Hafta sonu İskele’de UBP mitingindeydim.
ADA TV’den UBP İskele mitingini baştan sona canlı yayında verdik.
Miting için UBP bölgedeki en büyük konvoyu oluşturdu. Yaklaşık 1000 araçlık bir konvoy ile İskele Ecevit Meydanında miting yapandı.
Her ne kadar UBP konvoyunda 1000 araç olsa da meydanda 1000 kişi yoktu.
UBP’nin bölgedeki ağır topu Nazım Çavuşoğlu’na göre konvoyun meydanda yer almamasının nedeni mitingin iftar saatine denk gelmesi.
Neyse biz gelelim asıl konumuza, meğer UBP’den önce aynı meydanda geçtiğimiz Perşembe akşamı CTP’de miting yapmış! Ancak ne hikmetse bu mitingin haberini CTP Basın bürosu CTP’nin resmi web sayfasına koymayı unutmuş..
CTP’ninİskele’de 18 Temmuz akşamı gerçekleştirdiği mitingi basından bir tek Kıbrıs Postası haber yapmış. Diğer sitelerde ve basında CTP İskele yazdığınızda karşınıza bir şey gelmiyor internet arama motorlarında.
Kıbrıs Postasında ise; “Genel Başkan Özkan Yorgancıoğlu, Genel Sekreter Asım Akansoy, İskele Milletvekili adayları ve yüzlerce partilinin katıldığı miting grup Şafağa Özlem’in konseriyle başladı” şeklinde haber verilmiş. Haberde geçen “yüzlerce kişi “ dedikleri koskoca meydanda 220 kişi. Yani %40’a ulaştıklarını açıklayan ve tek başına iktidar rüyası gören koskoca CTP, İskele’de miting yapıyor, mitinge 220 kişi katılıyor, düşük katılımdan ötürü haberi dahi yapılmıyor.
Anlaşılan o ki CTP İskele ilçesinde BİR milletvekili çıkartabilirse öpsün de anlına koysun! İskele’de UBP en az 2, DP en az 1 garantilemiş durumda. Yani 5 vekilden 3’ü belli. Geriye kalıyor 2 vekil. CTP bu iki vekilin BİR tanesine talip. Geriye kalan tek vekil içinde başta TDP olmak üzere tüm partiler yarış halinde.
Ah Serdar vah Serdar
Önceki akşam BRT’de “Seçim Zirvesi” diye bir program vardı.
Hasan Ercakıca, Selda İçer, Hüseyin Ekmekçi ve Artun Çağra’dan oluşan ekip DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş’ı sorguladı.
BİRİNİCİSİ: Yayıncılık açısından baktığımızda çok çirkin bir programdı. Ekran sürekli siyaha düştü. Dış mekân olduğu için dış sesler konuşanların seslerini bastırdı.
İKİNCİSİ: Programın hemen başında Serdar Denktaş isim vererek, ben ve iki basın danışmanını “hem basındalar hem de danışmanlar “ diye eleştirdi. Oysa Serdar Beyin karşısındaki ekibe bir bakalım. Bir tanesi devlette memur ama özel bir gazetede yazar, diğeri Sayıştaylık raporlarına konu olmuş ve yasaya aykırı olmasına rağmen belediyeye danışmanlık yapan bir gazeteci... Ve bunlar önünde Serdar Denktaş “etik-ahlak” dersi veriyor. Üstelik benim adımdan başka zikrettiği iki diğer danışmanla da bizzat Serdar Denktaş ticari ilişkiye girmiş ve ücret karşılığı kendi danışmanlığını yaptırmış bir süre önce.
ÜCÜNCÜSÜ: Kendisine soru sormaya çalışan Hasan Erçakıca’ya canlı yayında “o soruyu sorma” diyebilecek kadar da demokratik ve hoş görüye sahip. Ayrıca canlı yayında programın moderatörlüğünü yapan Ercakıca’ya “sen CTP’yi kolluyorsun” diyebiliyor. Hoşgörü almış başını gitmiş yani…
DÖRDÜNCÜSÜ: Serdar Denktaş programda “ben başbakan olmaz isem kabinede yer almam” diyor. Denktaş “Türkiye ile olan ilişkilere” de değiniyor program sırasında. Yani açık açık “beni Türkiye kabinede görmek istemiyor. Başbakan olmaz isem kabinede partim için yer almayabilirim” mesajını ortaya net bir şekilde koyuyor. Dahası olası DP’li koalisyonlar içinde “yeni oluşacak ekip karar verecek” diyor. Kim bu yeni ekip? Neden genel başkan değil de yeni oluşacak ekip karar mercii oluyor? Denktaş, seçimlerden sonra bir köşeye mi çekilecek? Bunların cevapları programın satır aralarında hep mevcut.
BEŞİNCİSİ: Serdar Denktaş’ı televizyonculuğa başladığım ilk günden bu yana iyi tanırım. Dağınık çalışan, iyi bir hatip (belki de başkanlar içinde en iyisi) öfkesine yenilebilen ama sevecen bir tarafı hep ağır basan bir siyasetçi. Ama henüz “lider” değil. Lider olabilmesi için daha çok zamana ihtiyacı var anlaşılan.
ALTINCISI: Yukarda İKİNCİ madde de saydığım ekiple birlikte adımın bu denli kullanılması beni rencide etti mi? Vallahi de etti billahi de etti. Bu kadar çirkin bir ekibin içinde benim adımın ne işi var Denktaş!
İrsen KÜÇÜK: Herkes gecede bir miting yaparken siz her geceye iki miting birden koymuşsunuz.
Özkan YORGANCIOĞLU: İskele mitingini neden haber yapmadınız? Üstelik partinin resmi web sayfasına bile koydurtmadınız. Nasıl İskele’den BİRinci parti çıkacaksınız?
Mehmet ÇAKICI:Son bir haftaya girilirken iyice sessizliğe büründünüz. Size demiştik bu iş maratona benzer son haftaya kadar temponuzu ayarlamanız gerekiyor diye…
Ersin TATAR:Lefkoşa’da bir grup sizin için gönüllü destek birimi oluşturmuş ve sizden ayrı sizin için çalışmaya başlamış.
Ünal ÜSTEL:Girne’de ki yükselişiniz hem parti içinde hem parti dışında bazıların kıskanmasına yol açıyor. Son hafta dikkatli olmak lazım.
Kutlay ERK: Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Hilmi Akil, Barış ve Özgürlük Bayramı Kutlama etkinlikleri çerçevesinde gösteri yapmak üzere KKTC’ye gelen Türk Yıldızları Akrobasi Timi'ni kabul etti.
Dr. Ertuğrul HASİPOĞLU:Gazimağusa’da sizin için çalışan gönüllü gençlerin geçen akşam önleri kesilmiş. Demek ki birileri sizin çalışmalarınızdan fena halde rahatsız oldu. Son haftaya girilirken dikkatli olmak lazım.
Ahmet SAVAŞAN:Son hafta tempoyu daha da arttırmışsınız. Sizde bir sorun yok ama sizi takip eden arkadaşlar bitmiş-tükenmişler.
Nazım ÇAVUŞOĞLU:HaftasonuKarpaz’da gerçekleşen İskele mitingi yüzünüzü güldürmüş. Özellikle 1000 araçlık konvoy bölgede ki gücünüzü kantılar nitelikte oldu.
Kadri FELLAHOĞLU: Bugün 11’de basın karşısına çıkıyormuşsunuz. Bu arada yeni çemberlerin beton olması bazı eleştirileri de beraberinde getirdi haberiniz olsun.
Ali Özmen SAFA: Seçimleri tarafsız olarak verebilmek için büyük bir gayret ve uğraş verdiniz. Tüm partilere eşit mesafede kalabilmek bu zamanda imkansız gibi bir şeydi.
Levent ÖZADAM: Seçimlerden hemen sonra kısa bir tatile çıkacakmışsınız. Zaten Karpaz’da tatilde değil miydiniz?
Kemal DÜRÜST: Güzelyurt’ta sandıktan birinci çıkabilmek için artık geceleri de çalışmaya başlamışsınız ve neredeyse hiç uyumuyormuşsunuz.
Kenan AKIN: Geçen gece Maraş’ta yaptığınız esprilerle herkesi gülmekten kırıp geçirmişsiniz. Bu arada boya arıyormuşsunuz bulabildiniz mi?
Turgay AVCI: Geçen gece Gazimağusa’da yolunu kaybeden ADA TV Canlı yayın ekibini bir güzel ağırlayıp öyle göndermişsiniz. Keşke tüm siyasetçiler sizin gibi aynı hoş görüye sahip olabilse.
GÜNÜN SÖZÜ
“Halkımız kendi aynası olan Meclis’imizin bugünkü durumunu kabul etmemektedir ve etmeyecektir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan insanların çok büyük bir kısmı, Kıbrıs Türk tarihine başarı hikâyelerini yazdıracak, vizyonuyla halkımızı aydınlatacak, reformlara cesaretiyle katkı koyacak, halkını çağdaş hukuk devletiyle yeniden tanıştıracak olan temsilcilere ihtiyaç duymaktadır”
UBP Lefkoşa Milletvekili adayı Ahmet Savaşan
BİZİM TEMEL
Temel ve annesi kız istemeye giderler. Ve kayın babası olacak kişi de temele şu soruyu sorar.
- Sigara içiymisun?
- Yok içmiyrum.
- İçki içiymisun?
- Yok içmiyrum.
- Alemleregidiymisun?
- Gitmiyrum.
- Kızımı aldatır misun?
- Yok, imkansizdur.
- Pana pi şey söyleyecek misun?
- Evet papacium. Çok pis pi huyum vardur, çok pis yalan söylerum.