İki komşu küstüler fena.
Yeni ahbaplar edinmeye çalıştılar.
Ama molehiya seansları candır.
Bir gün geçti, iki gün geçti, baktılar olmayacak.
Saçıldı ortalığa molehiya bağları.
Asmanın kaba gölgesinde, verigo altında.
İki iskemleye kuruldular karşılıklı.
Sade con kahveler ise üçüncü iskemleye.
Arada iki laf soktular, iki övündüler.
Bir de sade kahvelerini höpürdettiler.
Ve barıştılar.
Koyuldular Molehiya ayıklamaya.
Yine ve yeniden.
*****
Macera devam ediyor.
Ali gittti devam etti.
Ayşe gitti yine devam etti.
Şimdi Hasan gitse ne olur yani?
Devam da gene devam.
Bu dostluk ölmez, bu dostluk bitmez.
Gailemiz molehiyalarımız.
Ayıkla babam ayıkla.
Arada küskün çiçeklik hali de olsun bir zahmet.
Tuzu, biberi değil mi yani!
Bu son olsun diye dualar edelim yine de.
Allah’ım beklesin bu güzel dostluğu.
Nazarlardan korusun.
*****
Dostluk kolay elde edilmiyor.
Buldun mu yapışacaksın.
Bağrına basacaksın.
Kim ne dedi, umursamayacaksın.
Hem işin kolay tarafı bırakıp gitmek.
Zor olan mücadele etmek.
Kötü konuşan fena kalplileri takma.
Kem gözlü, kara vicdanlıları umursama.
Çatlasınlar, patlasınlar.
Kıskançlıklarından kudursunlar.
Yani?
Molehiya ayıklamaya devam!