BİR ÜLKENİN ÇALKANTILI PORTRESİ 

 VE ONUN  “SAHTE” YÜZLERİ…


KKTC YOLSUZLUKLAR  DİYARI…

Daha başka ne olabilir  ki diye düşünmeye başlıyoruz. Neler var acaba daha? Kim , nerede , nasıl, neler yapıyor? Bir sonraki gün nelere uyanacağız? Toplum olarak bizleri neler bekliyor? Yok ya bu kadarı da olmaz diyor muyuz? Tam da o kadarı oluyor mu?  Bir ülke bu kadar silinemez, bir toplum bu kadar harcanmaz. Bir ülke bu kadar içten içe YENİLEMEZ. 

Mesela ben şunu çok merak ediyorum. Bu yaşanan olguların toplumsal dokuya olan etkileri ne olacak? Yüzeyde başarı ve refahla öne çıkan ancak,  SAHTE  gelişmelerle şekillenen bir imaj ile toplumu neler bekler? 
Bu ülkede, ekonomik göstergeler, istihdam verileri ve diğer önemli metriklerdeki SAHTELİKLER ile toplumun gerçek durumu gizlenmiş olmuyor mu? 

Peki ya işsizlik oranları veya ekonomik büyüme rakamları, aslında toplumun karşı karşıya olduğu zorlukları örtbas etmek için bir manipüle yolu mu? Eğitim SAHTELİKLERİ , DİPLOMA SAHTECİLİĞİ, sınav sonuçlarının manipülasyonu ve eğitim kurumlarının itibarını sürdürmek adına yapılan çeşitli hileler, toplumun EĞİTİM sistemine olan güveni zedelenmiyor mu? Bu durum, nitelikli bireylerin doğru bir şekilde değerlendirilememesine ve iş dünyasında kalifiye eleman eksikliğine yol açmıyor mu? 

Bu ülkede yolsuzluğun kökeni güçsüz denetim mekanizması , düşük şeffaflık ve ahlaki değerlerdeki bozulma  yüzünden var olmaya başladı. Bu durumlar , kamu kaynaklarının kötüye kullanılmasına ve adil olmayan bir toplumsal yapı oluşmasına yol açıyor. Neden bir arpa boyu yol kat edememizin en büyük örnekleri işte . Yolsuzluğun toplumsal etkileri arasında ekonomik eşitsizlik, adaletsizlik ve güvensizliğe yol açıyor oluşu. 

Ama kime  ne ki bunlardan. Bu olayları yaratanlar,  para ve rant uğruna gözünü kırpmadan yolsuzluk ve dolandırıcılığa devam ediyor. Denetimsizliğin bedelini her zaman toplum ödüyor. Ödemeye de devam edecektir. Yapılan tüm yolsuzlukların acısı halktan çıkıyor. Bunu yıllardır her birlikte yaşıyor ve görüyoruz. Kolay para kazanma yolları o kadar çok deneniyor ki bu ülkede. Oturdukları yerden servet sahibi i olma çabası içinde olanların, halkın haklarını gasp ederek bunları yapanlar ahlaksızlığın en acı örneğidir. 

Hırsızlıkların önü alınamıyor, her geçen gün bir yerler soyuyorlar. Artık ilaç, gıda ve giyimde de sahtecilik yapılması an meselesi haline geldi. İnsanların gram güveni kalmadığı bir ülke var ettiniz. Bu kadar umursuzluk, banenecilik, denetimsizlik toplumu tehlikeye sürüklüyor. Sorunların gölgesinde bir ülke . Çağdaş ve modern olmaktan uzaklaşan ve bunu tamamen red eden bir ülke. Koltuklardan atılan naraların boş boğazlığı. Söylenler ile yapılanların büyük tezatlığı. Garip bir zenginleşme hırsı. Değerleri tamamen yok olmuş bir yönetim. İçler acısı bir düzen.  

Şimdi sahtecilikle kaç tane doktorumuz olacak? Şimdi hakkı ile , emeği ile diploma alanların nasıl bir töhmet altında olduğunu ve onların halklarının da elinden alındığının hesabını kim verecek? Bu kadar muamma ile işleyen sisteme kim , nasıl , neye göre inanacak? Baş çalınca , eller geri mi kaçacak? Bu kadar yolsuzlukların döndüğü ülkede , gelecek nesiller nasıl hayatlarını yaşamlarını düzgün idame ettirecek? 

Bir tane düzgün işleyen sistem var mı? Otomatik olarak halkın hakkını yemek en iyi işleyen ve şaşamayan sistemdir. Taş taş üstüne koymak, düzeltmek, denetlemek , iyileştirmek, var edebilmek, üretebilmek bu ülkeye yasak. Bu ülkede her şey serbest piyasa. Bu ülkede çalmak, soymak, dolandırmak artık görev. Sabah kalkıp bunlar için görev başına geçenler var. Yazık en çok da yıllarca servetler harcanıp , eğitim gören ve geleceğini bu ülkede yaşamak isteyen gençlerimize yazık. 


EKONOMİK ÇALKANTILAR, YOLSUZLUK, SOSYAL HUZURSUZLUK, GELECEK KAYGISI VE  BİR ÇOK SORUNLAR İLE BAŞBAŞAYIZ. 


KARAKUŞ