Sahibine Mesajlar
Sayın Mehmetali Talat, bakıyorum çizmeleri giyip, yola revan oldunuz. Cumartesi günü İskele bölgesindeydiniz. Bu kahve benim o kahve senin deyip gezip durmuşsunuz. Kıbrıs meselesinden dem vurup eski hikayelerden pasajlar sunduğunuz söyleniyor. Hayrola, ufukta Cumhurbaşkanlığı seçimleri mi var? Vallahi Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, AKP’nin KKTC temsilcisi olarak kesinlikle kazanırsınız. İmamlar, hocalar ile tarikat mensupları bir hu çekip iki de bol tükürlüklü kırk bir kere maşallah duası okudumu bu iş kesin olur. Eeee atalarımız boşuna İşleyen demir pas, çok işleyen kafa sizinkisi gibi tarak tutmaz lafını boşuna söylemediler.
Sayın Ahmet Barçın, CTP Parti Meclisine girmek isteyen adaylar arasında isminizi gördük. Milletvekili koltuklarında konuşurken ses 4 oktav gücünde çıkarken, camlar bile zangır zangır titriyordu. Sonra CTP’de konuşanların kelle bumburo kesilmeye başlanırken, hem nala hem mıha vuranlar rağbete girdi. Konuşanlar Out olurken ne suya ne sabuna dokunanlar İn oldu. Sonuçta, Gulle’ler, Barçın’lar giderken, bıyıklılar sürünerek ‘Pandora’nın kutusundan çıkabildi. Kırmızıya, yeşil karşıştırılırken hem Sosyalizmden dem vuruldu hem liberal ekonomiden pasajlar sunuldu. Ortaya çıkan ‘Humus’ çorbasını belki sizler yeniden partinin yetkili organlarına girerek ‘Mercimek’ çorbasına döndürürsünüz. Ne dersin?
Sayın Faiz Sucuoğlu, geçtiğimiz gün sizi TV’de izledim. İzlerken az daha küçük dilimi yutuyordum. Bizim Nihan ile konuşurken biz bu vekilleri mi Meclise gönderdik diye düşünmeden edemedim. Doktorum, çok konuştun. Ama konuştuklarını derleyip toplayınca bir incir çekirdeğini inan dolduramadım. Yıl sonu işten çıkartılacaklar için döktüğün timsah gözyaşlarına da hayran kaldım. Biz hükümette olsaydık dedin ama sizi de gördük. Sizde elinizde kasatura ile doğrama budama işi yapmadınızmı?. Üstelik Nalıncı keseri gibi hep kendinize yonttunuz. Konuşman ile incir çekirdeğini doldurmadın. Ama vatan, millet sakarya, nurlu ufuklar ve bayrak sözcüklerin, incir çekirdeğinin dışında bırakmasaydım belki incir çekirdeği dolardı. Gülü seven dikenine katlanır der ünlü düşünürler. Ama bizim gibi Kaktüsü sevenin hali duman olmadı mı?
Sayın Kudret Özersay, Toparlanıyoruz hareketinin lideri olarak gündeme bomba gibi düşen hükümetin %29’luk elektrik zammına yönelik olarak gelin ‘Sivil İtatsizlik’ yapalım ve faturaları ödemeyelim, Devlet 10 yılda faturalarını ödeyecek biz zamlı olarak her ay mı ödeyeceğiz dediniz. Güzelde Kıbrıs Sendromu hastalığına yakalanan ve hiçbirşeyi umursamayan, nemelağzımcı ve yalnız oğlancık ile gıccacığın işe girmesi ile ilgilenip, beni ısırmayan yılan bin yaşasın diyen ve tekerlekleri paslanan 1958’lerin Loforiyosuna dönüşen bu halkı nasıl kımıldatacağınızı da hesap ettiniz mi?
Sayın Bilen Sayılı, CTP Parti Meclisi adayları arasında yerinizi aldınız. Kadın kotasından %50 şansınız olduğunu biliyoruz. Ama bu yüzde elli şansı bir tarafa bıraktık, zaten bölgede sevilen sayılan birisi olarak Parti Meclisine girme şansınız yüzde ellinin çok üstünde olduğunu bilenlerdeniz. Her zaman bir gönülde bir çiçek olma yerine birçok gönülde buket olmak sanırım önünüzdeki engelleri bir bir kaldırıyor değilmi?
Sayın Hasan Uluel, topladığım zeytinlerden yeşil olanlarını ayırıp çakızdez yaptıktan sonra size getireceyim. Çakızdez golyandro tohumu, sarmısak ile olgunlaştırıp yanına da çörek alıp basacağız dişi diye düşünüyorum. Yalnız bir şartım var Hasan gardaş. Senin Kemal’in yerindeki muhteşem mezelerinin yanında bizimkisi çam sakızı çoban armağanı gibi kalacak. Senin Kemal’in yerindeki muhteşem mezelere bakıp bizim acemliğimize gülme olur mu? Birde çörek ile çakızdeze birlikte dişi basarken senin o güzel sesin ile süslediğin muhteşem şarkılarını da dinlemek isterim. Bu şartımızı kabul ettiysen bir alooo demen kafidir.
Sayın Osman Erinçer, görevden alındığınızı üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Osman gardaş, bu ülkede kim güzel şeylere imza atarsa ve kim adam gibi ülkeye hizmet etmeye çalışırsa önce ‘Tu Kaka’ ilan edilir, sonrada kelle bumburo kesilir. Eskiden en az bir hafta bekleyip aldığımız kimlik kartlarını geliştirdiğiniz yeni bir sistem ile bir saatte almamızı herhalde birileri kıskandı. Makine düzeni içerisinde tıkır tıkır işlemeye başlayan nüfus kayıt bölümü herhalde yeni hükümetin gözüne battı. Sevgili Osman, ne kadar silerlerse silsinler, ya yırtılacak defterleri. Yada izi kalacak pişmanlıklarının.
Sayın Hüseyin Cumaoğlu, sizin o tarafta ortalık ala fıcırık toz dumanmış diyorlar. Mehmetçik Belediyesi çalışanları ekmek derdinde sizin başkan plajdaki restorantı temizleyip biracığını oralarda Fon deep yapma derdinde. Çalışanları karşı karşıya getirerek, bir birine kırdırma düşüncesinde. Adam yabani mantar gibi tutanın elini yiyenin midesini darmadağın ediyor. Ha gayret, Hüseyin Hocam, millet dört göz olmuş sizin artık ‘Yabani Mantarları’ bölgeden temizlemenizi bekliyor. Bir hissa daha ederseniz kökü kuruyan ağaç gibi adam ‘Tumba ‘ gidecek. Abondone olmuş boksör gibi ringde sallanıp duruyor. Bir püf deyin düşsün artık.
Sayın Gürkan Kara İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı, sizi Girne Kaymakamı görevinden aldı. Yerinize de Mehmet Envergil atandı. 3’lü kararname denilen ve her hükümet değişiminde başınızın üstünde sallanan Demoklesin kılıcı, Sayın Kara’nın kelleyi de aldı diye düşünenler olabilir. Ama aslında Girne Bölgesi insanının kellesinin alındığının farkında değiller. Gece ve gündüz mevhumu bilmeden işini dört dörtlük yapmaya çalışan birisinin kellesi alındı sanılırken, Aslında Girne Bölgesine yapılan hizmetin kellesi bumburo kopartıldı. Kaymakamım Böyle başa böyle traş diyelim veçalışkan ve yetenkeli olup dünyanın kahrını çekecegine müşavir ol devlet senin kahrını çeksin diyelim.
Sayın Mustafa Balcıoğlu Boğaztepe muhtar adaylığın hayırlı ve uğurlu olsun. Vallahi ne diyelim. İş hayatınızdaki başarılardan sonra emekliye çıktığınız anda halka ve köyünüze hizmet için muhtar olmak istemeniz ve bu çerçevede adaylığınızı açıklamanıza şapka çıkartmaktan başka ne yapabiliriz? hayırlı olsun. Sayın Balcıoğlu, iyiki, emekli oldum köşeme çekileyim demediniz. Çünkü, çürüdü zannedilen meyvenin çekirdeğinden o kadar güzel ağaçlar yetişir ve o ağaçlar o kadar güzel meyveler verirki, görenleri hayran bırakır.
Sayın Hüseyin Avkıran Alanlı, İskele Belediye Başkanlığı adaylığınızı koyacak olmanız bölgede memnuniyet yarattı ve ilgi ile karşılandı. Ancak bölge halkı sizin kararınız sonrasında memnun olurken, sizin Partide suratlar saat dokuzu on geçeye dönüşmüş diyorlar. Özellikle Parti Başkanınız Serdar Denktaş’ın, suratı elli metre salktı ve Nayır Nolamaz demiş. Kısacası sizin oralarda İskele Belediye Başkan. adaylığınıza Serdar Denktaş'ın androş koyacağı konuşuluyor. Bir başka deyişle bizim Belediye Başkanına değil, mecliste vekile ihtiyacımız var diyormuş. Anlaşılan hem vekilin getireceği ‘Lilli’lerden hemde manevi gücünden olmak istenilmiyormuş. Yaaa!..
Sayın Ali Kaplan, Şehit İlker Karter İlkokulu Okul Aile Birliği Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Çocuklar bizim göz bebeğimiz. Anne ve babaların mücevher kutusu. Ailenin olmazsa olmazları. Ali Bey, çocuklar için görev kabul etmek herşeyden güzel de yılanların nizamiye nöbeti tuttuğu, farelerin devriye görevi yaptığı ve akrep ve çiyanların kolluk görevi üstlendiği şu okul yanındaki çöplüğü ne yapacağız? Kokuyu, dumanı kirliliği bir tarafa bıraktık. Ama çocukların güvenliğini bir tarafa bırakamayız değilmi? Şu çöplük işine de bir el atsanız diyorum.
Sayın Kemal Yılmaz, İskele kaymakamlığı yarışında burun farkı ile yarışı önde götürüyormuşsunuz. İbre yine sizden yana dönmiş diyorlar. Güzeller güzeli İskele Kaymakamlığını Allahın emri peygamberin kavli ile sizden istiyorum dediğiniz İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay, Aile Meclisine bir başka deyişle CTP Parti Meclisine danıştıktan sonra size vermeyi aklına koymuş diyorlar. Böylelikle iki rakibinizi de ince çalımlar ile saf dışı bırakmış oluyorsunuz değilmi?.
Sayın Nazım Çavuşoğlu Meclis Kürsüsünden bir estiniz pir estiniz. Ama eserken havaya uçurduğunuz çalı çirpi gözünüze fena battı diyorlar. Turgut Çalıcı, biz kimseyi işten durdurmadık açıklamanıza belge ile öyle bir cevap verdiki, Çalı ile sizi siyaset meydanından süpürüp ‘Yalancılar çöplüğüne’ bırakıverdi. Siz parti olarak kimseyi durdurmadınız mı diye sorarken gözünüzün ninnisine öyle bir belge soktuki, az daha sizi kör edecekti. Vallahi atalarımız yalancının mumu yatsıya kadar derken bukez galiba yanıldılar. Sizin mum yatsıya kadar bile kalmadı. Yandıktan tam bir saat sonra bitti. Ne mum ne mumcuk kaldı. Aman sallarken biraz daha dikkat edin. Bakın az daha bel fıtığı oluyordunuz.
Sayın Ali Karavezirler, koltuk altındaki karpuzları çoğaltmak için uğraş verdiğinizi görüyoruz. Sertoğlu’nun futbolda gençlere uygulanan ambargoyu kırmak için uğraş verdiği bu günlerde uğraş isteyen bir başka işe Parti Meclis üyeliğine soyunmanız koltuk altındaki karpuzları çoğaltmaktan öte birşey değil diyor Bizim Minik Kuşlar. Koltuk altındaki karpuzlar çoğalınca bir tanesinin kayarak düşebilir ve bir karpuzun patlamasına neden olabilirmiş. Biten bir aşkın hemen ardından bir başkasıyla başlayan şeyin adı, İlişki değil çelişkidir der ünlü düşünürler. Ama benim bildiğim senin futbola duyduğun aşk bitmediki. O zaman bu başka ilişkiye duyulan özlem ve yaşanması muhtemel çelişki büyük aşkına gölge düşürmezmi?
Sayın Halil İbrahim Orun, İskele Başkanlığı için kolları sıvamışsınız. UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Karpaz köylerini ziyaret ederken, UBP'den önümüzdeki dönem İskele Belediyesi Başkan adayımız Sayın Orun’dur açıklaması keyfinizi bin beşyüz yaparken, ağzınızı da kulaklara kadar açmış diyorlar. O gece keyfinizden bir şişe viskinin dibine darı ektiğiniz söyleniyor. Eeeee at binenin, kılıç kuşananın değilmi?
Sayın Alev Şensoy, Lefkoşa Türk Belediyesi Meclis Üyeliğinden sonra rotanızı CTP Parti Meclis üyeliğine çevirmişsiniz. Belediye seçimlerindeki fırtınada gemiyi salimen limana taşıyarak apoletleri omuzuna taktınız. Bukezde Parti içindeki fırtınadan geminizi salimen limana taşıyacağınız söyleniyor. Ancak siyasetin turşu suyuna benzediğini, içmeyenin ağzının sulandığını içenin ise midesi bulandığını sakın unutmayın. Ve adımları atarken dikkatli olun.
Sayın Mustafa Gülcan, ne olacak bizim bu Gençler’in hali. Birgün bakarsınız Gençler Birliği aslan kesilmiş önüne geleni pataklayıp gönderiyor. Bir başka gün aslan kediye dönüşmüş aslan gibi kükreyeceğine kedi gibi miyav diyor. Anlayacağınız Motorway’de rahat gitmesi gereken tomofilin motoru tam randımanlı çalışmıyor. Sparklar yağlandıysa temizleyin. Yok makine rayma isterse piston sustaları ile kol ve yatakları bir değiştirin. Değitirinki motor tıkır tıkır çalışsın.
Sayın Mehmet Bicen, Kazım And kumandan önümüzdeki Pazartesi günü Meclisi Mebusan Meydan Muharebesine başlıyor. Kumandanlardan birisi olarak senin sesin soluğun hala daha duyulmuyor. Sahi nerelerdesin? Ekonomik Paketin uygulanacağı CTP hükümetince Ankara’ya garanti verildi. Özelleştirme de yapılacak dendi. Acımasız sermayenin halkın cebini de özelleştirmek için bizim siyasilere baskı yaparak faiz ve mazbata yasası ile yeniden yapılandırma yasasını istedikleri gibi geçirtmeye çalıştıkları söyleniyor. Elye Cumhuriyetinin Başkanı olarak ne yapmayı düşünüyorsun? Hareket edeceksen bu ne zaman olacak dersin?
Sayın Çelebi Ilık, Memur Sen eski başkanı olarak elektrik zammı ile ilgili beyanatını duyamadık. Zeytin ağacından mamül kıynıkları itina ile temizlenip zeytin yağına bulandırılan zam kazığı halka hart diye geçirilirken senin de Güzelyurt’tan bir ses vermen beklenirdi. Haaa sahi, senin ile ilgili bazı söylentiler var. Bir yerler için kolları sıvamış ve hazırlık yaptığın söyleniyor. Vallahi halkın kapsama alanı içindesin. Bu durumu iyi belle ve kapsama alanı dışına çıkmadan gerekeni yap. Milletvekilliği seçimlerinde Ali Cengiz oyunları ile çok az oy ile kaybettiğin vekillik sonrasında halkın seni nasıl sevdiğini ortaya çıktı. Ne diyelim değerini bil ve adımını ona göre at mı diyelim?.
Günün Sözü
Hayatta herşey olabilirsin,
Fakat mühim olan
Hayatın içinde
‘İnsan’
Olabilmektir.
YAMYAMLAR
KKTC Meslisinde 5 tane yamyam, programcı olarak görevlendirilirler. Müdürleri onlara hitaben:
- "Şimdi burada çalışabilirsiniz. Burada iyi para kazanabilirsiniz. Ama yemek yemek icin Meclisin kafeteryasına gideceksiniz ve diğer çalışanları rahat bırakacaksınız" der. Yamyamlar hiç bir çalışanı rahatsız etmeyeceklerine söz verirler. İki hafta sonra müdürleri gelir:
- "Çok iyi çalışıyorsunuz. Yalnız üst kattaki temizlikçi kız kayıp. Ona ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorar. Yamyamlarin hepsi hayır derler ve bu işle hiç bir ilgilerinin olmadığını söylerler. Müdür gidince yamyamların şefi yamyamlara döner:
- "Aranızdan hangi maymun temizlikçi kızı yedi?" diye sorar. En arkadaki yamyam alçak bir sesle cevap verir:
- "Ben yedim" Bunun üzerine şef söyle cevap verir.
- "Ulan aptal! Biz 4 haftadır önce bakanlardan birkaçını. Sonra 3-5 tane Milletvekilini. Daha sonra bazı müdürleri, üst düzey bürokratları, ve bazı meclis amirlerini yiyip duruyoruz. Kimse de boş gezenin boş kalfalarının ortada olmadığının farkına varmadı. Nasıl olsa onların bir işe yaradıkları yoktu. Bakanları, Milletvekilleri yememiz anlaşılmadı ama senin durup dururken temizlikçi kızı yemen şart mıydı?!" Ortalık allem gallem oldu. Karıştı be akılsız. Diğerlerinin farkında değillerdi. onları boş ver. Fakat temizlikçi kızın kaybolduğunu millete nasıl izah edeceğiz.