Levent Özadam - Mesaj Kutusu
KKTC’ye kontrolsüz nüfus akışından rahatsızız.
Özellikle sorunlu insanların bu ülkeye elini kolunu sallayarak girmemesi konusunda hem fikiriz.
Ancak bu ülkeye kimin hangi şartlarda ve nasıl girip çıkabileceğiyle ilgili hala ciddi sorunlarımız var.
Geçtiğimiz gün şahit olduğumuz bir olay bizi gerçekten üzdü.
20 yıldır bu ülkeye turist vizesi ve uzun süredir de 65 yaş üstü olmaları dolayısıyla rahatlıkla girip çıkan 65 ve 75 yaşlarında bir çift kapıda para cezası şoku yaşadılar.
Evlatları bu ülkenin vatandaşı olan bu insanlar 8 bin TL gibi bir cezayı ödemeden adaya giriş yapamayacaklarını öğrendiler.
Çocukları bu ülkenin vatandaşı ve Onu ziyarete gelmişler.
Yıllardır ülkeye giriş çıkış süreleri belli. Sadece aile ziyareti.
KKTC’ye bu ziyaret sırasında sadece ekonomik olarak fayda sağlıyorlar.
Ama karşılığında cezaya maruz kalıyorlar.
Muhaceret görevlisi polislerimizin tüm nezaketi ve hoş görülü misafirperverliğine rağmen yasalar onların da ellerini kollarını bağlıyor.
Kötü olan biz hala bu ülkeye sadece turist olarak gelen insanlarla bizlere zarar verecek insanları ayırt etme becerisini gösteremiyoruz.
2021 yılında çıkan yasaya göre 65 yaş üstü insanlara vize sınırı getirilmiş. Bir çoğunun da bundan haberi bile yok.
Yıllık 60 günlük bir limiti var bunun. Bu süreyi aştığınızda cezalı duruma düşüyorsunuz.
Devlet uzun yıllardır bu ülkeye turist olarak giren çıkan sorunsuz insanlar ile günübirlik suç işlemeye gelen insanı ayırt edemiyor.
Bu çok üzücü.
Yasalar tabi ki bizler için. Düzeni korumak için fakat bu fiiliyatta bir mağduriyete yol açıyorsa buna el atmak gerekir.
Sistemde bir turistin geçmişi, sabıka bilgisi kim olduğu artık görülüyor. Hatta ve hatta ufak bir sohbet ile bile insanlar hakkında bir değerlendirme yapmanız mümkün.
Hele hele karşınızdaki insanlar 75 yaş üstü ise…
Burada devletin muhaceret görevlilerine yasayla birlikte ülkeye gelen misafirler hakkında değerlendirme yapma ve ikamet izni konusunda inisiyatif alma hakkı verilmesi gerekebilir.
Muhaceret görevlilerimizin ve İçişleri bakanlığımızın bu noktada art niyetli olmadıklarına eminiz.
Hatta ne kadar yardımcı olduklarını da biliyoruz.
Demek ki sorun onlarında elini kolunu bağlayan iyi düşünülmeden çıkarılmış yasalardır.
Muhaceret yasasında insanlara haksız yere eziyet eden, ceza kesen maddelerin revize edilmesi gerekiyor.
Bu ülkenin kapıları suçlulara sonuna kadar kapalı misafirlerimize de sonuna kadar açık olmalı.
Bu ayrımı yapacak olan da devletimizdir.
Ankara Kulisleri…
Erdoğan'dan Muharrem İnce'ye telefon: 'Senin için ne yapabilirim?'
Gazeteci-yazar Abdulkadir Selvi, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 14 Mayıs seçimlerinden 3 gün önce adaylıktan çekilen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'yi çekilme kararı sonrası aradığını, "Senin için ne yapabilirim, hasta olan annen için ne yapabilirim?" diye sorduğunu yazdı.
İkinci tur seçimlerine 1 gün kala, kurmaylarıyla yaptığı toplantıda "iki adayı da desteklememe kararı" alan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin, adaylıktan çekilme kararından sonra AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefonda görüştüğü ortaya çıktı.
"SENİN İÇİN VE HASTA ANNEN İÇİN NE YAPABİLİRİM?"
İktidara yakınlığıyla bilinen Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İnce'yi adaylıktan çekilme kararı sonrası aradığını, "Senin için ne yapabilirim, hasta olan annen için ne yapabilirim?" diye sorduğunu yazdı.
Selvi, yazısında şunları kaydetti:
"Muharrem İnce yalnız bırakılmasına rağmen linç kampanyasına karşı uzun süre direndi. Sağlık durumu bozulan İnce sonunda çekildi. Ama sağlığı bozulan sadece Muharrem İnce değilmiş. Annesi Zekiye Hanım linç kampanyasından çok etkilenmiş. Tabii ki o bir anne. Sonunda hasta olmuş. Muharrem İnce’nin çekilme kararı almasında annesinin hasta olması da çok etkili olmuş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanı adaylığından çekilme kararı üzerine Muharrem İnce’yi aramıştı. İnce’yi Kılıçdaroğlu da aramıştı. Muharrem İnce’nin yakın çevresine, iki liderle görüşmesine ilişkin olarak şu değerlendirmeyi yaptığı söyleniyor. 'Erdoğan aradı. Annemin hasta olduğunu öğrenmiş. Geçmiş olsun, dedi. Annen için ne yapabilirim, diye sordu. Senin için ne yapabilirim, diye sordu. Kemal Bey aradı beni bir gün sonra, Tandoğan mitingine davet etti.'
…
CHP listelerinden seçime girerek 14 vekille Meclis'e giren DEVA Partisi’nin, TBMM'de kendi grubunu kurmak için harekete geçtiği iddia edildi. Habertürk yazası Muharrem Sarıkaya, bugünkü yazısında DEVA’nın, 14 vekil ile ittifakın diğer ortakları Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti'den daha fazla vekile sahip olduğunu belirterek, o partileri DEVA'ya katılmaya ikna etmeye çalışıyor. DEVA. bunu gerçekleştiremezse CHP'den 5 milletvekili daha istemeye hazırlanıyor.
Meclis'te grup sayısı 7'ye çıkabilir
Meclis'te şu an itibariyle AK Parti, CHP, Yeşil Sol, MHP ve İYİ Parti, 20 milletvekilinden çok sandalyeleri ile grup kurmaya hak kazandı. "Duruma göre en az veya iki grup da kapıda bekliyor" diyen Muharrem Sarıkaya, "Eğer onlar da gelirse 14 partili, 6 veya 7 gruplu bir parlamento gelecek hafta yeni yasama dönemine başlamış olur" ifadelerini kullandı.
İki vekil daha bulunursa 2 grup kuruluyor
"Millet İttifakı cephesinin özellikle CHP listesinden seçilip TBMM’ye gelen 4 partisinin milletvekilleri arasında ciddi bir grup kurma hesabı yapılıyor" diyen Muharrem Sarıkaya, şunları yazdı: "Neden de DEVA’nın 15, SP ve Gelecek’in 10’ar, DP’nin 3, Türkiye Değişim Partisi’nin de bir milletvekili bulunuyor olması. İki milletvekilinin daha katılması halinde, 40 milletvekiline ulaşılıyor ve buradan da iki grup çıkarma olanağına kavuşuluyor."
38 vekille tek grup kuralım
"Ancak dün sohbet ettiğim, SP, Gelecek ve DEVA yöneticileri, iki grup yerine tek grubun oluşmasında fayda gördüklerini belirttiler. Neden de tam sınırda 20’şer vekille grup kurup, bir milletvekili hareketiyle sıkıntıya düşmemek… Ancak bu kez de hangisi parti çatısı altında grup kurulacağı tartışması başlıyor. Seçim öncesi çatı içinde çatı ittifakı konusunda benzer bir tartışma yaşanmış ve uzlaşı çıkamamıştı; bu kez de DEVA ve SP’nin grup konusundaki tutumu önemli.
DEVA: CHP 5 milletvekili daha versin
DEVA Partisi kendisinin 15 vekil ile diğerlerinden 5 fazlası olduğunu ileri sürerek kendi çatısı altında toplanmasını isteyebilir; nitekim DEVA yöneticilerinin sohbetlerindeki imaları da bu yönde. Hatta içlerinde, “CHP bize son bir destek daha atıp 5 vekil verirse biz kendi başımıza da kurarız” cümlesini söylemekten kaçınmıyorlar.