Hepimizin Facebook hesabı var.

Uyumadığımız sürece hepimiz online.

Gördük, herkes yeni yıl kutlamış, fotoğraf paylaşmış.

Bir kere “10 kişi” yasağının delindiği net.

Paylaşılan 100 fotoğrafın neredeyse tamamında.

Sonra bir de Casino görüntüleri var.

Orda da delinmiş ayni kural.

Şimdiherkes şapkasını alsın önüne.

Elbette Ali Pilli de.

“E dinlemediler” demesin kimse.

“Napalım biz karar aldık uygulamadılar” da demesin.

******

Acı bir gerçek net aslında.

Yasak kimsenin iplemediği bir yalan.

10 kişi işi hikaye.

Demek ki neymiş?

Uygulanabilirlik önemliymiş.

Masa başı her karar, karardan sayılmayabiliyormuş.

“Ben yaptım oldu” ile bir yere varılmıyormuş.

Yani boşa kürek çekilmiş.

İşte yasakların hali ortada.

Zevahirbile kurtarılamadı.

*****

Salgın, bir virüs devinimi olarak başladı.

Ama artık tek boyutlu değil.

Ekonomik, sosyal ve toplumsal boyut içeriyor.

Ve hiçbir ülke salgını böyle konumlandırmıyor.

Ülkenin geleceği bir kurul insiyatifine terkedilmiyor.

Bu yüzden Hükümet acil karar üretmeli.

Öncelikle Üst Kurul yetkilerini gözden geçirmeli.

UygulamayıYürütmeye sevketmeli.

Masabaşı kararlarla buraya kadar.

Reel ve uygulanabilir kararlara ihtiyaç var.

Ve bu kararlar çok boyutlu olmalı.

Sağlık, ekonomi ve toplumsal paydalar gözetilmeli.

*****

Bu noktada,“ben karar alırım yap gereğini hade Hükümet”denme lüksü yok.

Bu lüksü bugüne dek yaşadık.

Ama olmuyor artık.

Devletin denetim ve kontrol yetisi önemli.

Bu yüzden kurul  kararları “uygulama” kararı olamaz.

Olsa olsa tavsiye kararı olabilir.

Hükümet de enine boyuna tartışıp icraya koyar.

Ve her kararı akılcı ve uygulanabilir bir yola sokar.

Yoksa Devlete güven kaybedilir.

Güven eksikliği de anarşizm ve kaosu tetikler.

Bu sebeple dikkatli olmak lazım.