Sahibine Mesajlar


Sayın Bakanlar Kurulunun Mümtaz Üyeleri, uzun süredir kaşınmakta olan en değerli hazinemin kaşıntısını gidermek için zeytin ağacından mamül.

Halis zeytin yağı ile buladığınız ve itina ile kıynıklarını temizlediğiniz ‘Elektrik Zam Kazığı’ kaşınmaya bire bir iyi geldi.

Herne kadar zeytin ağacından mamül zam kazığının bazı yerlerindeki kıynıklar tam temizlenmemiş ve girerken girdiği yeri yırtıp parçalasa bile inanın vatandaşın çok hoşuna gitti.

Gözlerin mayışmasından, hoşş ağuuu gibi sesler çıkartmaları dışında sessiz kalmaları bu en değerli hazinelerinin kaşıntısına son veren kazıktan memnun olduklarının bir göstergesidir. 

 Muhterem ellerinize sağlık derken daha büyük zam kazıklarına hazır olduğumuzu bu vesile ile de duyurmuş olalım.


 
Sayın Özkan Yorgancıoğlu kurultay zamanı yaklaşıyor. Heyecan varmı heyecan? Reha Muhtarın tecavüze uğrayan kıza size tecavüz edilirken siz ordamıydınız sorusuna benzer bir soru sorarsam, siz heyecan duyarken oradamıydınız diye sorsam. Kurultay’da az farkla da olsa ipi ilk göğüsleyecek olan siz gösteriliyorsunuz. Ancak Asım Akansoy ile ilgili söylenenler hiçde yabana atılacak gibi değil. Asım için Kelebek gibi uçar arı gibi sokar diyorlar. Ne anlamadım. Sizin için ne mi söylüyorlar? Hımmm onu da söyleyeyim. İnsan olarak çok iyi bir insan. Başbakan olduğunu unutup kendi halinde yaşayıp gidiyor. Lokomtifin tekerleğinin rondellası koptu ve ruleması gacur gucur ediyor. Koparsa yandı gülüm keten helva tren tumba gider ve işte bu nedenle bir ayağını kaldırana kadar diğer ayağını köpek kapar diyorlar. Rondellayı değiştirip, rulemayı biraz yağlasanız diyorum.
 

Sayın Önder Sennaroğlu, sizin arıcılık işleri nasıl gidiyor. Büyükbaş, küçükbaş hayvancılık ile iştigal ettiğinzi biliyoruz ama arıclık ile iştigal ettiğinizi daha yeni yeni öğreniyoruz. Malum arıcılık ile uğraşırken balı tutan yakınların parmaklarını yalamalarından anladık. Senin yakınların, parmaklarını yaladıkça iştahları artıyormuş. İştah da artınca arazilere de ağızlarının suyu akarak saldırması Çayırova köylülerini kızdırmış diyorlar. Aman sayın bakan şahurga kabacığı senin başında patlamasın dikkat et.


Sayın Kemal Yılmaz, İskele Kaymakamlığına birçok talip varmış. Varmış ama ben zaten Müdürüm, sıra Kaymakamlık veya Müsteşarlığa geldi diyormuşsun. Ya Kaymakam yaparsınız yada Müsteşar aşağısı gurtarmaz diyormuşsun. Ama başkaları da koltuğa göz dikti. Senin tekere ‘Androş’ koymaya başlamışlar. Vallahi ne diyeyim, oralarda Kaymakamlık Meydan Muharebesini kim kazanacak dersen orası meçhul diyeceyim.



Sayın Ahmet Cenk Musa sizin İskele Kaymakamlığı sanırım CTP Kurultay’ından sonraya kaldı. İlçe Yönetim Kurulu sizin isminiz etrafında birleşmiş diyorlar. Alınan ortak kararda Ahmet Cenk Musa diyorlarmış. Ancak Mehmetçik grubu da Ali Çelebi ismi üzerinde duruyormuş. Pek tanınmasa da Mehmetçik Örgütünün desteklediği Ali Çelebi senin tekere androş olamaz ama yine de dikkatli olsan iyi edersin diyenlerdenim.




Sayın Çayorva köylüleri, sizin araziler kapişari düzeninde el değiştiriyormuş. Büyükkonuktan küçükkonuktan gelen karnına vurduğunuz zaman ah arkam diyenler, sizin arazilere bakarak ahhh çekiyormuş. Akan salyalar dere oluşturup denize kadar gitmiş diyorlar. Bir sokum araziyi elinizden almak için böyük böyük birilerini araya koyarak Maliye’nin arazilerini de iç ediyorlarmış. Eeeee Cem Karaca’nın şarkısını hatırlatma babında size birkez daha söyleyeyim. Dünya dünya obur dünya, yedikçe iştahı kabaran obur dünya. Bir dinleyin ne demek istediğimi anlarsınız.




Sayın Zeren Mungan, nasılsınız? İnşallah iyisiniz? Duyduğuma göre son günlerde keyfiniz de yerindeymiş. Hele hele Ankara havasını aldıktan sonra iyice kendinize gelmişsiniz. Bizim Beşir Atalay bey ile sohbetiniz nasıl geçti? Öğrendiğim kadarı ile sırtınızı sıvazlamış ve sizden memnunuz Zeren Bey demiş. Haaa unutmadan söyleyeyim. Sayın Mungan şu sizin araziler vardıya. İşte o araziler Çayırova köylülerinin elinden alınarak sizin partidaş Önder Bey’in yakınlarına verilmiş. Köylüler burunlardan solurken zamanı gelince kırk katırmı kırk satırmı diye soracağız diyorlarmış. Bu aralık oralarda pek görünmeyin. Ne olur ne olmaz ansızın birisi çıkar ve size ‘ hade be buraştan Barra’ deyiverir. Lütfen tedbirli olun.



Sayın Şifa Çolakoğlu, Mağusa kaymakamlığınız hayırlı olsun. Bazı som ağızlılar müzik öğretmenliği nire Kaymakamlık nire diyor. Demesine diyor ama siz o som ağızlılara bakmayın. Kaymakamlık koltuğunda Mi Major ile başladığınız şarkılarda aman ‘Detone’ olmayın. Sizde ilklerden birisiniz. Kadın Başbakan. Kadın Meclis Başkanlığı ve sonrasında da Kadın Kaymakama imza atanlardansınız. Detone olursanız kadınlara, yazık ve günah etmiş olursunuz. Kolay gelsin hocanım. Allah utandırmasın diyelim.





  Sayın Tahsin Ertuğruloğlu, bu aralık sesiniz pek duyulmuyor. Sessiz ve derinden gittiğiniz söyleniyor. Parti başkanlığı için ortalıkta görünmediniz. Genel Sekreterlik konusunda bir ses bile vermedini. Hayrola cumhurbaşkanlığı için saman altından suyu götürmeye mi çalışıyorsunuz? Derviş Eroğlu’nu Ankara istemez sözünden hareketle ben hazırım mı demeye getiriyorsunuz? Vallahi bu sessizlik pek hayra alamet değil. Yakında bombası patlar diye düşünüyorum.





Sayın Mehmet Yulav size de mi kıydılar. İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığında kurulan kıyma makinesine atılarak eski ürün olup da yeniden kullanılmaya başlayan Müşavir dolmalarına kıyma yapıldığınız söyleniyor. Vallahi ne diyeyim Yulav çok yenirse mideye oturur ve hazımsızlık yapar. Bu nedenle Mehmet Yulaf’ın da kıymadan mamül Müşavirlik dolması birilerinin midesine oturabilir. Ve tabiki hazımsızlık da yapabilir. Ne dersiniz Sayın Yulaf.




Sayın Yakup Latifoğlu ve Sami Dilek, İhtiyat Sandığı yönetim kurulu üyeleri olarak sizin dairenin önünde bulunan Ticaret Odasına ait park yerini 2000 Törkiş Liraya kiraladığınız söyleniyor. Kiraladığınız park yeri çalışanlarca kullanılacak deniyor. İşçinin parasını koruyacağız derken Ticaret Odasına 2000 Törkiş lira verilmesi neyin nesi oluyor dersiniz? Hade onu anladık elzemdir diyorsunuz da Eğitim Bakanlığı yanındaki arazi park yeri olarak kullanılırken oradan niye kazanç elde etmek için kolları sıvamıyorsunuz? 





Sayın Cafer Gürcafer Mimoza Otel bakanlar kurulu önünde karar için bekliyormuş. Sayın Gürcafer oralarda bekleyen karar size nanik yapıyormuş. Kırmızı-Yeşil renkli bakanların Mimoza’ya bekle gülüm sevgilin ile kavuşacağın gün yakındır biraz sabret diyormuş. Mimoza’dan güvenlik birimleri de çekilirken sigortalandığı da söyleniyor. Yani herşey iki sevgilinin bir biri ile kucaklaşması içi zemin hazırlanmış deniyor. Bekledim de gelmedin şarkısı artık tozlu raflara kaldırılırken bekle beni geliyorum taş plağı tekrar Voice Master’in üstüne kondu deniyor. Siz bu işe ne diyorsunuz? 



Sayın Koralp Şerifoğlu, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı, Özel Kalem Müdürlüğü görevinden alınışınız bana göre bakanlık için büyük kayıp oldu. Çalışkanlığı ve konulara hakim oluşu ile Sunat Atun’un adeta sağ kolu olan Koralp’in verimliliği mükemmeldi diyen vatandaş, siyasete lanetler yağdırmaya devam ediyor. Yazık oldu derken, kapsama alanı dışında kaldığınız Ekonomi Bakanlığının kapsama alanına girenlerin sesini selengini duymamak bizlerin kuşkuya düşmemize neden oluyor. Hayırlısı diyelim.



Sayın Hüseyin Mülazim, CTP Parti Meclis üyeliği için kolları sıvamışsınız. Kolay gelsin. Bölgede sevilen birisi olarak Parti Meclisine gireceğinize yönelik kaat oldukça yüksektir. Ancak tek şansızlığınızın seçimden önce İzmir Marşı ile giden CTP’nin iktidara geldikten sonra iktidarsızlığı yaşamaya başlaması ve Mehteran Takımı gibi iki geri bir ileri gitmesi olduğu söyleniyor. 95’lik ihtidarın  dünyanın en ağır vincinin bile kaldıramayacağı pipiye dönüşen CTP’nin son hali sizi de yıpratabilir. Gençlerin hazırolda beklediği CTP’de hala daha donanımları artık işlev yapamayanların ısrarla bir kenara çekilmemeleri vatandaşı da çileden çıkartıyor bilesin. İktidarsılık yaşayanlara viagra mı gönderelim. Yoksa   ruhlarına Fatiha mı okuyalım. Ne dersiniz?




Günün sözü
 
Topal ol, sağır ol, duygusuz ol
Hissiz ol, kör ol ama
Asla ve asla
‘NANKÖR’
olma


Ekipmana sahipsiniz
Bir çift , gol kıyısına tatile gider..
Golde bazı bolümlerde balık avlamak yasaktır.
Koca yasak olmayan bölümlerde avlanarak , kadın da kitap okuyarak günlerin geçirmektedirler. Derken bir gün adam balık avlamaktan gelir ve öğleden sonra kestirmek üzere odasina çekilir. Kadının canı sıkılır ve botla gölde bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umduğu gibi gitmez ve botun hakimiyetini yitirir. Bot gol üzerinde serbsetçe dolasmaya başlar. Kadın da yapacak bir şey olmadigi icin cıkarıp kitabını okumaya başlar. Derken devriyeye çıkmış olan şerif kadını gorur ve yanına yanaşır..
"Hanfendi burada ne yapıyorsunuz?"
"Görmğyormusunuz kitap okuyorum."
"Ama bu bolgede balık avlamak yasaktır."
"Zaten ben de balık avlamıyorum"
"Ama gerekli bütün ekipmana sahipsiniz, sanırım sizi karakola götürüp ceza kesmem gerekiyor."
"Eger boyle bir şey yaparsanız ben de bana tecavüz ettiğinizi söylerim."
"Size dokunmadim bile..!!"
"Ama gerekli tum ekipmana sahipsiniz, degil mi?"