Mecliste temsil edilen muhalefet partilerinin yeni başbakan konusunda ortak bir isim üzerinde uzlaşıya varması ve bu ismin CTP-BG Milletvekili Dr. Sibel Siber'in olması, çeşitli mesajlar içermektedir.


   Ülkenin ilk kadın başbakanı olarak siyasi tarihimize geçen Dr. Sibel Siber, “Bu kısa dönemde esas hedef, tüm halkı kucaklayan, ilkeli, etik bir hükümet kadrosuyla güzel bir geçiş dönemi yaşamaktır” dedi. Siber, “Omuzlarımda büyük bir sorumluluk hissediyorum” şeklinde konuştu.


   'Geçiş hükümeti Başbakanı' olmakla birlikte, Sibel Siber isminin tercih edilmesi elbette anlamlıdır.


   Demek oluyor ki, bu ülkede istedikten sonra birçok önemli konularda asgari müştereklerde birleşme olanağı vardır ve yaratılabilir de!..


   Bu tür tercihler keşke çeşitli platformlarda da kullanılsa ve zaman kaybına neden olmasaydı. Bu konuda örnekler vermek istemiyoruz. Ancak geçen süreçte toplumun değerli zamanının çok fazla çalındığını, heba edildiğini de vurgulamadan geçmek istemiyoruz.


   Dünyadaki çeşitli ülkelerde kadın başbakanların nice başarıları bilinmektedir. Geçenlerde vefat eden ve 'Demir Leydi' olarak ün salan dönemin İngiltere Başbakanı Margaret Thatchcr'in, en zor dönemlerde İngiliz halkının umudu haline geldiğini de hatırlarız. Ya; bir Benazir Butto'nun Pakistan için yaptıkları?.. Türkiye'nin çıkardığı kadın Başbakan Tansu Çiller’in hizmetleri...


   Daha nice kadın başbakanlar gelip geçmiştir dünyadan... Kimileri iz bıraksa, kimileri bırakmasa da...

   Sibel Siber'in, şu küçük ülkemizde ilk kadın Başbakan olması, öyle inanıyoruz ki, Meclis’te bayan milletvekili sayısının artmasını da tetikleyecektir.
   Dr. Siber, KKTC için yeni bir umut niye olmasın?..


   Her şeyden önce Kıbrıs Türk halkının nereden nereye geldiğini, hangi aşamalardan geçtiğini ve içinde bulunduğu durumu iyi bilmektedir. Çevresinde her zaman sevilen sayılan biridir. İnsanlara, doktor ya da politikacı kimliğiyle değil, öncelikle insanca davranan, herhangi bir ayırım gözetmeyen karaktere sahiptir.



   Mecliste de özellikle sağlık konularındaki uyarılarını unutmuş değiliz.

   Yeni Başbakana “Ortak formülün ürünü” de diyebiliriz. Belki de birçok konuda KKTC'nin önünün açılmasında bir vesile, bir şanstır. Bu şansı iyi değerlendirmek ve ülkedeki dağınıklığa son vermek adına Sibel Siber ismi bir fırsattır.


   Başlıkta da işaret ettiğimiz gibi, Dr. Sibel Siber adı 'istikrarın sembolü' de olabilir. KKTC'nin bir buçuk yıldan beri istikrarsızlıkları oynadığı ve çok şeyler kaybettiği inkâr edilemez. Kaybedilen zamanı geri kazanmak mümkün olmasa da, bir an önce istikrarın sağlanması, sorunların çözümünde etkili olacaktır.



   Yeni bir seçim sürecinde takvim yapraklarını koparırken, halkımızı 28 Temmuz seçimlerine taşıyacak olan Dr. Sibel Siber başkanlığındaki yeni oluşuma başarılar dileriz.


  
ZORUNLU BİR İZAH

   Başkanı bulunduğum Kıbrıs Türk Gazeteciler Cemiyeti'nin yönetim kurulunca dün medyada yer alan basın bildirisi, bazı gazetelerde içerik dışında ve çeşitli eklemelerle yayınlanmış olup, bu tür eklemeler yönetim kurulunu bağlamamaktadır. (A.C)