1974 Barış Harekatı sonrası Türkiye ve KKTC’nin savunduğu ortak politika, “iki toplumlu-iki kesimli, GERÇEK siyasi eşitliğe ve Türkiye’nin etkin-fiili garantörlüğüne dayalı federasyon kurulması” olmuştur…
Rum-Yunan ikilisinin yayılmacı-hegemonyacı-hakimiyetçi-maksimalist politikaları sonucu bu mümkün olmadı…
Aradan yarım asır geçti…
Ve bu süre içinde Kıbrıs’ın da içinde yer aldığı Doğu Akdeniz’de, Orta-Doğu’da, Avrupa’da ve genelde Dünya’da siyasi, stratejik , ekonomik, teknolojik şartlar kökten değişti…
Sosyalist sistem yıkıldı, önce iki kutuplu Dünya’dan tek kutuplu Dünya’ya geçildi, ardından bu kez Avrasya merkezli çok kutuplu bir Dünya oluştu…
Jeopolitik-jeostratejik gerçekler, değerler, konumlar, arayışlar ve milli çıkarlar değişti, eski ittifaklar yıkıldı, yeni ittifaklar oluştu…
Teknolojik gelişmeler ise, yaşamın her alanında bambaşka bir dünya, bambaşka imkanlar yarattı…

KKTC’DE VİZYONSUZLUK HAKİM
Dünyada ve bölgemizde bu denli çok yönlü siyasi, stratejik, ekonomik, askeri, teknolojik değişiklikler olurken, bizim hala yarım asırdır devam eden ve hiçbir sonuç üretmeyen federasyon kazığına bağlı durmamız, hiçbir konuda yeni vizyon ortaya koymamamız, korkunç bir dar görüşlülüktür…
Çok acı sonuçlar doğuran, doğurmakta olan ve doğurmaya devam edecek olan inanılmaz bir geri zekalılıktır, vizyon eksikliğidir, sapkınlıktır, Dünyayı ve değişimi okuyamamaktır…
O nedenle, önceki analizler, fikirler, hedefler, düşünceler dahil, eskiyen ve her alanda yaşanan müthiş gelişmeye cevap veremeyen herşeyi tarihin çöp sepetine atmak durumundayız…
Özellikle bölgemizde yaşanan jeostratejik-jeopolitik gelişmeler, eskiyen federasyon hedefinin terk edilmesini, KKTC’nin, Anavatan Türkiye ile her alanda çok sıkı bağlarla bağlanmış şekilde ve hedef birliği içinde, kendi ayakları üzerinde duran, her bakımdan güçlü, bağımsız-egemen bir devlet olarak yaşamasını zorunlu kılmaktadır…
Bu tarihi anda böylesine yeni bir vizyonu hayata geçirmek hükümetin ve Meclis’in görevidir…
Bu bağlamda, hükümet, içinde bulunduğu edilgenlik, vizyonsuzluk, icraatsızlık durumundan süratle kurtulmalı, yasa gerektirmeyen konularda süratle kararlar almalı, yasa gereken konularda ise tasarılarını hazırlayarak KKTC Meclisine göndermeli ve Meclis de son şeklini vererek süratle yasalaştırmalıdır…

NELER YAPILMALI?
Bu yeni vizyon konusunda yapılması gerekenlerle ilgili benim önerilerim şöyledir:
1- Federasyon süreci Annan Planı’ndan sonra, Crans Montana’da bir kez daha iflas ederek tükenmiştir…Bunun ilan edilmesi ve süreci sonlandırması BM’den resmen talep edilmelidir…Bundan sonra ancak ambargoların kaldırılması şartıyla, iki devlet zemininde ve iki devletli çözüm hedefiyle görüşme yapılmalıdır..
2- Federasyon görüşmeleri sürecinde Türk tarafınca verilen tüm tavizlerin, önerilerin ve taviz haritasının geçersiz olduğu, Meclis kararı ile ilan edilmelidir…
3- BM Barış Gücü’ne artık adada ihtiyaç olmadığı ve görev süresinin uzatılmasına karşı olduğumuz BM’ye bildirilmelidir. Bu bağlamda BM Barış Gücü’nün adaya gönderilmesini öngören 4 Mart 1964 tarihli 186 sayılı kararın iptal edilerek, BM Barış Gücü’nün adadan çekilmesi talep edilmelidir…Bu yapılmazsa BM Barış Gücü askerlerinin KKTC’ye ancak turist olarak geçebileceği yönünde karar alınmalı ve bu güçle işbirliğine son verilmelidir…
4- Tek yanlı alınan ve KKTC’nin tanınmasını engelleyen hukuk dışı-haksız BM kararlarının iptali resmen talep edilmelidir…
5- Maraş’ın KKTC yönetiminde açılması çalışmaları süratle sonuçlandırılmalıdır…
6- Türkiye ile MEB anlaşması imzalanmalı, KKTC’nin TPAO’ya verdiği yetki alanlarında sismik araştırmalar ve sondaj faaliyetleri devam etmelidir…
7- Dondurulan eşdeğer mal dağıtımı yeniden başlatılmalı ve eşdeğercilerin elinde bulunan 5 milyar puan eritilerek 45 yıldır devam eden haksızlığa ve adaletsizliğe son verilmelidir…
8- Türkiye ile KKTC arasında savunma- işbirliği anlaşması imzalanmalıdır. Bu çerçevede, Yeniiskele bölgesinde inşaası planlanan deniz kuvvetleri için bir lojistik üs kurulması ve Geçitkale Hava Alanı’nın insansız hava araçları için bir üs haline getirilmesi için gerekli karar en kısa zamanda alınmalıdır.
9- KKTC’nin ekonomik olarak kendi ayakları üzerinde duran bir yapıya kavuşturulması, üretim ekonomisine geçilmesi, Türkiye ile KKTC arasındaki gümrüklerin sıfırlanması, ticari engellerin kaldırılması, askıya alınmış olan Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi’nin canlandırılması, Türkiye’den KKTC’ye deniz altından elektrik ve doğal gaz getirilmesi, alt yapı projelerinin süratle sonuçlandırılması, milli bir nüfus politikası belirlenerek, KKTC nüfusunun planlı ve kontrollü olarak ilk aşamada 500 bine çıkarılması sağlanmalıdır …
10- Devleti koruyacak yasal düzenlemeler süratle yapılmalıdır. Bu çerçevede, dış güçlerin KKTC’deki oluşturdukları örgütlere direkt para aktarması önlenmeli, para yardımları kontrol altına alınmalı, yardımların devlet üzerinden olmasını sağlayacak yasal düzenleme yapılmalı, sendikalar, dernekler , toplu sözleşme ve grev yasaları, basın yasası, kamu görevlileri yasası ve siyasi partiler yasası, devleti koruyacak şekilde yeniden düzenlenmeli, Kamu kurumları Türkiye ve KKTC düşmanlarından temizlenmeli, tarih kitaplarımız, milli mücadelemizi ve hedeflerini eksiksiz olarak içerecek şekilde yeniden yazılmalıdır..

MİLLİYETÇİLİK NUTUKLA OLMUYOR
Seçilmiş hükümetin ve Halk egemenliğini-iradesini temsil eden Meclis’in üzerinde hiçbir güç yoktur…
Hükümeti ve Meclisimizi göreve davet ediyoruz….
Değişen Dünya ve bölge koşullarında KKTC’nin stratejik değeri ve bağımsız-egemen bir devlet olarak yaşamasının önemi bin kat artmıştır….Buna uygun bir vizyonu süratle hayata geçirmek tarihi görevinizdir…
6 aydır devam eden edilgenliğinizi, icraatsızlığınızı, eskiye saplanıp kalmayı bırakın, insiyatif alın, proaktif bir politika izleyin…
Milliyetçilik, her gün nutuk atmak değil, böylesine yeni bir vizyonu hayata geçirmektir…
Gerekli adımları atın ve bırakın buna ayak uyduramayacak olanlar peşinizden bağırıp çağırsınlar…