Cumhurbaşkanı için seçimler yaklaşırken halkın seçime olan ilgisi artıyor. KKTC ‘de oy verecek olanlar ve sandığa gidecek olanlar hangi adaya oy verecegine karar vermiştir. Biliyorsunuz Nisan ayında yapılacak seçimler pandemi nedeni ile 11 Ekimde yapılacaktır. Her şeçim döneminde bilinen tek gerçek ne kadar sorun varsa gündeme getirilmesi ve problemlerin çözümünün istendiğidir.Tabi ki birikmiş sorunların halli de zor olduğu için bir takım kırkınlıklar oluşabilmektedir. İnsanoğlu doğası itibarı ile öncelikle kırgınlığını geçirmek adına kullanacağı oyun değerinde bir takım göndermeler yapabilmektedir. Ancak gerçek partililer günler yaklaştıkça birlik ve beraberlik ülke menfaatine oluşmakta sonuçta bağlı bulunduğu siyasi partiye ve dolayısıyla partisinin gösterdiği “Cumhurbaşkanı Adayına” sandığa gidip oyunu vermekte olduğu bir yana aile ve arkadaşlarını da ayni aday etrafında kenetlemektedir.
11 Ekimde yapılacak seçim KKTC için son derece önemlidir. Ülkenin geleceği bu seçimde ön plana çıkmıştır. Seçmen kendi geleceğini düşünmekte ve kendisine müreffeh bir hayat için iradesini kullanacaktır.
Toplum olarak bunun farkına varıldığı için herkes kişisel kırgınlıklar bir kenara çekilmiştir.
Herkes herkesin siyasi fikrine saygı göstermeli ve siyasi farklılıklar için söz düellosuna gidilmemelidir.Seçimler bitecek ve biz yine birbirimizin yüzüne bakacağız. Herkes kendi fikirlerine uygun Cumhurbaşkanı adayını destekleyip, propagandasını yapacaktır. Her adayın amaçı seçimi kazanmaktır. Cumhurbaşkanı seçimlerinde kazanacak olanı tektir. Milletvekili genel seçimlerinde ise tek başına iktidar için yeterli sayıdaki milletvekilini seçtirebilmektir. Adayların dikkat etmesi gereken tek şey amaca giderken her şeyin mübah sayılmamasıdır.
Önemli olan seçimlerde siyasi partiler arasında hukukun özelliğini korumasıdır. Yani karşılıklı saygının korunmasıdır.
Seçim tarihine hızla yaklaşmaktayız. Bu süreçte bütün adaylar seçim vizyonlarını açıklamışlardır. Seçmen bu vizyon çerçevesinde değerlendirmesini yaparken, daha çok kararsızlar arasında vizyon revaç görecektir.
Kıbrısın konumu itibarı ile dünya devletlerinin gözdesi halindedir. Türkiye ise Kıbrısın garantörüdür. Kıbrıslı Türklerin güvencesidir. Kıbrıs Türkler için Türkiye’nin diplomasisinin esas olduğu bilinmelidir.
Fakat üzülerek görüyoruz ki bazı adayların seçim propagandası sadece Türkiye düşmanlığı ve Rum sempatizanlığı üzerine kurgulanmıştır. Üzülerek izlenen bir durum. Bizi kaale almayan, müzakerelerde zorluk çıkaran, Kıbrıslı Türkleri azınlık ve kendilerine denk görmeyen, enosis hayalinden vaz geçmeyen Rumlardır. Hiçbir şeyini istemeyiz dedikleri, Türkiyenin parasını , sağlık desteklerini, pandemi hastanesini, askeri gücünü, suyunu herseyini alıp kullananların tezat hali işte budur ? Türkiye olmazsa ekonomik güçden yoksun bir halde olacağımız aşıkardır.Sağlık alanında her zaman Kıbrıslı Türklerin yanında olan ve her türlü ihtiyacımızı karşılayan Anavatandır.Eğer KKTC'de rahat ve özgürce yaşayabiliyorsak Türkiyenin adamızdaki askeri gücü sayesindedir.
Halk olarak bize düşen görev KKTC'nin geleceğini düşünüp sandığa gitmek ve Türkiye ile ilişkileri iyi olan adaya oy vermektir...