Demokrasi dediğimiz şey aslında mevcutu benimseyip onun dışında başka birşey yapmamak değildir.
Aksine insan yaşamını kolaylaştıracak olan daha ne varsa onları bulup özümseyip uygulamaktır.
Kötü olanı görüp onu daha iyisiyle değiştirmektir.
Bunu gerçekleştirmeye muktedir toplumlar bunu yaparak daha iyi bir demokrasi için adım atarken arzulanan daha iyi yaşam şartlarınada kavuşurlar.
Tabii ,dediğim gibi bunu yapmaya muktedir toplumlar.Daha çok okuyan öğrenen ahlaki yöndende kendini ehlileştiren toplumlar.
Görünen o ki milletvekili seçilme kriterlerini yeni baştan düzenlememiz gerekiyor.Bu demokrasimize yapacağımız önemli bir katkı gibi duruyor.
Tabii bununla beraber ne istediğini bilen ,daha çok okuyan ,kendini ifade etmekte güçlü nesiller yetiştirmek içinde yeni ve sil baştan bir eğitim sisteminede ihtiyaç olduğu bir gerçek.
Hani yapabilsek seçmen olabilmek içinde daha radikal kriterler getirsek diyeceğim ama onun için yakın gelecekte bir umut görünmüyor.
Konumuza gelelim isterseniz.
Pazar sabahı kahvaltıdan sonra acele ile Polis Karakoluna gittim.
Pazartesi sabahı kızın GC sınavı için yolculuk yapıp Lefkoşaya gitmemiz gerektiğinden haliyle Polis veya Kaymakamlıktan izin almamız gerekiyordu.
Çünkü sosyal medyadan öğrendiğimiz üzere sağlık üst kurulunun almış olduğu karar uyarınca ay sonuna kadar acil durumlar dışında sokağa çıkma yasağı uygulamasına geçilecekti.
Sağlık üst kurulu otorite olarak bunu yapmaya yetkilendirilmişti ve bize ulaşan bilgide bu yöndeydi.Özellikle sosyal medyada bunu yalanlayan bir bilgide yoktu.
Sizi bilmem ama biz öyle biliyorduk.
Dolayısı ile Pazartesi sabah erkenden yola çıkılacağından Pazar günü izin meselesini halletmek gerekiyordu.
Lefke Polis karakoluna gittim.İçerde görevli arkadaşa izin konusunu sorunca.
Öyle birşey yok abi dedi.
Nasıl yanı dedim.Sağlık üst kurulu açıkladı.
Gerçi vatandaşlar arıyor ama bize bu yönde ulaşan bir bilgi yok abi dedi.
Anlaşılan ilk ben değildim yoksa kendimi aptal gibi hissedecek herkes anladı bir tek sen anlamadın deyip üzülecektim.
Polis arkadaşlara Allah kolaylık versin deyip ayrıldım.
Hayattaki en önemli şeylerden biri yöneticiliktir.Birilerini yada birşeyi idare etmektir.
İdarecilik doğru zamanda doğru şeyi yapmaktan geçer.Doğru bilgileri idaresi altındakilere en doğru şekilde iletmesinden.
Savşatada böyledir.Muhabere. Haberleşme, iletişim anlamına gelir. Düşmana karşı verilen savaşta en önemli güç unsurlarının başında gelir.
"Muhaberesiz Muharebe olmaz diyede bir söz vardır askerlik yapanlar bilir.
Bir yerde yönetici konumunda bulunanların yönettikleri insanlara doğru haber ulaştırmaktaki acizlik işte savaştaki gibi savaşı kaybetmenize önemli bir sabeptir.
Kendilerini ifade etmedeki yetersizlikler.Doğru haberi kendinden bekleyenlere aktaramamak.İletişimi başaramamak.Bunlar içinde söylenen bir söz vardır
Kifayetsiz muhterisler.
Kifayetsiz muhteris kişilerin özellikleri Dunning-Kruger Etkisi denen bir yöntem ilede anlatılmaktadır.Burada bunu açıklamak için daha fazla
zamanınızı almak istemem.
Merak edenler varsa internete bakmanız yeterli.
Sonucunda doğacak karmaşadan ortaya çıkacak kaos o kadar büyüktür ki şaşarsınız.
Bu konuda yine güzel bir söz var isterseniz onunla bitirelim.
Bir çivi yüzünden, bir nal kaybedildi.
Bir nal yüzünden, bir at kaybedildi.
Bir at yüzünden, bir asker kaybedildi.
Bir asker yüzünden, bir ordu kaybedildi.
Bir ordu yüzünden, bir savaş kaybedildi.
Bir savaş yüzünden, bir devlet kaybedildi...
Hepsi bir çivi yüzünden.