Kolan hastanesi başarılı oldu mu?
İlk defa bir özel hastane ismi vererek yazıyorum.
Çünkü özelliği var bu hastanenin.
KKTC’nin tek Türkiye sermayeli hastanesi.
Tüm hastaneleri İstanbul’da konuşlandırılmış, Kolan Hastaneler Grubu’na ait olan, Kolan British Hospital.
Adında British olduğuna bakmayın. Sadece tabelada öyle. Ne İngiltere ile bağlantısı var, ne tüm personeli şakır şakır İngilizce konuşuyor ne de İngiliz hastalar akın akın oraya gidiyor. Neticede isim işte!
Hastanenin inşaatına 2007 yılında, Sayın Günay Çerkez tarafından başlandı, eşi Sayın Hacer Çerkez’in emekleri ile donatıldı. Hizmete giriş tarihi 2009.
Bina olarak, tam bir butik hastane konseptinde yapılmış. Ülkemizin ihtiyaçlarını karşılama kaygısı güdülerek inşa edilmiş bir hastane.
İlk birkaç yıl güzel hizmetler sunsa da, çeşitli nedenlerle 2011 yılında bir başka özel hastane ile birleşmek zorunda kaldı. O özel hastane de bir yıl kadar anca dayanabildikten sonra, bir süre sessizliğe büründü Gönyeli’deki en büyük özel yatırım.
Türkiye’nin büyük özel hastaneleri yer yer fizibilite çalışmaları yaptılar ama pek de rantabl bir sağlık yatırımı olmayacağı konusunda hemfikirdiler.
Biri hariç. Kolan Hastaneler Grubu.
Nitekim, 2012 yılında hastaneyi bünyelerine kattılar.
Dönemin Tıp-İş Başkanı, sağlık sektöründe ülkemize yabancı bir sermayenin girmemesi için çok kulis yaptı, fikirdaşları ile birlikte çok uğraştı. Sağlığın özelleştirilmesinin yolu açılacaktı çünkü. Ancak, geldiğimiz son noktada, devletten emekli olmasından çok kısa bir süre sonra, kendisi de Kolan Hastanesi’nin maaşlı personelinden birisi oluverdi.
Kolan Hastanesi’nin sahibi Sayın Op. Dr. Ahmet Kolan, geliş nedenini, KKTC’ye kaliteli sağlık hizmeti sunmak olarak özetlemişti. Beraberinde, sağlık turizmini de getirecek, hatta ve hatta Güney Kıbrıs’tan da sağlık turistlerini ağırlamayı hedeflediklerini anlatmıştı.
Ama gelin görün ki, hayaller ve söylemler başka, gerçekler ise bir başka oldu.
Açılışı sırasında doktor kadrosunda devlette çalışan doktorları kabul etmeyen Kolan Hastanesi, yıllar içerisinde öyle bir dejenere oldu ki, yola çıktıkları doktorların hemen tamamını kaybetmekle kalmayıp, çalıştıracak uzman kadrosu sıkıntısını aşabilmek için kamudan emekli olan doktorlarla, kamuda aktif olarak çalışan doktorların karargahı olmaya adeta boyun eğdiler.
KKTC’ye sağlıkta örnek bir hizmet, işleyiş ve sistem getireceği iddiasında bulunan Kolan Hastanesi, KKTC’nin sağlık sistemine bu şekilde adapte olmanın daha kolay ve sorunsuz olduğunu keşfediverdi!
Sağlık Bakanlığı ile yaptığı sevk anlaşmasının, Türkiye’nin SGK’sı ile yaptığı protokolün de ne kadar verimli kullanıldığı hep tartışıldı.
Her şeye rağmen, açılışından günümüze kadar olan gelir gider tablosuna bakıldığında, hala zararda olduğunu, en azından maddi anlamda büyük hayal kırıklığına uğrandığını da söylemek mümkün.
Bunu destekleyen bir başka konu da, birkaç defa satışa çıktığı halde alıcının da çıkmamış olması üstelik.
Merkezi Lefkoşa’da olan hastanenin, bir de Girne şubesi var. İzni dispanser olarak alınmış olsa da, 7 gün 24 saat açık olmasının illegalliğini de her nedense kimse sorgulayamıyor. Benzerleri akşamları ve hafta sonları kapalı iken, Kolan Girne’nin açık kalma gücünü nereden aldığını kimsecikler bilmiyor.
Gelinen son noktada, Türkiye sermayeli tek hastane ünvanını hala elinde tutan Kolan British Hospital, Türkiye’den alınan olası teşviklerle, devlet hastanesi doktorlarının katkıları ile bir şekilde değirmenini döndürmeye çalışıyor. Belki de, idari kademesine devlette hala aktif görevli kamu hekimini katmasının avantajını kullanıyordur, kim bilir?
Öyle ya da böyle, ülkemize katma değeri olan Gönyeli’deki o butik hastane binası, her nedense kimseciklere yar olamadı.
Son misafiri Kolan Hastaneler Grubu da, geldiği son noktada, KKTC’nin kokuşmuş sağlık sistemine entegre olmayı bir çıkış kapısı olarak gördü.
İster emekli, ister görevdeki bazı beyaz önlüklüler, sistemin kaymağına parmaklarını bandırmaya devam ederlerken,
Halkımızın payına da yine, bir dirhem sağlık için doktordan doktora, hastaneden hastaneye koşturmak düştü!
Tüm bunlara başarı diyorsak, gelin hep birlikte ayakta alkışlayalım!
Dr. H. İlker İpekdal
İletişim: 0542-8529899