YENİ HÜKÜMET ESKİ YÖNETİM ANLAYIŞINI TERK ETMELİ, DEVLETİ KORUYUCU YASALARI YAPMALI, KKTC’Yİ YENİDEN YAPILANDIRMALI

Yeni hükümet Meclis’te 30 milletvekili desteği ile kuruldu… 
Önlerinde 3.5 yıllık bir zaman vardır…
Ya eski yönetim anlayışını terk edip yeni bir vizyonla çok süratli, planlı, programlı icraat yapıp KKTC’yi yeniden yapılandıracaklar, ya da 3.5 yıl sonra Halk tarafından ağır şekilde cezalandırılacaklardır…
Ne yapacağını bilmek, takvime dayalı bir icraat programı hazırlamak, çok önemlidir…
Bunun için partiler içinde bir “ÖNERİ HAZIRLAMA KOMİTESİ”, hükümet içinde ise bir “ YASA HAZIRLAMA BİRİMİ” oluşturmak ve gerekli yasa tasarılarını hızla hazırlatarak Meclisten geçirtmek, süratli icraat yapmak için şarttır…
Elbette halkın canını yakan ekonomik sorunların çözümü, elektrik fiyatının düşürülmesi, pahalılığın önlenmesi, KIBTEK ve Telekomünikasyon Dairesi’nin özelleştirilmesi en acil konulardır…
Ne ki bunlar kadar önemli olan bir diğer husus ise yıllardır yapılmayan devleti koruyucu yasaların ilk 3 ay içerisinde ardı ardına geçirilmesidir…
Bu yapılmazsa Rum’dan ve emperyalist güçlerden beslenen 5. KOL ile KKTC-Türkiye düşmanı Rum sevici, işbirlikçiler KKTC’nin altını oymaya, Anavatan ve KKTC düşmanı faaliyetlerini tırmandırmaya, iç cephemizi ve hükümeti çökertmeye devam edeceklerdir..

NELER YAPILMALI 
Dolayısı ile yeni hükümetin, ilk iş olarak bir yandan ekonomik sorunları çözerken, diğer yandan da KKTC ve Türkiye karşıtı yıkıcı-bölücü, Rum’a hızmet eden, KKTC’nin altını oyan, particiliğe, dernekçiliğe, yayıncılığa ve siyasal sendikacılığa DUR demesi gerekmektedir…
Devlet, KKTC-Türkiye karşıtı 5. KOL’un ve işbirlikçilerin saldırılarına karşı kendini savunmak zorundadır…
Bu bağlamda şu adımlar KARARLILIKLA atılmalıdır;
1- KKTC’ye ve Türkiye’ye saldıran, aşağılayan, küfreden, Rum emellerine hızmet eden siyasi parti faaliyeti, sendikacılık, dernekçilik suç ve kapatma nedeni olmalıdır; Dernek ve sendikaların siyasi faaliyet yapmaları yasaklanmalıdır. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, siyaset, siyasi partilerde yapılmalıdır. Bu amaçla Ceza Yasası’nda, Siyasi Partiler Yasası’nda, Sendikalar Yasası’nda, Dernekler Yasası’nda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır…
2- Devletten ödenekli sendikacılığa son verilmelidir...Devletten her ay milyarlarca lira maaş çekip kamu görevine veya okula gitmemek, bu imkanı devleti yıkmak, KKTC’ye, Anavatana, ordumuza, Meclise, polise ve fikirlerini beğenmedikleri parti, kişi ve kuruluşlara saldırmak, Rum’a hızmet etmek, Anavatan’a küfretmek için kullanmak kabul edilemez. Bu suç teşkil eden eylemleri yapanlar derhal kamu görevinden uzaklaştırılmalı, sendikacılık ve siyasi faaliyet yapmaları yasaklanmalıdır…
3- Aynı şekilde devletin her ay kamu görevlilerinden kestiği milyarlarca liralık üyelik aidatını düzenli olarak sendika bütçelerine yatırması ve bu devlet düşmanı sendikaları yapacakları yasa dışı eylemler için maddi yönden güçlendirmesi son bulmalıdır.
4- Sendikacı olsa da hiçbir kamu görevlisinin veya öğretmenin, devlete, yasalara ve Anavatana saldırma, Hükümeti “uşaklıkla” suçlama, Rum ağzı ile “işgal” edebiyatı yapma, Türkiyeli-Kıbrıslı bölücülüğü yapma, devleti “kukla, alt yönetim” vb ifadelerle aşağılama ayrıcalığı olmamalıdır…Bu konuda yasal boşluklar süratle doldurulmalıdır…Bunları yapan kişilere, sendikacı olsa dahi, kamu görevlilerinin tabi olduğu yasal mevzuat uygulanmalı ve bu kişiler derhal dairelerle okullardan uzaklaştırılmalıdır. Bu konuda bugüne kadar gösterilen hoşgörü kabul edilemez...
5- Grev, Toplu Sözleşme ve Sendikalar Yasalarında var olan boşluklar süratle doldurulmalı ve sendikalar, keyifleri her istediğinde siyasi grev ve siyasi amaçlı eylem yapamamalı, devlete, Anavatana ve ulusal davaya yönelik saldırı eylemlerinde bulunamamalı, siyasi partilerle ortak platformlar oluşturamamalıdır…
6- Parti, Sendika, medya organlarına, derneklere gazetecilere, sendikacılara yurt dışından yapılan tüm maddi yardımlar mutlaka devlet üzerinden yapılmalıdır, harcamaların hesabı mutlaka istenmelidir. Bunun için yasal düzenleme yapılmalıdır…Dernekler de tüzüklerinde belirtilen amaçlar dışında siyasi faaliyetler yapamamalıdır…Bu amaçla Dernekler Yasası düzenlenmelidir…
7- Eğitim yeniden MİLLİ temele oturtulmalı, tarih kitapları MİLLİ temelde yeniden yazılmalı, gençliğimize milli mücadele tarihimiz okutulmalı, gençler milli bilinçle, KKTC, Türkiye, Atatürk, Dr. Küçük, Denktaş, TMT sevgisi ile yetiştirilmeli, okul aile birlikleri bugünkünden çok daha etkin duruma getirilmelidir. Eğitimin, Türkiye-KKTC düşmanı, Rum işbirlikçisi üç-beş sendika ağasının insiyatifine terk edilmesine son verilmelidir.
8- Aynı şekilde bu Rumcu sendikaların, memur ve öğretmenlerin nakil, terfi ve tayinlerinde ve müfredatta ağırlıklı söz sahibi olmasına son verecek yasal düzenlemeler süratle yapılmalıdır.
9- Anavatanın, ordumuzun, hükümetin manevi kişiliğine yönelik aşağılama, küfür, saldırı içeren ifadeler kullananlara, yabancı devletlerle KKTC-Türkiye karşıtı yıkıcı ilişkiler-faaliyetler içinde olanlara karşı, özetle devlete karşı işlenen suçlarda suç duyurusu gerektirmeden kendiliğinden harekete geçecek CUMHURİYET SAVCILIĞI müessesesi kurulmalıdır…Bunun için gerekli yasal düzenleme süratle yapılmalıdır..
10- Yabancı ülke seçimleri için KKTC’de propaganda ve siyasi faaliyet yapılmasını, yabancıların KKTC’de siyasi faaliyette bulunmasını, miting ve gösterilere katılmasını önleyecek yasal düzenleme yapılmalıdır..
11- Devlet bütçesinden KKTC-Türkiye düşmanı yayınlar yapan medya kuruluşlarına verilen tüm maddi katkılara son verilmelidir…Yardım yapılmasının koşulu KKTC Devletini ve Anayasal Düzeni savunmak olmalıdır… 
12- Devletin sesi olan BRTK ve TAK yasalarında gerekli düzenlemeler yapılarak KKTC ve Türkiye düşmanı kişilerin devletin yayın organlarından devlet karşıtı yıkıcı propaganda yapmaları önlenmelidir..

DEVLET, KENDİNİ SAVUNMAK ZORUNDADIR
İlk anda aklıma gelen bu hususlarda hükümetin gerekli yasaları süratle geçirmesi, KKTC’yi korumak ve iç barış açısından zorunludur. KKTC bir hukuk devleti ise, Hükümet ve Meclis bu görevden kaçamaz. En azından AB ülkelerinde var olan yasal düzenlemeler bizde de olmalıdır
Dış güçlerle, Rum yönetimi ve AKEL-CTP ile irtibatlı sendika ağaları ile bazı dernekler, yayın organları ve partiler, Türkiyeli-Kıbrıslı kavgası yaratmak, Anavatanı bizden, Halkımızı Anavatanından soğutmak, kaos yaratarak iç huzuru bozmak, Devletin Halka hızmet veremez hale gelmesini sağlamak, KKTC’yi yıkmak, Halkımızı Rum’a yamalamak için büyük bir hareket içindedir…
Hükümetin herşeyden önce birinci görevi, Devleti savunmaktır…Devleti savunmayacaksa, eski yönetim anlayışında devam edecekse, sol partiler gibi devlet düşmanlarına göz yumacaksa bu hükümete, bu bakanlara gerek yoktur… 
Bu Halkın ezici çoğunluğunu oluşturan işçiler, köylüler, üreticiler, esnaf, iş adamları, Anavatan, KKTC sevdalısı Anavatana bağlı memurlar ve öğretmenler özetle Kıbrıs Türk Halkının ezici çoğunluğu, sendika ağalarına ve içimizdeki 5. Kol’a artık DUR denmesini istemektedir.
Yeni hükümet devleti savunmak için gerekli yasal düzenlemeleri yapmazsa, korkarsa, oyalarsa, en acımasız eleştirilerimizle karşı karşıya kalacağını şimdiden bilmelidir .
Bu anlayışla yeni hükümete başarılar dilerim, hayırlısı olsun.