Levent Özadam - Mesaj Kutusu
leventozadam@gmail.com
Eski Ombudsman Emine Dizdarlı emekli oldu ama birikimlerini hala kamuoyuyla paylaşmaya devam ediyor…
Yerel seçimler konusunda da neredeyse dilinde tüy bitti!
Haziran ayında yerel seçimlerin yapılması gerektiğini üstüne basa basa anlatıyor…
Belli ki görevi bitti ama yurtseverlik bilinci halen devam ediyor ve devam da edecek!
Bizim siyasi erkanda dalgalanma devam ederken doğal olarak Anayasa filan hak getire…
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Narin Şefik de belli ki artık siyasilere söz geçiremediği için bıktı usandı, hatta pes etmek üzere!
Bu arada yerel seçimler konusunda Anayasa’nın ilgili maddesi de değişik yorumlara neden olmaya devam ediyor…
Kimi Haziran sonuna kadar mutlak yapılmalıdır dese de yine hukuk çevrelerinde değişik yorumlarda bulunanlar da var!
Onların görüşü de şöyle;
Yerel seçimler bu yılsonuna kadar yapılabilir…
Ama bunun da bir şartı var;
Yüksek Seçim Kurulu’na seçim tarihini bildirmek kaydıyla…
Geçmiş hükümet bu konuda bir tarih belirledi ama bu kararını YSK’ya göndermedi!
Haliyle YSK da haklı olarak her hangi bir girişimde bulunmuyor…
Bambaşka bir komedi dram örneği!
…
Aslında sorun nerede biliyor musunuz?
Devletin ciddiyeti de ağırlığı da günden güne seviye kaybediyor…
Devletin saygınlığını filan düşünen yok!
İktidar olma kavgaları yapılıyor…
İktidar oluyorlar bu sefer de atama kavgaları başlıyor!
Yok parti dengeleriymiş, yok bölge dengeleriymiş, yalan dolandan başka bir şek yok…
Hadi siyasileri ihtiras ve hırslarından dolayı onaylamasak da anlayabiliriz ama ya onların altındaki bürokrat kesimini?
Bu konuda lütfen geçmişi düşünün…
Sevsek de sevmesek de üst düzey yöneticilerin bir ağırlığı ve saygınlığı vardı!
Altlarındaki bürokratlar da öyle…
Siyaset devletin içine girdikçe bu düzen tamamen bozuldu!
Kamuda devletin saygınlığı ve bir takım değerlerini ağzına alan bile yok…
Millet birbirinin üstüne basarak atama ve terfi yarışı yapıyor!
Bir Anayasa gereği ve demokrasinin olmazsa olmazı yerel seçimler ise tek kelime bile edilmiyor…
Anayasa kurallarının ise ayrı yorumlara neden olması da bambaşka bir tartışma konusu!
Ne yazıktır ki devleti yönetenler de yönetilenler de şu anda yerel seçimlerin ne zaman olacağını bilmiyorlar…
…
Bakın size çok büyük bir eksiklik daha…
Geçenlerde bir okurumuz arayıp şikayetçi oldu!
Oturdukları apartman dairesinin alt katındaki oto park yerinde yıllardan beridir atıl olarak duran apartman sakinlerinden olmayan birisinin aracı…
Adam yıllar önce oturmadığı apartmanın altına aracını koymuş ve ardından toz olmuş!
Apartmanda oturan daire sakinleri de haklı olarak polise şikayetçe olmuşlar ama bir türlü sonuç alamamışlar…
Bize gelip durumu bildirince biz de araştırdık ve ortaya şöyle bir sonuç çıktı;
Bu ülkede halen bir Apartman Yasası hazırlanıp yürürlüğe girmedi ya…
O yabancı aracı oradan çıkarmak için polisin elinde yasal hiçbir dayanak yok!
Yani dememiz şudur;
Gidin sokağın hemen karşısındaki apartmanın altına aracınızı park edin, sizin aracınızı oradan çıkarmaya kimsenin ne gücü ne de yetkisi var…
Çünkü bizde varsa da yoksa da siyaset!
Kimi koltuk kapma peşinde kimi de koltuğu kaptırmama kavgasında…
…
Güzelyurt’da dün müze açılışı vardı…
Tarihi tren garı ve yine tarihi tren halkın ziyaretine açıldı!
Tarihi değerlerin ön planda tutulması için bunu fazlasıyla önemsiyoruz…
Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu’nun serzenişi de kesinlikle yadsınamaz!
Diyor ki Ataoğlu;
Turizm sektörü cari açığın yüzde 60’nı tek başına karşılıyor…
Yani altın yumurtlayan tavuk misali!
Ama turizme ayrılan bütçe bir türlü artırılmıyor…
Bunu sıradan, sokaktan bir insan değil ülkenin Turizm Bakanı söylüyor!
Söylüyor da ne oluyor?
Koskocaman bir hiç…
Şikayet eden devlet şikayet edilen yine devlet!
Aklımız izanımız almıyor…
…
Bugün Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı…
Aynı terane devam etti ve bu kez gençler meclis koltuklarına oturtuldu ve konuşturuldu!
Hepsi de pırıl pırıl geleceğimiz olan gençler…
Heyecan ta ki gün sonuna kadar devam edecek ve işte orada bitip seneye kadar tek bir kelime bile edilmeyecek!
Gelmiş geçmiş tüm hükümet edenlere sesleniyoruz;
Şu ana kadar hanginiz gençler için bir harç attınız?
Madem ki onlar bizim geleceğimiz onların da gelecekleri için fikir sahibi oldunuz mu?
Ülke gençliğinin çok hızlı bir şekilde ülkeden kaçma planı yaptığını biliyor musunuz?
Ya da biliyorsunuz ama elinizden hiçbir şey gelmiyor değil mi?
Çünkü gençler konusunda samimi değilsiniz!
Ülkesini terk etmekten başka hiçbir şey düşünmeyen gençlerin kendi ülkesinde aş ve iş sahibi olmaları sizin şimdiye kadar umurunuzda bile olmadı…
Onun için boş atıp dolu tutacağınızı hiç sanmayın lütfen!
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatük’ü bu konuda çok ama çok utandırdınız…