasyonuna biraz ara verseniz dedinizmi?.
o Sayın Sezai Sezen, geçirdiğiniz trafik kazasından sonra ayağa kalkmanıza ve eski sağlığınıza yeniden kavuşmanıza sevindik. Demekki, sevenleriniz o kadar çokmuş ki, Allah sizi sevenlerinize bağışladı. Bazen çürüdü zannettiğiniz çekirdeklerden o kadar güzel ağaçlar ve bu ağaçların üzerinde o kadar lezettli meyveler yetişirki, görenleri imrendirir. Galiba çürüdü dediğimiz çekirdeklerden güzel meyve veren ağaçlardan oluşan bir ‘Orman’ı yeniden yarattınız. Bakın Son 2 yıldır katıldıkları tüm Kickboks dalındaki müsabakalarda şampiyonluklar alan Tatlı Spor Kulübü yöneticileri ve sporcuları bu ormanı görebilmek için makamınızı ziyaret bile etmişler. Bu sevgi seçimler öncesi rakiplerinizin gözünü korkutmaya başladı haberiniz olsun.
Sayın Hüseyin Cumaoğlu, Kadem Belediye Başkanlık seçimleri ile ilgili bir anket gerçekleştirdi. Belki senin bu anketten haberin olmadı ama anket ile ilgili telefonlar hiç susmayınca bu durum Telsim ve Türkcell’e yaradı. Tabi vatandaşın cep telefonu faturası da Tsunami gibi dev dalga boyutuna ulaştı. Bizim Minik Kuşlar, yapılan ankette senin durumunun da çok iyi olduğunu söyledi. Yalnız birisinin durumunun hiç iyi olmadığını, seçim sonrasında kırmızı mendili sallayıp kırmızı mayocuğunu giyecek olan birisinin bu soğuk havada denize girmesi halinde mortoyu çekebileceğini söylüyor. Motor no pata pat deyip stop yaparsa yazık olur garibime.
Sayın Erol Kahyaoğlu, bu ülkeye Muhtar ve Milletvekili olarak hizmet veren. KKTC’nin siyasi hayatında önemli bir rol üstlenen Aliriza Usluer’in hastalığı ile ilgili çabalarınız gerçekten insanlığın henüz daha ölmediğini gösteriyor. Diyanellos Sigara Fabrikasından bozma Meclisimizin koltuklarında oturan ve paraların havada uçuşması nedeniyle prestijini ‘Gutsilli’ (İzmarit) kadar bırakan Millettin vekillerine ve Bakanlarına pardon ‘Andilla’ koyarak bakan bizleriz onlar 8 bin TL maaşı götürenlerdir, neyse boş ver vekilleri diyelim işte onlara da örnek oldunuz.
Sayın İldeniz Elbasan, İskele Bölgesinde havalar nasıl? Belediye Meclis üyeliğine yeniden aday olacağınız söyleniyor. Yakında şu anda 3 bufor şiddetinde esen rüzgarların önce 6 bufor şiddetinde sert esmeye daha sonrada 8 bufor şiddetinin üzerine çıkarak fırtınaya dönüşeceği söyleniyor. Haziran ayına 3 ay kala rüzgar şiddetini artırırken, birçok adayı da silip süpürecekmiş. Ama bizim Minik Kuşlar sizin bu fırtınaya dönüşecek olan rüzgarlardan etkilenmeyeceğinizi çünkü Elbasan ağacının köklerinin çok derinlere indiğini söylüyor. Hade hayırlısı diyelim ama kazandıktan sonra bizim kahveyi de lütfen soğutmayın.
Sayın Atilla Ateş ve İbrahim Alçıner, iki doktor el ele verip uyuşturucu bağımlıları ile ilgili bir rehabilitasyon merkezi kuracağınız söyleniyor. Bu konuda Tarım Bakanı Öncer Sennaroğlu’nun da size Mersinlik boğazında bir yer tahsis ettiği duyumunu aldık. Vallahi bu ülkede uyuşturucu Liselere kadar indiyse işiniz zor diye düşünenlerdenim. Isırgan otları ile dolu bu Monobadi’de yol alırken çok dikkatli olmanız gerektiğini söylemek gerek. Uzun süredir bu hastalığa bakıp da göremeyenlerin belki gözlerine taktıkları ‘Fago’ olursunuz.
Sayın Bilen Sayılı, öncelikle Tufan Erhürman ve Fazilet Kürşat’tan boşalan CTP-BG MYK üyeliklerine sevgili dostum Ali Gulle ile seçilmeniz hayırlı ve uğurlu olsun. CTP göz, gez, arpacık diyerek sizi ve Ali Gulle’yi seçmekle hedefi tam göbeğinden vurdu. Vallahi bölgede sevilen ve çalışkanlığı ile ün sağlayan sizin lastiği ekris yapan. Makinesinin grangı vurmaya başlayan. Defransiyesi uğultu yapıp ses vermeye başlayan CTP Tomofiline belki ilaç olursunuz diye düşünenlerdenim.
Sayın Hakkı Kandemir, Ardahan ile Yarköy arasında bulunan mülkünüze izinsiz giren meçhul şahıs veya şahısların tarla içerisindekii yedi zeytin ağacını kök hizasından testeresiyle keserek odunları çaldıklarını öğrendik. Sayın Kandemir, bu odunlar tarla içerisinde salaparti olarak bırakılmış olsaydı neyse basit bir hırsızlık der geçerdik. Ama bu insafsızların. Bu ağaç ve yeşil katili insan müsveddelerinin sırf odun için ağaçları keserek hırsızlık yapmaları kabul edilebilir bir durum değil. Bunları Kazıklı Voyvoda Mihail’in yaptığı gibi, kıynıklarını temizlemeden o zeytin ağaçlarından mamül ‘Kazık’ üzerine çakmalı demekten kendimi alamıyorum.
Sayın Gülten Özfariz, gerçekten eli öpülecek öğretmenlerimizden birisisiniz. Geçenlerde Özel Eğitime muhtaç olan çocuklarımıza yeni yıl yemeği vermeniz bu çocuklara büyük moral oldu. Ama herşey bir tarafa yemekte yaptığınız konuşmanızda verdiğiniz ‘Ne kadar sevgi verirseniz o kadar sevgi alırsınız. Onlar sizin sevginizle önlerine çıkacak engelleri aşacaklardır’ mesajınızı alıp günün sözü olarak duvara asmak gerek. Yürekten kutlarız.
Sayın Mustafa Öztürk, birçok insan çocuğunun engelli olmasından dolayı sıkılıyor, çekiniyor ve içine kapanıyor. Ama maşallah siz özel eğitime muhtaç evladınız için yemeklerde konuşmalar yaparak onlara moral veriyorsunuz. Her özel eğitime muhtaç çocuğa böyle baba gerek derken özel eğitim ile ilgili olarak ‘Bu mücadeleden sakın yılmayın. Çocuğunuzu Tanrının bir lütfu olarak görün’ mesajınız ailelere çok güzel bir mesaj oldu. Kutlarız.
Sayın Mehmet Seyis, KKTC’nin her bölgesinde esen sert rüzgar fırtınaya dönüşürken, maşallah sizin sendikada etraf günlük güneşlik adeta bahar havasını yansıtıyor. Dev-İş’e bağlı Devrimci Genel-İş Sendikası ile Boğaz Endüstri Madencilik Ltd. arasında 2014 – 2015 yıllarını kapsayan Toplu İş Sözleşmesi imzaladığını gözlemledik., Kalecik’teki BEM Merkezinde imzalanan Toplu İş Sözleşmesine. Devrimci Genel-İş Sendikası Başkanı Hasan Felek ve işyeri Yönetim Kurulu Üyesi Dursun Kaya’nın yanısıra BEM adına da Genel Müdür Erhan Bolkan ile Mali İşler ve İnsan Kaynakları Müdürü Mustafa Sarper’ de imza koydular. Asgari Ücret ve birçok belediye ile kamuya ait iş yerinde Toplu İş sözleşmesi kavgası yapılırken sizler kar taneleri gibi bir birine zarar vermeden yol alınabileceğini bu efendilere gösterttiniz.
Sayın Cenk Seren, Mehmetçik Belediyesi Seçim çalışmaları nasıl gidiyor? Duyduğuma göre mahalle mahalle, köy köy gezip, vatandaş ile birebir görüşme yapıyormuşsun. Sevgili Cenk, el sıkmaktan elinde baloncuklar oluştuğunu ve bunlara tıbbi müdahale yaptırdığını öğrendik. Her önüne gelen vatandaşın elini sıkmak istemesinden dolayı, bu baloncuklar nedeni ile hayli acı çekiyormuşsun. Sevgili Cenk, Mehmetçik bölgesinde yaşayan birisinin istediği ‘kırmızı mayo’ tarafımdan alınmıştır. Bir zahmet sana göndersem ve mayocuğu sahibine verirmisin? Hatırım için bunu yaparmısın? Kapalı zarf içinde birde not göndereceğim. Angoncikler ile iyi oyunlar yazılı zarfı lütfen o kırmızı mayo sahibine verirmisin?
Sayın Erkut Yılmabaşar, son günlerde çok hareketli olduğunuz ve yeni işler peşinde koştuğunuz söyleniyor. Bak sevgili Erkut, omuzlarına fazla yük yüklüyorsun. Her omuzunda şuanda bile birer ton yük var. Hala daha bu imanı ahlar vahlar çeken omuzlara yük bindirmeye çalışıyorsun. Üzerlerindeki yük nedeniyle cırmalayan bu omuzlara artık biraz rahat versen diyorum. Bak bu can bir daha gelmez. Bu canı sağlıklı yaşatmak istiyorsan bana bir pastırmalı ‘Çorba ‘ ile bir Fırın Kebabı ısmarlaman gerek. Bak sen ısmarlamazsan bana çorbayı ısmarlayacak olan ‘EL’ değil bir kardeş gibi olan, köklü bir ailenin bireyleri olarak yere sağlam’BASAN’ sevdiklerimiz var. Tamam mı?
Sayın Ata Atun, Rumların 1960 yılından beri satın aldıkları ateşli silahların, zırhlıların, tankların, topların, tüfeklerin, havanların ve diğer askeri silahların kime veya da kimlere karşı kullanılmak üzere, kimin parası ile satın alındığını düşünün, beyninizin içinde bir beyin fırtınası yaratıp sorgulama zinciri kurun diyorsunuz hocam da, bizim liderlerin de yaktıkları Cami’lerin, Olimpiyagos Kulübünün, Komando ve Oksidari Polis olarak canını yaktığımız Rumlar ile ilgili bir zincir kurmamız da gerekmezmi? Yani Hocam, Rum suçlu doğru da bizlerde ‘Zemzem’ suyu ile mi yıkandık ve pürü pak mıyız? Önemli olan Rumların da bizlerin de hatalarını anlamaları ve bundan sonra bir avuç içi kadar olan bu Ada’da bir birimizin çocuklarına kıymayalım noktasından hareket etmek değilmi?
Sayın Moran Açıkada gönderdiğin mesajı aldım.
Mesajında ön yargılı ve dolduruşa gelmiş olduğumu sezinlediğini söylüyorsun. Kalem sizin elinizde sanmayın ben UBP için yaptığım çırpınışlar ve hizmetler ortadadır.
Takdiri de partililerimizindir. Ben bir göreve geleceksem hiç kimsenin mirasına ihtiyacım yoktur. Siyasette mirasa bir genç olarak karşıyım ve daimada karşı duracağım bilginize diyorsun.
Bak Moran ben toy çocukları pek muhatap almam.
Hele hele senin gibi ağzı süt kokan birilerinden yüz bulunca kendini ‘Fasulye ‘ gibi bir nimetten sananları hiç kaale almam.
Bak Moran gardaş sen UBP’nin İlçe başkanı olacaksan yandı gülüm keten helva. Sanırım UBP seninle 7.5 (Yedi buçuk ) 8 (Sekiz ) durağından ‘Lafazanlar Durağına’ geçiş yapacak.
İşkembei kübradan sallamak yerine, siyasi bir otorite olan Aliriz Usluer’den yıllarını siyasi arenada geçiren ben bile feyiz almakatan gurur duyarım. Haaa senin gibi lafazanlar bu otoriteleri ben kimseden miras almam diyerek reddederse ona da birşey demem.
Yalnız kendi kanaatimi kullanarak UBP ekris yaptığı lastiği onarttı. Ama bu şöförler ile tomofili ‘Tumba’ etmesi yakındır derim. Eh o zamanda ruhuna bir fatiha da ben okurum.
Günün sözü
Hayat biz onu planlarken başımızdan gelip geçenlerdir..
Fıkra
Dursun, saatlerin geri alınacağını duyunca, evdeki saatleri toplayıp Saatçi Temel’e gider:
- Ula Temel, saatler geri alınacakmış. Biz de evdeki saatleri senden satın aldığımız için sana getirdik. Bunları geri alacaksun da.
Temel kendinden emin bir şekilde:
- Öyle yağma yok. Ben de duydum ama, sadece 1 saat geri alınacakmış. 1 tanesini alırım, diğerlerini almam.
Yorumlar