Sahibine mesajlar
Sayın Özkan Yorgancıoğlu, elektrik zammı ile ilgili olarak çok uğraştık çok emek verdik sözünüz büyük reyting topladı. Herkes gösterttiğiniz emek ve uğraş için sizi ayakta alkışladı. Sayın Başbakan biliyoruz işiniz kolay değil ve büyük emek istiyor. Bir defa ‘Zam Kazığına’ uygun zeytin ağacını arayıp bulacaksınız. Buldunuz iş bununla da bitmiyor. Onu itina ile bir güzel kesip yontacaksınız. Kıynıklarını itina ile temizleyeceksiniz. Sonunda büyük uğraş verip milletin en kıymetli hazinesine ‘Hart’ diye geçireceksiniz. Eeee vallahi işiniz gerçekten çok zor.Haaa millet ‘Cippana’ çalarak sizi ayakta alkışlıyor. Zamanı gelince büyük bir çoşku içinde sizin için hazırladıkları ‘Hade Mahalleye’ şarkısını söyleyeceklermiş. Haberiniz olsun.
Sayın Tufan Erhürman, Anayasa, Babayasa derken, başkanlığını yaptığınız Ad-Hoc komite Yeniden Yapılandırma Yasasını Meclise sundu. Ancak Kazım And, Tufan benim için hayal kırıklığı yarattı diyor. Tufan, partisi muhalefetteyken bizim ‘Bariyadandı’ (Dost arkadaş) ancak partisi iktidar olunca öküz öldü ortaklık bozuldu diyerek karşı safa geçti. Tufan her yasa maddesi için Anayasa diyor da Anapara esas alınacak olan yeniden yapılandırmada Anaparaya dönülmesine Anayasa engel değildi. Acaba Babayasa mı bu duruma engel oldu diyor. Ayrıca adil, adaletli ve insani değil, sırlar döküldü altındaki pas ortaya çıktı diye de ilave ediyor. Ne dersin?
Sayın Kazım And, Yeniden yapılandırma yasası meclisin önüne geldi. Halkın Stratosferde gezen bileşik faiz ile dibe vurduğu bu ülkede adaleti sağlamak için çok uğraş verdin. İstediğini tam anlamı ile belki elde edemedin ama halk adına büyük kazançlar sağladın. Bugün Meclisteki oylama için bileşimi izlemeye gidecekmişsin. Başbakan seçimden önce başka seçimden sonra başka konuşmaya başladı diyormuşsun. Ah be komutanım Milli içkimiz ayran diyen Tayyip halkın tepkısını alınca milli kokteylimiz Cacıktır demedimi? Bu insanlar hala seni anlamadı Kazım Komutan. Sadece söylediklerine bakıyorlar. Bakmakla aşık olunsaydı, öküz trene aşık olurdu. Onun için bunların çoğuna ‘Hade Mahalleye’ demek gerek.
Sayın Ergin Ersoy, Milletvekilliği erken seçimine UBP adına İskele Bölgesinden 7. Sıradan katıldıktan sonra artık sesinizi duymaz olduk. Yakınlarınız arap atı gibi bizim Ergin gerilerden gelip koşuda birinci gelecek. Bunun örnekleri birçok seçimde de yaşandı dediler ama maalesef bunu gerçekleştiremediniz. UBP hükümete gelmeyince bazı koltuklara sahip olmakta bir başka bahara kaldı. Bak top belki bugün itibarı ile ‘Barra’dan dönmüş olabilir. Ama yakında muhtemel bir iktidar değişikliğinde top fileleri havalandırabilir. Sabırla beklemek gerek. Ne dersin?
Sayın Haluk Doğandor, AS TV’de hayırlısı ile programlara başladın. Sabahleyin gazetelerde gezinti yapıp öğlen haber peşinde koşarken, öğleden sonra yine halka sorun olan konuları masaya yatıracakmışsın. Kolay gelsin. Doğum gününde yeniden televizyonda doğuyorsun. Sana mahalleye diyenler bukez seni Mahallede değil ekran önünde görünce kızaracak.
Sayın Serdar Denktaş, büyüklerimizin bir sözü var. Çektin gelmedi. İttin gitmedi gabsalı ver derler. Bakıyorum koalisyonun bir kanadı olarak senin sandalyeni bile yanında görmekten huzursuz olan bir hükümetin başı var. Sen Nuh dediğin zaman Peygamber dememeye özen gösteriyor. Kısacası kar taneleri gibi bir birine zarar vermeden yol almayı beceremeyenler ile ayni yolu yürümekte zorlanıyorsun. Vallahi ne diyeyim, kapı arkasında güzeller güzeli bir kız seni beklerken, nazlı gelin gibi yerim dar yerim dar diyenin daha ne kadar nazını çekeceksin. Gabsalı ver gitsin be Serdar gardaş.
Sayın Menteş Uyguner, Yeşilköy kooperatif sekreteri olarak İçişleri bakanı Çavuşoğlu’nın sözlü taahhüdüne karşılık anlaşmanın yazılı yapılmasını istemiştiniz ve o da size ret cevabı vermişti. Hatırladınmı? İlahi Menteş Bey, adamlar bunlar size anlaşmayı yazılı olarak verse bile şimdi nerdedirler? Hükümet ettikleri sırada Asena’dan ince figürler sunanlar hükümetten ‘Mahalleye’ gidince mi? Kıvırmayacaklar? Sen Yeşilköy Kooperatifini sağlam tekerlekler üstünde götürmeye bak. Lastikleri ekris yapmasın. Makine mangos etmesin gerisini boş ver gardaş.
Sayın Sibel Siber, bir laf edip bir rapor okudunuz diye ortalık ala fıcırık toz duman oldu. Ben Savcılığın raporunu sadece okudum. Yorum yapmadım derken Meclis Kürsüsünde gözlerinizin dolduğunu gördüm. Sayın Siber, siyaset turşu suyu gibidir. İçenin midesi bulanır. İçmeyenin ağzı sulanır. Sizde içtikten sonra midesi bulananlar sınıfına dahil oldunuz. Mideniz bulanınca ‘Üzülerek’ gözleriniz doldu. Aman dikkat edin bugün gözlerinizi sulandıran siyaset yarın hıçkıra hıçkıra sizi ağlatmasın. Halk sizi seviyor. Üzülürken onları da üzmeyin.
Sayın Mehmet Çağlar, son günlerde sinir tepenizden aşıyor. Dere tepe dümdüz giderken bu sinirden partiniz de nasibini alıyor. Hocam bu parti üst düzey yöneticileri sizin gibi birini bile çileden çıkartırsa ve küçük harflerle konuşmanızı ‘Büyük harflere’ döndürürse, bu ülkede tomofilin ne aksona gardasında nede rulmanlarında hayır kaldı demektir. Halkın kapsama alanı içerisindeyken keşke direksiyona geçme isteğini sürdüreydin. Kapsama alanı dışına çıkınca ‘Kaptan Şöförlük’ zor olur be hocam. Bak söylemedi deme bu tomofil ‘Tumba’ olacak. Zaten şimdiden kızarmış hindiye dönen Tomofil içindeki bizlerde ‘Gabira’ olacayık.
Sayın Biray HAMZAOĞULLARI, Milletvekilliği erken seçimlerinin son haftasına girilirken İskele’de her kes sizin adınızdan bahsediyordu. Önder Sennaroğlu’nun hemen ardından ikinci sıraya yükseldi diyenleri utandırmadınız ve Diyanellos Sigara Fabrikasından bozma Meclisin ‘Ceylan’ derili koltuklarına oturuverdiniz. Geçtiğimiz hafta içerisinde sizi meclis kürsüsünde görme şerefine de nihayet nail olduk. Vatandaş Meclis kürsüsü ile saklambaç oynamayı bırakmanız ve sık sık oralarda arzı endam etmenizi bekliyormuş. Elçiye zeval olmasın bir duyuralım dedik.
Sayın Barış Mamalı, Polis eski Genel Müdürü Günay Özhan tarafından fişlendiğinizi açıkladınız kimseden tıs çıkmadı. Adaletsizlik sürüyor. Halk bitti millet sürünüyor dediniz yetkililerden bu konuda ‘Tık’ çıkmadı. Bukez elde ‘Gazmet’ isimli zam kazığı sevgili Tahsin Mertekçi ile bu trafik ışığı, bu Meclis önü diyerek oturma eylemi yapıyorsun. Peki bu oturma eylemi sonrasında Diyanellos sigara fabrikasından bozma, Meclis içerisindeki zatı muhteremlerin umuru olacağını mı sandın. Bak onlar görme, işitme ve konuşmama özürlüdürler. Onların yerine Anaları görür. Duyar ve konuşur. Do you understand. Sevgili Barış vallahi bize boşuna Korsan dememişler. Yaşanan yasa dışılığı ve adaletsizliği gördükçe Korsan denilince korsanlara bile hakaret ettiğimizi fark ediyorum
Sayın Sonay Adem, nerelerdesiniz? Yalnız CTP’liler değil, halkın büyük bölümü ‘Memleket havaları çalarken’ çifte telli ve sirtaki oynamaya başladı. Türkülere eşlik etmeye çalışan seninkiler türküde ‘DETONE’ olup, oynarken köstekleniyor. Millet Sonay Adem nerede ortalarda yok diyor. Ve bunlar tam Sonay Adem’in havaları. ‘Sazın bam teline’ vurdumu, hele hele nasırlara da bir bastımı, ortalık ciyaklayanlardan geçilmez diye de ilave ediyor. Hade ama nazlı gelin gibi yerim dar, yenim dar demeyi bırak ve artık ortalara çık.
Sayın Vehit Nekipzade, Lefke’nin sorunları için diğer sivil toplum örgütleri ile elde kılıç her platformda kelle koltukta çarpışıyorsunuz. Lefke Sivil toplum örgütleri ile birlikte Aplıç Kapısının açılması CMC belası derken birde başınıza son günlerde Lefke çöplük belası çıktı. CMC belasından el aman çeken Lefke’de birde çöplük yangını milleti duman altı yapmış. 26 boğulma, 48 zehirlenme ve 48 evde isten hasarlanmış diyorlar Peki tüm bunlar olurken Belediye Başkanı komşuda kahve içmedemiydi? 7 gün 7 gece masalları yerine 7 gün 7 gece çöplük yangını tefrikasını mı okuyordu. Sayın Nekipzade bu su böyle akar diyenleri boş verdik. Biz bu çöplük böyle yanar. Belediye Başkanı da 7 gün 7 gece böyle bakar diye sorsak ne dersin?.
Sayın Fatma Kavaz, Büyükkonuk yöresinde havalar nasıl? Eko turizmi, zeytin festivali derken sanırım ortalık güllük gülistanlık kam ve kedersiz devam ediyor. Büyükkonuk ve yöresinde seçim çalışmalarında erkeklere taş çıkarttığınız ve partinize büyük destek sağladığınız günler geride kaldı ama Belediye Başkanlığı ile belediye meclis üyelikleri için seçime az kaldı. Çizmeleri pardon yarı topluklu ayakkabıları giyip yine sokak sokak dolaşacakmısınız? Dolaşacaksanız rakipler yandı demektir?
Sayın Mehmet Zafer, Lefke Belediyesi Başkanlığı ve LAÜ Mütevelli Heyeti Başkanlığı derken Lefke’nin duman altında kalmasını bile göremediğinizi söylüyorlar. Başkan hade Lefke’yi boğan dumanı görmediniz. Peki kokuyu da mı duymadınız? üzerinizdeki yük sanırım oldukça fazla. Ancak hem LAÜ’de hemde Belediyede galiba işler iyi gitmiyor. Özellikle Lefke Belediyesi maddi açıdan oldukça sıkıntılıymış. Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığını zaten boş verdiniz. Maaşları, ödeme günlerinde sizi ter basıyormuş. Başkan Lefke otobüsünün lastiği ekriz yaptı. Ne diyelim eliniz ile becermediğini ayağınız ile yapın ve imzalamadığınız istifa kağıdını masaya bırakın. Ayaklarınız ile tıpış tıpış belediye binasını terk edin. Ne dersiniz?
Sayın Hüda Aksoy, hükümet tarafından adına ‘Ekonomik Paket’ halk tarafından da Yıkım Paketi’ denilen Ankara ile imzalanan protokülü hayata geçirme çalışmalarınız bitmeden size ‘Hade Mahalleye’ dediler. Havalı havalı özel sektörü esenlendireceğine vurgu yapan Ömer Köseoğlu da mahalleye gönderilenler arasında bulunuyor. Yeniler gölge edilmesin başka ihsan istemeyiz diyormuş. Halkın Yediğimiz halis zeytin yağlı kıynıksız kazık nedeni ile koltukta oturamıyoruz demesine karşın yeniler sizin ekonomik paketi veya diğer adı ile Yıkım Paketini hayata geçireceğiz diyormuş. Vallahi bir kitap yazdın ellerden düşmüyor. Helal olsun.
Sayın Ahmet Zengin, gönlünüzün zengin olduğunu bilenlerdeniz. Partinize duyduğunuz sevgi nedeni ile dur durak demeden çalıştığınızı da biliyoruz. Temmuz sonunda gerçekleşen erken seçimde sıcak demeden çalıştınız. Yerel seçimlerde eli kulağında geliyor. Kolları sıvamaya başladınızmı? Malum bu derfaki seçimler eski seçimlere benzemeyecek. Koltuk için ellerini oğuşturup gülücükleri binini bir paraya satanlar sıraya girdi. Kısacası bukez ekmek değil koltuk arslanın ağzından midesine indi. Kolu kaptırmakta söz konusu olabilir. Hayırlısı
Günün Sözü
Hayatta iki şeye dikkat edin
Birisi yolda yürürken
KAVŞAKLARA
Birde yüzünüze gülen
YAVŞAKLARA
Napolyon ve Namık Kemal
Namık Kemal elçiler toplantısı için Fransa'ya gider.
Toplantı sırasında Napolyon kürsüye çıkar ve karatahtaya bir daire çizer.
Hemen ardından fırlayan Namık Kemal daireyi ikiye böler.
Sinirlenen Napolyon dairenin ortasına kılıcını saplar.
Bizimkide gidip kılıcın üzerine iki şişe asar. İyice sinirlenen
Napolyon toplantıyı hızla terk eder. Ne olduğunu
anlamayan diğer elçiler , Namık Kemal'e ne olduğunu sorarlar.
Namık Kemal gülerek anlatır: ''Daireyi çizince dünya bizimdir.'' dedi.
''Ben ikiye bölünce yarısı bizimdir dedim.'' diye cevap verdim.
kılıcını saplayınca silah zoruyla alırız dedi ve bende şişeleri asınca :
''Ta.......mı alırsınız.'' dedim.