Sahibine Mesajlar
Sayın Zeren Mungan, Diyabakır’da doğdun, KKTC’de bakan oldun. Veziriazam Pargalı İbrahim Paşa’ya bile dur şunda dedin. Kanuni gibi davranan Yorgancığlu’nun ağzına sözlerini tıkıverdin. Herkes sen kimin bakanısın diye soruyor. Ama nedense kimse seni o koltuktan kaldırmayı beceremiyor. Mungan krallığını Maliye’de ilan ettin. Yorgancıoğlu’nun yerine ‘Tuğra’nı sen yaptırıverdin. Bilmiyorum Cı Tı Pı’da Padişah’ın bile dur diyemediği sana kim ‘Barra’ diyecek. Hangi cesur sana gardaş vaden doldu hade Günay Çerkez’in yanına voltanı al lafcığını diyebilecek
Sayın Derya Doğuş, çıkışların gibi sözün ve özün de bugüne kadar doğruydu. Ancak Haluk Doğandor’a geleceyim deyip canlı yayına gelmemen sonrasında attığın Mesi vari çalım sözlerine olan güveni soğuttu.   Doğru çıkışların ile halkın gözdesi oldun. Ama galiba emir demiri kesince sende emir tozunu soludun. Soluduğun demir tozu ses tellerine zararmı verdi? Yoksa işaret parmağı gösterilince Derya’da birçok Milletvekili gibi susuverdi? Bir cesur yürek vardı ismi Derya’ydı. Yoksa o da Sılgıcı yiyince mi ağzındaki zip kapandı?
Sayın Derviş Eroğlu, bir hafta sonra nihayet ağzınızdaki fermuarı açıp Egemen Bağış’ın gönlünden koparttıp büyük bir cömertlik örneği sergiledikten sonra bizlere bahşettiği ‘Katır’ lafına cevap verdiniz. Katır değil ‘İnatçı’ olarak nitelendirdiğiniz Kıbrıs Türk’ü bu açıklamanızdan sonra hüngür hüngür ağlamaya başladı da, Sayın Bağış’a neden daha güzel sözcükler bağışlamadınız onu merak ettik. Mesela Sayın Bağış’a otur be ‘Bodiri’ oturduğun yerde sana ne ‘BAL’ yeme düşer diyebilirdiniz. Veya bırak be çocuk her salataya ‘Maydanoz’ olmayı kendi önündeki yemeğe bak da diyebilirdin. Neyse inşallah tüm cesaretinizi topladığınız  zaman söylersiniz.
Sayın Hüseyin Avkıran Alanlı, UBP Kurultayı ile CTP Kurultayını izledim. Çıkacak kavga için kaba yerini kaşırsan kavga büyür diyen rahmetli annemin dediği gibi kaba yerimi kaşımaktan yara bere içerisinde bıraktım. UBP Kurultayı mahkeme koridorlarında son bulurken, CTP’nin kırılan kolu yen içerisinde kalmaya devam etti. Kan kustular ama kızılcık şerebeti içtik dediler. İki kurultay arasında fark varmı diye soranlara yok be gardaş ne farkı derim. Himalaya dağları ile Beşparmak dağları arasında fark varmıki, UBP Kurultayı ile CTP Kurultayı arasında da fark olsun?
Sayın Cenk Şeren, Mehmetçik’te havalar nasıl? Buralarda havalar buz gibi ama sanırım sizin oralarda Mehmetçik Belediye başkanının inadı nedeni ile hem kutup gibidir. Mehmetçik’te oluşan çöp denizinde nasıl yüzüyorsunuz? Galatyalılar’ın çöp denizinde yüzerken, başkan hala daha toruncukları ile vakit geçirmeyi düşünmüyormu? Köy köy, mahalle mahalle dolaşmaya başlamışsın. Çaldığın kapılar açılınca insanlar sana güler yüzle bakıyormuş diyor bizim Minik Kuşlar. Eee hade Hayırlısı Cenk.
Sayın Ahmet Cennetoğlu, Bizim Levent Özadam sizin Kalkınma Bankası yönetim kurulu üyeliğiniz için atama yazınız tamam. Belki bakan olamadınız ama şimdilik bununla idarece edeceksiniz artık. Hiç yoktan iyidir değil mi? Diye yazdı. Ahmet bey Cennet’e girmek için ‘Sırat Köprüsünden’ geçmeniz gerek. Önce Kanuni Sultan Süleyman’ın onayından geçecek ve kaftanına yüz süreceksiniz. Sonra Kanuni’nin divanındaki ‘Müddeyi Umumdan’ onay alacaksınız ve ondan sonra mühürü basacaklar. Yani ölme eşeğim ölme arpa buğday olacak da falan filan. Acele etmeyin 9 ay 9 gün sonra sancılar gelecek ve doğum olacak. Neden mühür hala daha basılmadı diye sancılanmayın. Bu doğum sancıları değil soğuk sancılarıdır.
Sayın Beyazit Adalıer, bakıyorum da öğütlerimizi yine kulak arkası ettin. Mavro Beytambal galsın bu koltukta ne var be başkan bir türlü bırakıp gidemiyorsun. Bak başkan, İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay taraflar anlaştı masaya oturacak dediği zaman ‘Yes be Annem ‘ demedim. Aksine bu harita bu Kıbrıs’ı almaz demiştim. Sağol bizi yalancı çıkartmadın ve bu Harita bu Kıbrıs’ı hemde Kıbrıs haritası içinde almadı. Eh sevgili Teberrüken Uluçay’a ‘Sorry be Annem ‘ desen. Ne dersin?
Sayın Mehmet Çakıcı, bu bakan kimin bakanı diye soruyorsun da Sağır Sultan’ın bile duyduğu, Metin Şentürk’ün bile gördüğü Zeren Mungan’ın ustasının kim olduğunu ve kimin tarafından atandığını sen hala göremedinmi? Bak Ustası Nihavent makamında şarkı söylerken o Kürdili Hicaz faslından şarkı söylemeyi tercih ederken söylediği şarkının beste ve güftesi kime aittir hiç araştırdınımı? Ah Çakıcı salla ağacı da çürük meyveler bir bir dökülecek. Çek Çakıyı, gerekirse çürük meyvaları ağaçta bir bir çakıla da bir an önce çürüyüp gitsinler.
Sayın Önder Sennaroğlu, Meclis kürsüsünden estin yağdın gürledin. Şimşekler çakarken yıldırımları da göyverttin. Şayet Elektrik Dairesi özelleştirilirse ben bu koltukta bir saat bile oturmam dedin. Esip gürüledikten sonra yağıp yağmayacağını daha sonra göreceğiz. Elektrik özelleştirilirse de bir saat bile oturmam dediğin koltukta oturacaksın sayın Bakan. Giderim diyen dilinin aksine ayakların makam odasından dışarı çıkmamak için direnecek sayın bakan. Sen diline bakıp ayaklarını zorlarken, bizde sana uzaktan bakacağız sayın bakan. Ve kendi kendimize attı, tuttu, esti gürledi ama ‘Yağamadı’ diyeceğiz.
Sayın Hüseyin Özgürgün, Mecliste estin gürledin ve Güney’de demokrasi yok dedin. Güzel Güney’de demokrasi yok anladık da Kuzey’de bolli golifa mı? Afrodit’in kırmadık ceviz bırakmadığı bu fettan Ada’ya korsan diyenler var. Yok Korsan’ların bile bir sistemi var. Bu sistemde Köle Isaura’lar 20 ailenin daha çok kazanması ve mangırlarına mangır katmak için uğraşmazmı? Türkiye olmasa biz hiçik. Anamız yardım etmezse biz sürünürüz diyen sen değilmisin? Peki bu kadar zaman partiniz hükümetteydi de Anasının guzusu bu evlat niye ayaklarının üstünde durmak için uğraşmadı? Parayı veren düdüğü çalarsa Anasının yardımı ile ayakları üstünde duramayan evlat anasının emirlerini yerine getirmek zorunda değilmi? Peki o zaman bizdeki ‘Demokrasi’ demokrasimi r yoksa demokrasicik mi olur?
Sayın Mustafa Akıncı, Parti Başkanlığı, LTB Başkanlığı, Başbakan Yardımcılığı derken şimdi hedef büyülterek 2015 yıında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olabileceğinizi söylediniz. Eh hade hayırlısı diyelim. Bence yaptıklarınız yapacaklarınızın teminatıdır. 1956 Model DODGE araba gibi saatte 20 mil hız yapanlar bile bu ülkeyi idare ederken, senin gibi ‘Turbo’su yenilenen ve ilk çıkışta 10 saniyede 100 Km hıza erişebilen birisi rahatlıkla bu ülkenin lokomotifi olabilir. Bu ülkede insanlara kar taneleri gibi bir birine zarar vermeden yol alabilmeyi sanırım ilk öğreten sizsiniz. Hayırlısı
Sayın Özay Öykün, başkan ne haber? Oralarda havalar nasıl? Fırtına varmı? Sanırım denizdeki dalgalar kabardı. Ortalıkta ne balık nede balıcık kaldı. Balık kafeslerini denizden dışarı alın. Sonra hepsi kafesten biddaya dönüşür. Beleediye Başkanlığı seçimleri için geri sayım başladı. Gerçi bölge insanı seni seviyor. Bu konuda senin tuzun kuru. Sayıları az da olsa seni kıskananlarda var. Dilleri durmaz ama senin ayağından bir kıl bile sökemezler. Sen onlardan değil. Onlar senden ABD’nin Usame Bin Ladin'den çektiğinden daha fazla ezgi çekiyorlar. Eeee başarı herkesin hayalleri var. Ama bazı hayaller şekerden mamül eve benzediği için yağmur yağınca ne ev nede buzdan hayaller kalır değilmi?
Sayın Hasan Esat Işık, Tüketiciler Derneği Başkanı olarak istediğinin istediğini yaptığı Afrodit’in kırmadık ceviz bırakmadığı bu Ada’da sesiniz bu aralık çıkmıyor. KKTC dediğimiz 30 yaşındaki prematüre bebekte birilerinin elinden ne tutulan nede kaçan kurtuluyor. Diyanellos Fabriasındam bozma Mecliste ‘Vekillerimiz’ bile bir birlerini yemekten geri durmuyor. Halis zeytin yağına bulanmış zeytin ağacından mamül zam kazıkları artık ağrıtmaya başladı. Yakalananlar da kaçamayanların da hatırı sorulurken Tüketiciler Derneği, tüketmese ne olur tüketse ne olur?
.
Sayın Ejder Aslanbaba, ‘Resti’ çektikten sonra kolları sıvamışsınz. Bukez Halil Orun elimden kurtulamayacak derken, televizyonları da mesken tuttuğunu görüyoruz.. Ne oldu eski partin ile gemileri yaktın mı? Bak Belediye Başkanlığı dışarıdan gül bahçesi gibi görünebilir. Kokusu dışardaki insanı cezbedebilir. Ama bu gül bahçesinin dikenleri battımı fena acıtır. Çöp, su, temizlik şu bu derken dikenler öyle bir batarki ‘Vayy Anam ‘ bile diyemezsin. Bu nedenle Gül Bahçesinde gezerken Mehteran Takımı gibi iki öne bir geri git sonra dur etrafı bir yokla ve ondan sonra yoluna devam et derim.


Günün Sözü
Yol sizi nereye götürüyorsa
Oraya gitmeyin.
Yol olmayan yerden gidin ki
‘İz bırakasınız’
 

Fıkra
 
Kadın doktora gittikten sonra eve geldi ve kocasına müjdeyi verdi:
- Hamileyim!
Adam şaşkınlık içerisinde:
- İmkansız!.. Ben hep dikkat ederim…
Emin olmak için doktoru ziyaret etti:
- Anlayamıyorum doktor, dikkat etmiştim.
- Bakın bayım… Bu araba kullanırken dikkat etmeye benzer. Siz dikkat edersiniz
ama başkası gelip çarpar!..

TANER ULUTAŞ