Yoksa siyaset seçim demek mi?
Annan Planı sonrasında yaşanan bir iki yıllık lale devri sonrasında ekonomide sıkıntılar baş gösterdi.
Ekonomide yaşanan sıkıntı haliyle sosyal yapıya da zarar verir.
İflaslar yaygınlaşır, borç alacak ilişkilerinden sıkıntılar başlar, daralan ekonomi istihdam olanaklarının yaratılması ve insanlarımızın bu topraklarda varlığını sürdürmesi yönünde etkili olmaz.
Göç artar, boşanmalar çoğalır, hem huzur hem de güvenlik açısından zafiyetlere neden olur.
***
Yapısal sorunlar, kamunun hantal yapısı, devlet yurttaş ilişkilerinin evrensel değerlerle bağdaşmayan hallerinden vatandaş şikâyetçidir.
Yani bu memlekette sağlıkta ve eğitimde gelinen noktadan memnun olan varsa beri gelsin.
İşte o yüzdendir ki ‘devlete sahip çıkın’ lafını ağzından düşürmeyenler en ufak bir rahatsızlıkta özel hastanelere ve yurt dışına tedaviye gider ve çocuklarını özel okulda okuturlar.
***
Gençler uyuşturucu batağına sürüklenmiş.
Kötü alışkanlıklar yayılmış, şuursuz ve hedefsiz nesiller yetişmiş.
Hatta bu topraklarda yaşayan çocuklar Türkiye’de doğan ve yaşayan çocuklarla futbol oynayamıyormuş…
Yurt dışında okulunu bitiren gelmiyor, burada işsiz gençlerimiz göç ediyormuş...
Kimin umurunda!
***
Bakınız bu memlekette yine bir seçim havası esiyor.
Kahvelerimizde ziyaretçiler, köylerimizde kravatlı insanlar var.
Seçtiklerimiz, yetkililer, devletin memurları aramızda.
Müthiş bir seferberlik söz konusu.
Pazartesi buradayız, Salı orada deniliyor.
Eller sıkılıyor, yüzlerimize gülüyorlar anladık.
***
Bir de parti teşkilatları var.
Onlar da kokteyllere yemeklere davet ediliyor.
Resimleri kalabalık yapıyorlar.
Yüksek affınıza sığınarak şunu sormak istiyorum.
Neden seçim söz konusu olduğu zaman ortaya konulan bu çalışmalar ve seferberlik sorunların çözümü için yok?
Neden bu partiler mesela’ gençlerin kötü alışkanlıkları’ ile ilgili bu şekilde yoğun çalışıp köy köy gezmiyor?
Neden ekonomide yaşanan sıkıntılarla alakalı bu kadar geniş kadrolar harekete geçirilmiyor?
***
Yoksa siyaset seçim demek mi?
Evet, belediye seçimlerinin hemen ardından zorla gündeme oturtulmaya çalışılan seçimler artık geldi çattı.
Adaylar hepimizi çok seviyor.
Yalnız bu seçim havaları, yaşadıklarımızı ve çocuklarımızı düşündüğüm zaman biraz fazla geliyor.
Memleket kazan adaylar kepçe evet bizi seviyorlar.
Lakin bu sevgiye yürek dayanmaz.