Lute’nin yeni önerisinden Meclisin, hükümetin, Dışişleri Bakanının ve ana muhalefetin haberi var mı? Yoksa Akıncı’nın peşinden sürükleniyorlar mı?

Önce bir durum tespiti yapalım..
BM Genel Sekreteri’nin geçici özel temsilcisi ABD’li Lute’nin, 9 ay süren görüşmeleri başlatacak “referans şartları” oluşturma çabası başarısızlıkla sonuçlanmıştır…
Bu durum bizzat Akıncı tarafından ardı ardına yapılan 3 açıklama ile ilan edilmiştir.
Normalde, BM Genel Sekreteri Guterres’in, 15 Nisan’da Güvenlik Konseyi’ne sunacağı iyi niyet misyonuna ilişkin raporunda bu durumu ortaya koyması gerekmekteydi..
Ne ki, her ne pahasına olursa olsun süreci sürdürmek isteyen Rum tarafının girişimi ve ABD, İngiltere, AB’ın da destek vermesiyle, Lute, referans şartları ile ilişkili olarak son anda yeni bazı fikirleri Anastasiadis ve Akıncı’ya iletmiştir.. 
Guterres, Lute’nin müzakereleri başlatmak için taraflara sunduğu yeni fikirlere yanıt beklediği gerekçesiyle sunacağı raporu birkaç gün ertelemiştir…

TARAFLARIN POZİSYONLARI

Rum tarafı ve Yunanistan, federasyon görüşmelerine devam etmek için; müzakerelerin kaldığı yerden Guterres belgesi temelinde yapılmasını, bu belgenin öngördüğü şekilde garantörlüğün iptalini, siyasi eşitlikten vazgeçilmesini, Akıncı’nın verdiği taviz haritasında iyileştirme yapılmasını ve ilave olarak köyleriyle birlikte, tüm Güzelyurt ilçesinin verilmesini önşart olarak ileri sürmektedir…
Bu çerçevede BM’nin ÇIKMAZ ilan etmesine karşı çıkmaktadırlar..
ABD, İngiltere, AB, İsrail ve Fransa bu konuda Rum-Yunan ikilisine destek vermektedir…
Türkiye ve KKTC’de Halkın yüzde 75’ini oluşturan 35 milletvekiline sahip UBP, HP, DP, YDP ise müzakerelerde önşart kabul edilemeyeceğini, garantörlüğün, siyasi eşitliğin ve Güzelyurt’un verilmesinin müzakere konusu olmadığını, Rum tarafının, yönetimi eşit-egemenlik temelinde paylaşma niyeti olmadığını, bu nedenle federasyon sürecinin çöktüğünü, öldüğünü, yeniden başlamasının söz konusu olmadığını, BM’nin KOSOVA’DA YAPTIĞI GİBİ, ÇIKMAZ İLAN ETMESİNİ VE BUNDAN SONRA İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜN KONUŞULMASININ ÖNÜNÜ AÇMASINI İSTEMEKTEDİR..
Bugünkü oy oranlarıyla, KKTC Meclisi’nde yüzde 25’lik bir oya ve 15 milletvekiline sahip olan CTP, TDP ve destek verdikleri Akıncı ise, BM’nin ÇIKMAZ ilan etmemesi konusunda Rum tarafıyla aynı düşünmektedir..
Bunlar ÇIKMAZ ilan etmek yerine, görüşmelerin başlamasını engellemek için kabul edilmez şartlar ileri süren Rum tarafının sadece suçlanmasının yeterli olduğunu söylemektedir. Bunun, Anastasiadis’in zihniyetini değiştirerek federasyon görüşmeye devam etmesine neden olacağını iddia etmektedirler…
Türk tarafının, Rum zihniyetinin değişmesini beklemekten başka bir seçeneği olmadığını iddia ederek, bir 50 yıl daha Rum tarafının zihniyet değiştirmesini beklememizi önermektedirler. İki devletli çözümün savunulmasına karşı çıkmaktadırlar.
CTP, TDP ve Akıncı’nın bu tavrına tarihi boyunca ENOSİS mücadelesi veren ve 1966’daki Kongresi ile 1967’deki Rum Meclisi toplantısında oy birliği ile ENOSİS kararları alan AKEL partisi destek vermektedir…
ABD, İngiltere, Fransa, AB, İsrail de BM’nin ÇIKMAZ ilan etmek yerine federasyon görüşmelerini sürdürmesinden yanadır.

NE OLABİLİR?

Lute’nin Anastasiadis ile Akıncı’ya ilettiği yeni önerisinin ne olduğunu bilmediğimiz için ne olabileceği hakkında bir şey söyleyemiyoruz..
Sadece söyleyebileceğimiz şey, Lute’nin bu yeni önerisinden de bir sonuç alamaması halinde, Guterres’in, BM’ye sunacağı raporda hiçbir tarafı suçlamayacağıdır… 
Guterres’in raporunda, sadece, Lute’nin temaslarına yer verip yaptıklarını anlatacağını, bu yolla Türk tarafını federasyon kazığına bağlı tutmaya devam edeceğini, bunu aynı zamanda Akıncı’ya seçim desteği vermek için yapacağını tahmin ediyorum..
Esasen, Rum tarafı, geçmişten bugüne, BM’nin sunduğu tüm planları reddetmesine karşın, müzakere tarihinde hiçbir zaman BM tarafından suçlanmamıştır…
Yanlış anımsamıyorsam, Annan Planı’nın Rum tarafınca reddedilmesinden sonra dönemin genel sekreteri Kofi Annan bunu yapmaya kalkınca, hazırladığı rapor Güvenlik Konseyi tarafından onaylanmamış ve tozlu raflara kaldırılmıştır..

AKINCI BİLGİ VERMEDİ

Anastasiadis, Lute ile görüşmesinden sonra tüm Rum partilerine bilgi vermiştir…
Ne ki Akıncı 3 açıklama yapmasına karşın, ne hükümete bilgi vermiş, ne siyasi partileri toplantıya çağırmış, ne de Meclise gidip bilgi verme gereğini duymuştur…
Aynı şekilde Lute’nin birkaç gün önce sunduğu yeni fikir konusunda da hükümete, partilere ve Meclis’e bilgi vermemiştir…
Ne ilginçtir ki, hükümet, Meclis ve partilerden de bu yönde bir talep, çağrı ve baskı olmamıştır…Adeta kendilerini ilgilendirmeyen bir konu gibi ilgisiz kalmışlardır…
Akıncı, böylesine kritik bir anda ortak strateji belirlemek için hükümet , Meclis ve Partilerle toplantılar yapacak yerde panayır panayır gezerek seçim yatırımı yapmayı tercih ederken, hükümet, Meclis ve partiler ise kendi iç gündemleri ile uğraşmayı tercih etmişlerdir…
Devamla, federasyon sürecinin öldüğünü ilan eden ve yeniden başlamasına karşı çıkan 4 siyasi parti, federasyon görüşmelerinin artık sona erdiğini, bundan sonra iki devletli çözümün görüşülmesi gerektiğini belirten bir ORTAK DEKLARASYON YAYINLAMADIĞI GİBİ, BİR MECLİS KARARI ÇIKARMAK için de herhangi bir girişimde bulunmamıştır…
Daha da üzücü olanı, ÇIKMAZ ilan etmesi için BM nezdinde ciddi bir girişimde de bulunmamışlar, Guterres’e ve Güvenlik Konseyi’ne bu yönde bir mektup bile göndermemişlerdir. 
Bu durum karşısında yarın aniden Akıncı’nın, (her ne ise) Lute’nin yeni fikrini kabul ederek federasyon müzakerelerini kaldığı yerden başlatması halinde şikayete hakları olmayacağı gibi, gelecek suçlamalara da verecek yanıt bulamayacaklardır…
UYARMAK İSTİYORUM: Sözünü ettiğim adımlar atılmadığı ve gereken Meclis kararı çıkarılmadığı veya bir ortak deklarasyon dahi yayınlamadıkları takdirde, Akıncı’nın yapacağı her emrivakinin tarihi sorumluluğunu üstlenmiş olacaklarını ve yanlışa onunla birlikte ortak olacaklarını bilmelidirler…