The Guardian'a konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kırım benzeri Türkiye'ye bağlanma ihtimalini 'korkunç' ve Türkiye'nin kendi çıkarlarına aykırı" diye nitelendirdi.Sonrada 2. Bir Tayfur Sökmen olmayacağım dedi.
Ortalık toz duman tabii.
Keşke sayın Akıncı korkunç değilde yalnızca Türkiyenin kendi çıkarlarına aykırı demekle yetinseydi.
Keşke Tayfur Sökmen olmayacağım demek yerine Kıbrıs Türk halkının iradesi ne derse onu yapacağım deseydi.
Çünkü İşi ‘’Sizi biz kurtardık’’ moduna çekip ‘’A ha Kıbrıslı Türk Cumhurbaşkanı böyle söylüyor demek ki tüm Kıbrıslı Türkler böyle düşünüyor’’ diyerek Kıbrıslı Türklerin tümünü dövmek iki halkın arasını açmak isteyen permada bekleyenlerde var.
Keşke birbirimizle çatışmak yerine bunları kurgulayan Dünyanın 5 büyüğünün oyunlarını nasıl bozarız diyen aklı selimler bu toplumda çoğalsa diyeceğim.
Ama herşey bizim istediğimiz gibi olmuyor ne yazık.
Ortada hiçbir neden yokken Akıncının bu türden çıkışları çatışmacı değil uzlaşmacı dediği tutumu ilede ters aslında.
Neden diye satır aralarına bakıyorum.Korkuncun karşılığı yok.
Belli ki ideolojik.
Acaba Kıbrıslı Türklere besleme denmesinin hesaplaşmasımı diye bakıyorum.Kötü söz sahibine ait diyorum.Ben üzerime almıyorum.
Sonrada ben olsam ne derdim diye düşünüyorum.
Türkiyenin Kıbrıs Sorununu ile ilgili herhangi bir projede en önemli oyunculardan biri olduğunu düşünür kol kırılır yen içinde kalırda diyerek daha rasyonel ve diplomatik konuşurdum.
Mesela bende Kıbrısın Kuzeyinin Türkiyeye bağlanmaması konusunda
Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı ile ayni kanaatteyim değerli dostlar.
Lakin korkuncun karşılığı bende tatmin edici bütünleştirici ve oldukça gerçek.
Ve benim nedenlerim onunkinden biraz farklı.
Ben neden bağlanmaması gerektiğini realist bir şekilde ifade
edebiliyorum.
Kendisi bunu yapamıyor.
İdeolojik bakıyor ve sadece korkunç demekle yetiniyor.
Halbuki tüm farklı görüş ve düşünceye sahip kesimlerden onay almış biri olarak
bunu seslendirebilmeli.
Rumlarla 50 senedir görüşülen ve hiçbir sonuca varmayan görüşmelerle ilgili olarakta bugün gelinen noktada Rum uzlaşmazlığını anlatıp Uluslararası topluma doğru mesaj vermek adına Toplumun % 10 luk kısmının duygu ve düşünceleri ile değil %65 in duygu ve düşünceleri ile hareket edebilmeli.
Türkiye ye bağlanmak mı yoksa ayrı Devlet mi ile ilgili tartışmalarla bazen Kıbrıslı Türk bazende Türkiyeli dostlarla farklı zamanlarda farklı tartışmalarımız olmuştur.
Açık açık ve net bir şekilde söyleyebilirim ki bu tartışmaların sonunda
çoğunluğu her zaman benimle ayni tarafta yer almıştır.
Neden mi ?
Makalemin sonunda belirteceğim.
Sayın Akıncının bugünlerdeki açıklamaları nereden bakarsanız bakın KKTC
de Nisan ayında gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili.
Belli ki Sayın Akıncı Kıbrıslılık üzerinden oy toplama peşinde.Tabii buna sebep
Olanda Kıbrıslı Türkleri yeteri kadar tanıyamamış ve tanıtamamış olan
Türkiyedeki siyasiler ne yazık.
Tabii siyasilerin bu türden açıklamalarına birazda ister istemez mutlak kontrol
ve mutlak iktidar peşindeki kişiliklerde görülen Hupris sendromu etkili olmuyor
değil.
Hoş bu kendi kişisel fikri olsada KKTC seçmenin sol olsun sağ olsun %65 nin
oyunu almış biri olarak Türkiyeye gönül bağı ile bağlı en az % 90 İnsanımızın
duygularını yaralayabilecek bir söylemi o makamda bu kadar rahat
söylememesi gerekirdi diyede düşünüyorum.Netice de kendisi 17.Türk
Devletinin Cumhurbaşkanı.
Kıbrısın Kuzeyinin Neden Türkiyeye bağlanmaması gerektiğini 17.Türk
Devletinin Cumhurbaşkanı olarak toplum içinde kaplaşma yaratmadan
daha bütünleştirici bir cevaplada verebilirdi sanki sayın Akıncı ki Anayasal
Esas görevide bu olsa gerek.
Mesela Kıbrısın Kuzeyinin Türkiyeye bağlanmasını bende istemiyorum ve emin olun Kıbrıslı
Türklerin büyük bir çoğunluğuda böyle düşünüyor ama benim bunun
hakkında Hatay örneğinden çok daha önemli ve toplumu bölmeyen
çokta taze örneklerim var.
Doğu Akdeniz ve bugün bu bölgede yaşananlar en önemli örnek mesela.
Bu bölgedeki Karasularımız ve hava sahamızın önemi ortada.
Türkiyenin ili olan bir Kuzey Kıbrısın bu bölgede Türkiyenin işine bugünkü kadar yaramayacağı bir gerçek.
Türkiyenin tanıdığı bir devlet olan KKTC’ nin kendisine verdiği izin ile Doğu Akdenizde doğal gaz arıyor.Hava sahasından uçaklar rahatça geçebiliyor.
Birde tanınmayan bu ülkenin uluslararası alanda tanındığını düşünün.
Uluslararası alanda Türkiyeye bağlı bir Kıbrıs ilimi yoksa uluslararası
platforumda Her daim Türkiye ile işbirliği ve dayanışma içinde olan 17.Türk
devleti Kuzey Kıbrısın olmasınımı istersiniz?
Dolayısı ile sayın Akıncı Cumhurbaşkanı olarak daha itidallı
bir açıklama yapabilmeyi deneyebilmeli.Kuzey Kıbrıs'ın Türkiyeye daha fazla
bağımlı hale gelmesini istemiyorsa ülkede yapılması gerekenlere müdahil
olabilmeli.
Tabii iş bu kadarla bitmiyor.Anavatan Türkiyedekilerinde yapması gerekenler
var.Türkiyenin Emekli büyükelçisi Kaya Türkmenin dediği gibi ’’Sizi biz
kurtardık.Nankörler’’ edebiyatını terketmeleri.