Serbest Kürsü / Levent Özadam
Bu ülkede resmen suni gündem yaratılıyor...
Belli ki önceliklerimiz unutulmuş!
Vaka sayısındaki artık kimsenin umurunda değil...
Şu anda yaşanan ve önümüzdeki günlerde tavan yapacak ekonomik sıkıntılar da öyle!
Asıl odaklanmamız gerekene değil de şova ve düşmanlığa yönelik bir gündemin içinde debelenip duruyoruz!
Bertan Zaroğlu konusu şimdi gündemin tepesine oturdu...
Sağlık konusunda bile ırkçılık tartışmaları yapılmaya başlandı!
Hastaneden bir görüntü paylaştı diye ortalık kalktı oturdu...
Ne gariptir ki önce geçmiş olsun deyip sonra atışa devam ediyorlar!
Biz artık bu tür olaylara ve saçma sapan tartışmalara inanmıyoruz ama her geçen gün içimizi de derin bir korku ve endişe kaplıyor...
Bu ülkede gündem böyle abur cubur şeylerle değiştirilebiliyorsa, vatandaş da bunun peşinden gidip birbirini yaylım ateşe tutuyorsa, gelecek çok daha kötü olacak demektir!
...
Bertan Zaroğlu konusunda asıl sorgulanması gereken şudur;
Birileri sırf ortalığı karıştırsın, hatta bu konuyu seçim malzemesi yapsın diye ortaya bomba mı atıyor dersiniz?
Konuyu biz de biraz deştik...
Fazla detaya girmek istemiyoruz ama burada çok büyük bir ihtimalle otoritenin artık tamamen ortadan kalktığı bir sorun vardır!
Sağlık çalışanlarının çok büyük bir kısmını ayırıp önlerinde saygı ile eğiliyoruz ama...
Belli ki bazı sağlık çalışanları bu ülkede artık kaosa oynamaya başlamıştır!
Hele de bu seçimlere yönelikse çok ama çok daha fazla ayıptır...
Sağlık çalışanlarının görevi elbette günü gelince haklarını hukuklarını aramak, dayanışma içinde yaşadıkları sorunları gündeme getirmektir, buna da saygı duyarız ama sırf inat olsun, sırf ülkede gereksiz tartışmalar yaratılsın, sırf ülke gündemi kasıtlı olarak değiştirilsin diye yapılan bazı eylemler, hele de artık ırkçılık boyutu da tartışılmaya başlanmışsa vay halimize!
Tabi bu konuda tek sorumlu onlar değil, devletin otoritesini kaybetmeye başlayan, yine bu devletin bazı makamlarıdır...
...
Son bir haftadır sosyal medyada dikkat çekilen başka bir paylaşım var...
İsmi cismi belli olmayan bir kadının hastane içindeki sözde haykırışları!
Hastane artık patlama noktasındaymış...
Serum dahil bir çok ilaç yokmuş!
Hastalar da hekim ve sağlık çalışanları da büyük endişe içindelermiş...
Kadın bunları büyük bir heyecan ve üzüntülü sözlerle aktarıyor!
Ses kaydı elden ele dolaşıyor...
Kaydın son cümlesi gayet manidar, diyor ki;
Erdoğan, kapıların kapanmasını istemiyor!
Zira kapılar kapanmazsa vakalar daha da artacakmış...
Erdoğan dediği de büyük ihtimalle Türkiye Cumhurbaşkanı!
Belli ki kampanya çok büyük...
Tamamen seçimlere yönelik!
Vatandaşlar arasında korku ve kaos yaratmaya çalışıyorlar...
Bunda amaçları da gayet açık ve net ortada!
Zira artık raydan çıktık...
Hiç iyi bir yerlere gitmiyoruz!
Tünelin ucu gerçekten karanlık ve nereye gittiğimizi bile bilmiyoruz...
...
Bir de şimdi bir şaya dolaşmaya başladı...
Resmi hiçbir açıklama yok ama belli bir kesim seçimlerin erteleneceği yönünde yorumlar yapmaya başladılar!
Gerekçe filan da yok...
Ama niyetleri sanki belli gibi!
Dolaylı olarak yine kaosa oynamak...
Bu ülkede seçimleri ertelemek bu süreçte intihar ile eş anlamlıdır!
Bir an önce yapılıp kim kazanırsa kazansın artık siyaset bir süreliğine rafa kaldırılmalıdır...
Zira seçimler bir kez daha ertelenir ve siyasilerin ve onların sempatizanlarından bu seçim fikri tamamen çıkmazsa asıl odaklanmamız gereken şeylere hiçbir zaman dikkatimizi veremeyeceğiz, sağlıklı kararlar üretemeyeceğiz...
Bir an önce yapın bitirin!
Demokrasinin önüne takoz koymayın...
Çünkü raydan çıkmış durumdayız bu ülke ve insanını karanlığın içinde daha fazla bırakmayın!
MESAJ KUTUSU
Sayın Serdar DENKTAŞ, bazı çevreler Cumhurbaşkanı adaylığından çekilmeniz konusunda baskılar yapıldığına dair söylentiler yaymaya başladılar. Bu konuda ilk ağızdan detaylı bir açıklama yapmanız şart oldu gibi geliyor bize...
...
Sayın Ali PİLLİ, ülke genelinde tüm casinolar kapanırken, evde yapılan yaş günü partilerine bile yasal işlem başlatılırken, bet salonlarının neden kapatılmadığı konusunda mantıklı bir açıklamanız var mı? Onlara bu özelliği kim ya da kimler veriyor dersiniz acaba?
...
Sayın Kudret ÖZERSAY, televizyon programlarındaki performansınız gayet ilgi çekiyor ama size gönül verenler oylarının boşa gitmemesi için başka adaylara doğru yöneldiklerini ifade eden mesajlar göndermeye başladı. Bakalım bu konudaki algıları tersine çıkarabilecek misiniz?
...
Sayın Emine DİZDARLI, Bakanlar Kurulu’nun bazı kararlarının yasal olmadığı yönündeki çok hızlı bir şekilde hazırladığınız rapor bazı siyasi partilerin kafasında soru işaretleri yaratmaya başlamış. En azından seçim sürecinde biraz daha sessiz kalmakta yarar görüyoruz, zira neyin doğru neyin yanlış olduğunun belli olmadığı bir süreçten geçiyoruz...
...
Sayın Erek ÇAĞATAY, siyaseti pek sevmeyip ısınamadığınız için eski görevinize dönme kararı alabileceğiniz ve bunun için seçimlerden hemen sonra karar üreteceğiniz söyleniyor. Yerden göğe kadar da hakkınız var, sapla samanın karıştığı bir kulvarın içindesiniz...
...
Sayın Erdoğan SORAKIN, maddi sıkıntılar içinde olan bir partilinizi için yardım kampanyası başlattığınızı memnuniyetle öğrendik. Dostlar her zaman iyi değil kötü günlerde de insanların yanında olmalı değil mi? Rakam çok büyük ama parti ruhuyla gerekli miktara ulaşırsınız...
...
Sayın Koral ÇAĞMAN, partiniz ve bazı partilileriniz hakkında eleştirileri fazlasıyla yoğunlaştırdığınız konusunda ihbarlar yapılmaya başlandı. En azından böyle hassas bir dönemde eleştirilerin dozunu pek fazla kaçırmamak gerekir değil mi?
...
Sayın İsmail ARTER, bölgenizin eğlence yerlerinde zabıta denetimlerinin artırılması gerektiği yönünde mesajlarınız geliyor. Bir de Palm Beach kıyısındaki aydınlatma sorununu çözerseniz iyi olacak sanki. Bilirsiniz genellikle kölükler hep karanlıklarda meydana gelir.
...
Sayın Tolga ATAKAN, sizin şu yeni müsteşarın ismi epey merak konusu olmuş ki bu konuda yoğun sorular gelmeye başladı. Epey uzun boylu ve biraz da kılıbık olduğu iddia ediliyor. Siz mi açıklayacaksınız yoksa bana mı bırakıyorsunuz, hadi artık karar verin...
...
Sayın Ahmet SOYALAN, PD 850 plakalı aracın camında engelli levhasının olduğu ama sürücünün araçtan inince maşallah çakı gibi sağlıklı olduğu yönünde şikayetler almaya başladık. Bir bakalım kayıtlara işin içinde yoksa bir tingözlük mü var?
...
