SİZ ÖNCE GECE YANMAYIP 

GÜNDÜZ YANAN SOKAK 

LAMBALARINI SÖNDÜRÜN 

O KADAR HAYALİ VERGİYİ KALDIRIN 

ÜLKECE TASARRUF EDERİZ ZATEN…

KULLANMADIĞINIZ EŞYALARIN FİŞİNİ “PRİZDEN” ÇEKİNİZ…

Olağanüstü bir hal mi ilan edildi KKTC’de. Savaş’tamıyız? Nasıl bir hal içindeyiz ki fişleri prizlerden çekiniz  diyorsunuz? Nasıl bir tasarruftan söz ediyorsunuz? Dalga mı geçiyorsunuz, boş vaktiniz mi çok anlamadık gitti.  Resmen halk ile  dalga geçiyorlar. Bu ülkede , şu  yüz yılda elektrik sorununun bitmek bilmemesinin yanı sıra, gece gündüz özür dileyerek elektrik akımını kesenler hala tasarruftan söz ediyor. 

NE TASARRUFU BU?

Evde insanların kullanmadığı bir elektrik ev aleti söyleyin bizlere. ISITICI mı? BUZ DOLABI mı? TV mi? ÇAMAŞIR MAKİNESİ mi? Bunları mı kapatalım. Yoksa karanlıkta mı oturalım? Işık falan açmayalım mı? Sizler yeterince insanları karanlıkta bırakmıyor musunuz? Bir şeyi söylerken acaba neye dayanarak söylüyorsunuz? Yahu arkadaş yeminle akla zararsınız. Bu halka, bu emekçiye bin bir türlü vergi saçmalığı ile devasa faturalar yapıştırıyorsunuz yetmiyor, dalga geçercesine açıklamalar ile sinir bozuyorsunuz. 

Eğitimden, sağlıktan, gıdadan, yaşamaktan da tasarruf etsin bu halk. Maaşlarından da etsinler. Hoş maaşlarını sizlere geri vermekten tasarruf edemiyorlar.  Yemek yemesinler, eğitim almasınlar, sağlık almasınlar bunları asgari ne kadar indirebilirlerse öyle  mi yapsınlar? Nasıl tam bir tasarruf ülkesi oluruz he? Bu ülkenin her bir emekçisinin iliğini kurttunuz. Verdiğiniz 3 kuruş maaşı geri almak için , çıkartmadığınız hayali vergi kalmadı. Şimdi de prizleri kapatın diye akıl veriyorlar. 

TASARRUF MU DENİZ? 

PEKİ…

Gece asla yanmayan , ama gündüzleri Işıl Işıl yanan sokak lambalarını bir kapatmayı öğrenin önce. Siz devlet erkanı mensupları, o devasa yüz binli maaşlarınızın yarısından feragat ediniz. . Halkın alın teri ile benzin koyup, şöyle gerile gerile gezdiğiniz makam araçlarınızı kullanmayınız. Bin bir türlü karşılığı olmayan vergiler düzenlemeseniz ve hatta kaldırsanız. Ek mesaileri kaldırıp , hakkınızca çalışsanız. Şu yurt dışı gezilerinizden biraz ödün verseniz. Bütçe paralarını gereksiz gereksiz harcamasanız. 

İlk olarak, kamu binalarının enerji verimliliğini artırsanız. Devlet ofisleri, okullar ve hastaneler gibi kamu binaları genellikle büyük miktarda elektrik tüketir. Bu binaların izolasyonunu geliştirseniz , o zaman enerji tasarrufu sağlarsınız. Ayrıca, enerji verimli aydınlatma ve ısıtma sistemlerini düzgün ve yerinde yapmış olsanız , elektrik tüketimini azaltırdınız. 

Ülkeye hiç bir yararı olmayan o DIŞ TEMSİZLCİLKLERİNİZİ kapatsanız. Dışarıda zincirleşmiş marketleri denetleseniz. Ülkeye bu kadar yabancı sokmasanız. Herkesin ne iş yaptığını bir yakından takip etseniz. Elektrik tasarrufu sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal ve ülkece  bir sorumluluktur. Birincisi, hükümet binalarının elektrik tasarrufu önlemlerini uygulamak, vatandaşlara örnek bir yaklaşım sergiler. 

O kamu daireleri, bankalar geceleri Işıl Işıl. Aydınlatma, iklimlendirme ve enerji verimliliği standartlarının belirlenmesini  ve uygulanmasını yapabilseniz kamu binalarının enerji tüketimini azaltırdı. Sen bunları bir yap HÜKÜMET olarak. Sonra halk bireysel olarak tasarrufunu yapacak akla sahiptir. 

Halkın son bu 2 yılda yaşadığını , kırk yılda yaşamadığını bir fark etseniz. Boğazına kadar borca girdiğini görebilseniz.  Eğitime servet harcıyor olduğunu anlayabilseniz. Sağlık deseniz hak getire. Hastane’den  önüne baka baka özel hastaneler gidenleri bir görebilseniz. . Hastanenin halkına değil de yabancılara hizmet ettiğini bir anlayabilseniz. O tasarruf etmemizi söylediğimiz elektrik faturalarına olmayan hizmet ücretlerini kitlemeseniz. 

VE


TASARRUF TAVSİYESİ YERİNE BİRAZ DA SİZLER DEVLETTE KÜLFET OLMAKTAN VAZGEÇSENİZ DİYORUZ…

KARAKUŞ