Ülkede genel seçimlere sadece 12 gün kalmış ama hala daha şu garanti bu garanti diyemiyoruz! Veya o parti tek başına bu parti baraja takılır diye net bir kanaat oluşturamıyoruz. Hadi partileri geçelim “banko” gördüğünüz bu seçimde kaç aday var?
Türkiye televizyonlarında yayınlanan ve ekranlarda reyting rekorları kıran bir dizi var. Muhteşem Yüzyıl. Dizinin başrol oyuncularından Hürrem’i canlandıran Meryem Uzerli, dizinin sezon finali öncesi bir sürpriz yaptı ve diziden ayrıldı. Meryem Uzerli diziden ayrılma nedeni olarak “tükenmişlik sendromunu” gerekçe gösterdi.
Gelelim Hürrem’in bizim ile ilişkisine. Galiba siyasetçisinden gazetecisine, vatandaşına hepimiz Hürrem Sultanın içine düştüğü “tükenmişlik sendromunun” pençesine düştük. Bu hastalık öyle bir hal almış ki genel seçime sadece 12 gün kalmasına karşın sokakta tek bir heyecan belirtisi yok.
Türkiye Meryem Uzerli'nin (Hürrem) yakalandığı 'tükenmişlik sendromunu' konuşuyor... Peki, nedir bu tükenmişlik sendromu? İşte belirtileri…
Tükenmişlik Sendromu; iş hayatında aşırı yorgunluk, kronik zorlanma, monotonluk, yeteri kadar istirahat etmeme ve kişinin gösterdiği efora karşı beklediği verimi alamayışı sonrasında ortaya çıkıyor. Halsizlik, yorgunluk, motivasyon kaybı, isteksizlik, çaresizlik duygusu, tahammülsüzlük, sinirlilik, uyku ve iştah bozukluğu, vücut ağrıları gibi belirtiler sıklıkla görülüyor.
Kişide tükenmişlik hissi yaratan bu durum; iş yaşamı ve kendi ruh sağlığı kadar, sosyal yaşam ve aile hayatı üzerine de olumsuz etki ediyormuş. Belli bir partinin hastalığı değildir, tüm seçmenlerde ve her partide görülebilir.
İş hayatında aşırı rekabetçi ortamın, kişilerin paylaşımlarının ve birbirlerine olan güvenlerinin az olması, adaletsizliğin var olduğu düşüncesi bu sağlık sorununa ortam hazırlar. Kişi yoğun motivasyon ve enerjiyle başladığı bir işte emeğinin karşılığını alamadığını düşündüğünde, tükenme hissi kendini göstermeye başlar. Kişinin, daha çok enerji harcayarak çok büyük değişimler sağlayacağını düşünmesi üzerindeki baskıyı artırır. Kişinin özel yaşamında ve sosyal hayatında, kendini rahatlatacak sosyal aktivite ve etkinliklere yer vermemesi, enerjisinin hızla düşmesine neden oluyormuş.
Zengin; Seçmenleri Uyardı
Aslen Karadeniz kökenli olan, 28 Temmuz’da yapılacak erken genel seçimlerde ise aday olmayan UBP Milletvekili Ahmet Zengin, her seçim döneminde gündeme gelen Türkiyeli Kıbrıslı tartışması ile ilgili de sert açıklamalarda bulundu. Ahmet Zengin özellikle bazı Türkiye kökenli insanların kişisel istekleri olmadığında bunu Türkiyelilere yönelik bir davranış biçimi olarak genele yaymasına dikkat çekerken, bu durumun çok yanlış ve tehlikeli olduğunu söyledi.
Özellikle her seçim döneminde 'Ben Türkiyeliyim, bana oy verin' diyen oy simsarlarının türediğini de söyleyen Ahmet Zengin 'Artık bu siyaset anlayışından vazgeçilmesi gerekir, kimse oy simsarlığı yapmasın. Hele hele bazı üst makamların adını da kullanarak Türkiyelilik siyaseti yapmak yanlıştır. Bakınız ben son dönem seçimlerinde Kıbrıslı Türk kardeşlerimiz yaşadığı bazı köylerde birinci çıktım çünkü bizler bu ülkeyi vatan bildik. Böyle bir ayırımcılık söz konusu olmamalı, bunu da kimse kullanmamalı' dedi.
Sunat ATUN:Gazimağusa ilçede bayrak ve broşür eksikliği hat safhaya ulaşmış. Son hafta işin faturası size kesilebilir. Bu arada gençlik kolları başkanlığı için şoförünüzü kullanmanız ciddi tepkilere yol açtı haberiniz olsun.
Özkan YORGANCIOĞLU:Biraz yüksekten atmaya başladınız. Ama unutmayın ki bu işin 29 Temmuz’u da var. Eğer dediğiniz gibi %40’ları geçemezseniz sizi bir dakika bile o koltukta oturtmazlar. Bizden söylemesi.
Ahmet SAVAŞAN:Yarışa geç başladınız amahızla üst basamaklara doğru tırmanışa geçtiniz. Bu ara hızınıza yetişmekte zorlanıyoruz.
Sadık GARDİYANOĞLU: Ha gayret biraz daha sıkarsanız bu iş olacak gibi. Lefkoşa ilçe yönetim kurulundan arkadaşlarınızdan da destek atışları gelmeye başladığına göre iyiye doğru bir gidişat var.
Derviş AYGIN:Her halde ilk kez KKTC’de su altında BİR siyasi partinin bayrağı sallandı. Ne yapıp edip suyun altına girmek için bir bahane buldunuz gene.
Hasan UZUN: Girne’de milletvekili adaylarından çok son zamanlarda siz öne çıkmaya başladınız. Artık bu tecrübeyi bir başka seçimde denersiniz.
Özdemir GÜL:Hafta sonu Surlar içinden önemli bir destek gelmiş size. Bu arada Mustafa Baturlap’i de ikna edebildiniz mi?
Safa KARAHASAN:Bir Urfa’ya bir Lefkoşa’ya gidip gelmekten başınız dönmedi mi? Bu arada seçimlerden hemen sonra hayırlısı ile askere gidiyormuşsunuz.
Özlem AVCI:Geçtiğimiz günlerde bir kahveye tek başınıza ziyaret etmişsiniz ve sizin ziyaretinizden sonra kahvedekiler UBP’ye mühür eşinize de tik atma sözü vermişler.
Ayşemden AKIN:Geçen Cuma gene geldim gene yoktun, bak bu Cuma gene uğrayacağım, kimseye söz verme görüşelim.
Özdemir TOKEL:Sizin sitenin yan kısmına koyulan banner reklam maalesef gözükmüyor. Arkadaşlar düzeltir diye bekledim ama ilgilenen olmadı. Bir ara ilgilenmekte fayda var.
Abdullah İŞKEY:Güzelyurt’ta 3 UBP 3 CTP çıkaracak diye bir takım elbisesine iddiaya girmişsiniz. Valla ben sizinle iddia konusunda tövbeliyim, neme lazım gene yenilirsem rezil olmaktan korkuyorum.
Güvenç CANTAŞ: Polis tarafından el konulan 7.700 Amerikan dolarının akıbeti ne olacak. Kaşif sizden borç aldığını söylemişti. Bence biran önce gidip dolarları polisten geri isteyin. Hazır dolarda da hızlı bir yükseliş var iken.
Ejder ASLANBABA: Polis kapınıza dayanmış ve evinize astığınız pankartı indirmenizi istemiş. Gelen polislere söylemediniz mi daha en azından bir ay daha vekilim diye.
Yakup KILGÖZ: Yene yene yenmeği de elbet öğrenecektik bir gün. Neyse ben gelmeden balıkları söyle, geldiğimde balıklar hazır olsun lütfen. Yanına kereviz turşusu da söylemeyi de unutma.
Orhan YILMAZ (fıstık): Ramazan nasıl geçiyor, bu arada ara verdiğimiz tavla derslerine seçimlerden hemen sonra devam edeceğiz.
Günay ÇERKEZ:KTTO’ya bir mail gönderdik ne cevap geldi ne arandık ne sorulduk. Bir sorun bakalım içerdeki personel ne yapıyor diye.
Mustafa GÖÇER (Çatlı) Herkes seçim derdinde sense sahillerde. Böyle ilçe yönetim kurulu üyeliği mi olur? Yok ben plajda oy istiyordum diyorsanız o zaman başka. Eğer aksi bir durum varsa istifanızı vermelisiniz.
Mehmet SEYİS: Biz de biliyoruz ayrıca lokal olarak bir binanızın olmadığı. Ama sizin toplantılarınızı gerçekleştirdiğiniz ilçedeki odayı kast etmiştik.
GÜNÜN SÖZÜ
“Artık yeter, dayatmaları reddediyoruz. Yardım eden emir de verir mantığını reddediyoruz. Kıbrıs Türkü kendi ayakları üzerinde durabilecek bir halktır.
28 Temmuz’da ya bu düzen partileri dersini alacak, ya da bu düzen daha da kalıcılaşacak”
TDP Genel Sekreteri Cemal Özyiğit
BİZİM TEMEL
Trenin kompartımanında iki kişiydiler. Birisi Temel, diğeri bir zenci.
Yol uzundu, konuşmadan çekilmezdi. Çok geçmeden sohbete başladılar. Temel sordu:
- Siz zenci misiniz?
- Evet, nerden anladınız?
- Şivenizden!